Yeter Allah aşkına, yeter!
Bu kadar hukuksuzluk, bu kadar gayrimeşruluk, bu kadar karanlık ve çelişkili iş nereye kadar sürecek?
Biz bu ülkenin geleceğine hiç mi güven duymayacağız? Halkın gözünde devletin değeri yerle bir olduysa bunun sebebi kim? Elbette çürük elmalar!
Hukukun içerisine çöreklenmiş, devlet terbiyesiyle değil şahsi çıkarlarıyla hareket eden bazı hâkimler, savcılar, sözde namuslu avukatlar… Ne yaptılar? Bu milletin altını oydular. Adaletin kökünü kuruttular. Bugün “hukuk” dediğimiz şey kimin yüzünden çöktü? İşte tam da bu zihniyetin yüzünden!
Sonra da dönüp halka parmak sallıyorlar:
“Neden devlete karşı bu kadar acımasızsınız?” diye…
Halk suçlu değil! Suçlu, kendi evlatlarını himaye edemeyen, besleyip büyüttüğü evlatlarına sahip çıkamayan devletin kendisidir.
Adaletin olmadığı yerde devletin de itibarı kalmaz. Urfa sıcağında tarlada alın teri döken de, mahkeme kapısında hakkını arayan da bunu çok iyi biliyor. Halk ekmeğinin peşinde, hakkının peşinde… Ama hukuk sistemi karanlık ilişkilerle kirlenmişse, bu sadece devleti değil tüm halkı yok eder.
Bu milletin en büyük isteği bellidir:
Adalet! Temiz bir hukuk! Dürüst bir devlet!
Ama bunlar olmazsa, bu çürük düzen hem devleti hem de halkı uçurumun kenarına sürükleyecek.
Yeter artık!
Bu milletin sabrı da, inancı da, umudu da tüketilmesin.