Eskiden muhtarlık yapmak, cesaret isterdi.
Peki neden?
Çünkü, muhtar demek dert ortağı demektir.
Aynı zamanda cömert olması şart idi. Ulaşılır biri olması ve maddi durumu müsait olan ancak muhtar olabilirdi.
Tabi, son zamanlarda şartlar çok değişti.
Muhtar olmak, bir payeye dönüştü.
Maaş, özel büro gibi şartlar gibi.
Hele adam bir de silah düşkünü ise, sırf belinde silah serbestçe taşımak için muhtar olmak isteyen çok insanlar da biliriz.
Devlet ile millet arasında ki köprüdür muhtar.
Köyünün, mahallenin tüm sorunları bilen ve bu sorunlara çözüm arayan yegâne kişi muhtardır.
Dolayısıyla bulunduğu koltukta, en çok rahatsız edilen kişilerin başında gelir.
Muhtarın kapısı, ne zaman çalınacak asla saati belli olmaz.
Her vatandaşın derdine, derman arayan muhtar, onlar için zaman mefhumu yoktur.
Her zaman sofrası açıktır.
Kapısı da herkese açıktır.
İşte bunlardan biri de nerdeyse çeyrek asra yakındır Tatburcu köyünde muhtarlık yapan H.Bubo Ercan.
2002 yılından beri Tatburcu köyünde muhtarlık hizmeti veriyor.
H. Bubo Ercan cömert, mütevazi, halkın içinde biri.
Aynı zamanda, bir barış elçisi.
Kimin varsa bir sıkıntısı İlk el uzatan kişidir.
Bulunduğu köy de hastası olana, ilk refakat eden kişidir.
Nerede varsa bir akrabası taziyesine İlk koşan kişidir.
Herhangi bir maddi kaygısı yoktur. Aynı zamanda, devletten emekli.
Tek derdi akrabasının mutluluğu. Onun için gayret eder.
Onun için Muhtar, aynı zamanda bir çözüm merkezi.
Bulunduğu köy de ya da mahalle de varsa, kavga ve gürültü çözüm merkezi muhtardır.
Buna elinden geldiği kadar gayret eder muhtar H. Bubo Ercan.
Zamanın da onun sofrasında yemeyen yoktur.
Herkese açıktır gönlü.
İlerlemiş yaşına rağmen, iyi gün de ve kötü günde akrabasının yanın da bulunmaya gayret eder.
Menzile, ilk ulaşanlardan biridir.
Rabbim, nice güzel hizmetler nasip etsin.
Sağlık ve sıhhat için de.
Kalın selâmet ile…