Balıklıgöl Devlet Hastanesi’nde bir sağlıkçı, bir başhekim yardımcısı, görevinin başında bıçaklandı.
Fail mi?
Yine bir “bağımlı.”
Şaşırmadık. Çünkü Urfa'nın artık temel sorunu haline gelen bu illet, sadece bireyleri değil, toplumu, sistemi, geleceği kesip biçiyor.
Eskiden uyuşturucu kıyıda köşede, ayıp bir meseleydi. Şimdi şehir merkezinde, hastanede, okul önünde, parkta, otobüste.
Öyle yaygın, öyle pervasız ki…
Eroininden metadonuna, bonzaisinden hapına kadar pazarı da belli, alıcısı da.
Ve herkes susuyor!
Belediye sessiz değil yetersiz, vali telaşlı ama etkisiz, milletvekilleri ise başka bir âlemde.
Devlet dediğin gözünü kırpmadan bu şehre bir çare arar.
Yatılısından sokak destek merkezine kadar bir bağımlılıkla mücadele ağı kurar.
Çünkü artık mesele “bir kişinin” sorunu değil.
Toplumu zehirleyen organize bir çöküştür bu.
Şehir sessiz.
Aileler çaresiz.
Sağlıkçılar artık güvende değil.
Biz neyi bekliyoruz?
Bir başhekimin ölmesini mi?
Yoksa evladımızın bir sokakta cansız bulunmasını mı?
Uyuşturucu Urfa’nın damarına kadar sızmış durumda.
Bu artık ahlak, asayiş ya da sağlık değil…
Bu bir “bekâ” meselesidir.
Sustum... Çünkü yazarken bile içim titriyor.
Ama birileri artık konuşmalı.
Yoksa bu şehir bir gün komple uyuşturulup uyutulacak.