İnsan mutluluğu çoğu zaman erteleme ve gelecekte bulma eğiliminde oluyor. Sınavım bitsin, şu işi halledeyim, şu toplantıyı atlatayım gibi cümlelerle başlayarak mutluluğu geleceğe atfediyoruz. Ama genellikle bu işler bittikten sonra da yeni erteleme sebeplerimiz oluyor.
Psikoloji de bu duruma koşullu mutluluk diyoruz. Bu durum, içinde bulunduğumuz anda yaşamdan aldığımız lezzeti ve enerjimizi düşürüyor. Kişi, “mutlu olma hakkını” belirli koşullar yerine gelinceye kadar erteliyor. Bu durumun en temel sebepleri arasında topsuz algı ve roller yer alıyor.
Psikolog Martin Seligman’ın 2011 yılında yaptığı çalışmaya göre, mutluluğu sürekli gelecekte elde edeceğini düşünen bireylerin daha kaygılı ve yaşadığı anlardan keyif alma becerisinin düşük olduğunu kaydediyor.
Jon Kabat-Zinn’in farkındalık temelli stres azaltma (MBSR) programında bulunan katılımcılarla yapılan bir başka çalışmada, “anı yaşama” becerisinin gelişmesiyle ruhsal ve fiziksel sağlık göstergelerinin de iyileştiği görülüyor. İşin fizyolojisine baktığımızda da mutluluğu ertelemek, beynin dopamin sistemini sürekli “gelecek hedefler” üzerinde çalışmaya yönlendiriyor. Bu durum, kısa süreli motivasyon sağlasa da ileri aşamada tatminsizliğe yol açıyor.
Mutluluğun ertelenmesi; kaygı, tükenmişlik, duygusal kopukluk ve ikili ilişkilerde mesafeye yol açıyor.
Peki, mutluluğu ertelemeden yaşayabilmek için ne yapabiliriz?
Küçük adımlarınızı kutlayın. Büyük hedeflere giderken attığınız her adım da size mutluluk getirebilir. Bunu fark edin.
Şart cümlelerini kullanmayı bırakın. Kendinize “Beni şu an ne mutlu eder?” sorusunu sormayı öğrenin.
Anın farkına varın. Ufak yürüyüşler, nefes egzersizleri, sadece sizin için özel olduğunu keşfettiğiniz bir anı yakalayın. Bu durum beyninizin şimdide kalmasına ve anı yaşamanıza olanak sağlayacaktır.
İlişkilerinizi ertelemeyin. Sevdiğiniz insanlarla vakit geçirmek için mükemmel zamanı beklemeyin.
Kendinize izin verin. Sorumluluklarınız kadar dinlenmeye, gülmeye ve keyif almaya da hakkınız olduğunu unutmayın.
Mutluluğu ertelemek hayatınızı ertelemektedir. Yarını beklerken bugünü kaybettiğinizin farkında olun. Mutluluk gelecekte varılacak bir istasyon değil yolculuğun ta kendisidir.
Kendinize nazik davranmayı unutmayın!