İSTEMEK

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belki de insanın doğdu ilk günden yaşayacağı son ana kadar her daim dimağında yer etmiş, avuçları ve göğsüne sinyal veren yegâne eylem talep etmek, istemektir. Bir şeyleri talep etmek, hayal etmek, arzulamak. Açın açabildiğiniz kadar. 

İnsan, taleplerini doğru mecraya iletince veyahut talepleri için doğru araz ve araçları kullanırsa ulaşmaması imkânsızdır. En sonunda hayal ettiği talepte bulunduğu fikre, düşe kavuşacaktır. Tabi ki bu istenilen, insanın mutluluğuna kanaat olmayacaktır. Ulvi olarak olaya yaklaşılması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Bir şeyi Allah'tan niyaz edince size veriş şekli onun kudreti ve ikramı usulünce değişiklik gösterebilir. Emsal olarak siz bir işi elde etmek için yıllarca hayaller kurarsınız, dualar eder daima isteme eylemini fikirsel olarak beyan edersiniz. İfade ettiğiniz merci bellidir. Ancak kabul makamı yüce Allah'ın takdir ve yetkisine aittir. 

Kabul dışında bir hususta şudur ki umduğunuz şeyi yüce Mevla'dan talep etmeden önce o şey için vermiş olduğunuz mücadele ne kadar? 

Mücadelenizde vazgeçtiğiniz şeyler nelerdir? 

Bu hususlar hayalinize ulaşma menzilinde büyük önem atfetmektedir. İşte, o esnada Allah'tan talep etmek, isteme, arzulama, el açmanın önemi muktedirdir. İstemeyi var etmişse vermek onun işidir. Elinizden gelen her şeyi yerine getirdikten sonra geriye yaslanıp tedbiri almış takdiri ilahi makama bırakmak işinizin olmuşluğunu yüzde yetmiş garantileştirir. Bu değildir ki siz Allah'tan Ferrari istediniz o da size Ferrari verecektir. Ferrari vermez ama size bir Togg verir. İcabında ikisi de aynı işi görmektedir. Bazen de Toros dahi isteseniz vermeme gibi bir Hikmet’te yüce Allah'ın kudretini gözler önüne serer. Vermeme sebebiyse sizleri bir şeyden koruyor olabileceği gibi belki de başkalarını sizden koruyordur. Bu yüzden isteme faslı kulun Rabbine karşı ilk başta görevlerini yerine getirip ondan sonra teslimiyet şuuru ile beklemeye geçmesidir. 

Bir ay çalışıp ayın yirmisinde maaş alamazsınız. 

Bir ay dolar günü geldiğinizde maaşınız hesabınıza yatar. Bunu da öyle düşünmek elzemdir. İnsan, fıtratı gereği aceleci ve şikâyetçi bir varlıktır. İstediği şeyi elde edemeyince isyana, elinde var olanları nisyanla ve şükürsüzlüğe kendini bırakmaya başlar.  Bu da Allah'ın kullarına bazen bazı şeyleri anında vermeme sebeplerinden birisidir. Verirse kendine zarar verebilir ve kendi fıtratı dışında davranışlara girişebilir. Yine de ne isteyeceksiniz yüce Allah'tan istemenizi tavsiye ederim. İkramı Zülcelal olandır. Hazinesi geniş, arzı geniş, hikmeti sualsizdir. İstemeyi var etmiş, vermek ona aittir. El Mucip manası tecellisiyle. Önemli olan tefekkür ve teşekkürle inancımızı diri tutmaktır.

İsteme hususları içerisinden önemli bir noktaysa istemenin şekli de gözler önüne serilmektedir. Düşünün, birinden bir şey talep ederken isteme şekliniz size ikram edilip veyahut geri çevrilmeniz durumu isteme şeklinize göre belirlenmez mi? Bu isteme hususunu Yüce Mevla'ya karşı düşünülmesini isterim. Allah'tan isterken yalvarıp, yakarmak, kibirden uzak, acziyetini beyan etmek, masumiyetini göstermek ve isterken karşı tarafı övmek, hazinesine şükran ve endamından söz etmek ikram edecek kişinin kudreti âlisini ortaya çıkarmış olup ikram etme isteğini artıracaktır. Bir örnekle ki tasvip etmediğim bir husus bir dilenci birilerine elini açıp isterken görürsünüz ki insanın duygularıyla öyle muhteşem bir şekilde oynar ki bir bakmışsınız eliniz cebinize gitmiş istediğini sizden almış bir durumla karşılaşırsınız. Basit tabirle bir insan bir insandan talep ederken ki davranış şekli insanın Rabbine karşı oluşması emin olunmalıdır ki ikramda o kadar geniş davranılacağının kanıtıdır. 

Devam edelim. 

Günümüzde insanlar arasındaki isteme eylemi maalesef genel manada bir çıkar döngüsü üzerine kurulmuştur. Misal birinden bir şey talep ettiğinizden size dönüp söyleyeceği " Benim bundan kazancım ne olacaktır " genel olmamakla beraber bu davranış iletişimi son yıllarda yaygınlığını korumuş vaziyettedir. Mevla kullarına bir şey verirken kulundan bir şey talep etmemiştir. Ancak yarattığı kulları birbirlerinden talep konusunda acımasız ve düşenin halinden anlamayacak bir durumu söz konusu etmiştir. Bu davranış şekli İslâm toplumunda bulundukça dayanışma kavramı ve yardımlaşma ahlakına büyük bir pranga vurulmuş olacaktır.

İSTEMEK

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.