UMUT

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

Bugünlerde etrafımıza baktığımızda sıkça aynı cümleleri duyuyoruz: “Her şey çok zorlaştı, kimse sesimizi duymuyor, geleceğimiz belirsiz.” Bu cümleler yalnızca bireysel şikâyetler değil; aslında toplumsal bir ruh halinin dışavurumu. İşte bu ruh halinin en kırılgan noktası ise umutsuzluk.

Psikoloji bize umut kavramının yalnızca “iyi şeyler olacak” inancı olmadığını söyler. Charles Snyder’ın Umut Kuramı, umudu iki parçaya ayırır: hedefe giden yolları bulmak ve o yolları kullanacak gücü kendinde hissetmek. Araştırmalar gösteriyor ki, umut düzeyi yüksek olan bireyler stresle daha etkin baş ediyor, depresyon belirtileri daha düşük oluyor ve yaşam doyumları artıyor. Yani umut, soyut bir teselli değil; somut bir iyileşme kaynağıdır.

Toplumsal ölçekte ise tablo daha düşündürücü. Türkiye’de yapılan güncel araştırmalar, özellikle gençlerin büyük kısmının gelecek kaygısı yaşadığını ortaya koyuyor. Bu kaygının en sık eşlik ettiği duygu ise unutulmuşluk: “Benim sesim kimseye ulaşmıyor.” Bu his, Martin Seligman’ın tanımladığı öğrenilmiş çaresizlik ile örtüşüyor. Yani birey ya da toplum, ne yaparsa yapsın değişmeyeceğine inandığında, çabasını geri çekiyor.

Ama tam da burada umut, bir direnç noktası olarak devreye giriyor. Viktor Frankl’ın Nazi kamplarında gözlemlediği gibi, hayatta kalanların ortak özelliği geleceğe dair bir anlam taşıyor olmalarıydı. Anlam, umudun en güçlü yakıtıdır.

Bugün bizler de ekonomik krizlerin, göçün, adaletsizliklerin ve kentlerin ruhsuzlaşmasının gölgesinde yaşıyoruz. Ancak umut, yalnızca bireysel değil, aynı zamanda kolektif bir iyileşme aracıdır. Bir toplum kendi geleceğine inanmayı sürdürdükçe, hem bireyleri güçlenir hem de sosyal dayanışma yeniden filizlenir.

Belki de bu yüzden umut, psikolojinin en çok üzerinde durduğu iyileştirici kavramlardan biri olmaya devam ediyor. Çünkü umut; unutulmuşluğu görünür kılar, çaresizliği dönüştürür, insana yeniden adım atma cesareti verir.

Ve evet, bazen en büyük iyileşme bir kişinin diğerine “Yalnız değilsin” demesiyle başlar.

Kendinize nazik davranmayı unutmayın! 

UMUT

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.