Kurban Bayramı’na buruk girdik yine,
Kimi yas tuttu, kimi boğuldu hüzne.
Bu hasretle daha bekleriz kaç sene? Dünya yasta iken, ben nasıl bayram edeyim?
Kimi yetim Kimi dul Kimi de yurtsuz,
Kör Dünyanın göbeğinde masumlar mutsuz.
Bu nasıl bir düzen ki böyle, insanlık huzursuz,
Çocuklar ağlarken, ben nasıl mutlu olayım?
Dünya kör ve sağır, insanlık mı? firar etmiş,
Despotlar hükmediyor, masumlar hüküm giymiş.
Vicdanlar kurumuş, basiretler körelmiş.
Böyle bir dünyada, ben nasıl mutlu olayım?
Sevgiler suni, tebessümler sahte, dostluklar yapmacık,
Zengin her an bayramda, gariban gülmez azıcık.
Firavun otağında, Karun Haman Bel'amla çakmış kazık,
Mazlumlar yastayken, ben nasıl bayram edeyim?
Burukluk kolye gibi, boynumuza taht kurmuş,
Dünyadaki zalimler, kuduz gibi kudurmuş.
Havada uçan kuşun kanatları buz tutmuş,
Hürriyet mahpus iken, ben nasıl güleyim?
Ümmet darmadağın, Per perişan durumda, Gaflet uykusu basmış gözler hep kaçamakta.
İsmetler kirleniyor, bak, kimin umurunda?
Sinem’de kor ateş, ben nasıl güleyim?
Zenginin evi pazar, fakirin evi mezar? Merhamet köprüsü de, kırılmış azar azar.
Devran böyle giderse, herkes bir kabir kazar, Burukluk tak edince, söyle nasıl güleyim?
Bayram varsıla geldi, gariban yasa durdu,
Açlık sefalet yine, öksüz yetime vurdu...
Papağan öncülerse, bin bir yalan uydurdu,
Yüreğim daralıyor, söyle nasıl güleyim?
Fakir ekmek bulmazken, haramzade tatilde, Maktul mezara gider, değnek Yine katilde.
Sarhoşlar el üstünde, erdem kara delikte,
Bayram gelmiş neyime, söyle nasıl güleyim?
Doğsaydı kızgın güneş, erise taştan herif,
Gülücükleri sahte, yüzleriyse muhtelif. Bukalemun milyonlar, sahnede zarif zarif (!) Dürüstlük can çekişiyor, ya ben nasıl güleyim?
Mizari bayram deyip, hemen mızgefte vardı, Argın yorgun kaç kişi, gelip saflara daldı.
Rahledeki purtuk'tan birkaç cümle aktardı, Esnemeler karıştı, peki nasıl güleyim? Selam ve dua ile…
Şiir defterimden!
0 Yorum