DEVLET NEYE YARAR

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doğada insanlar genel anlamda fiziksel ve zihinsel olarak birbirlerine eşittir. Bu eşitlik, herkesin aynı arzulara sahip olmasına ve dolayısıyla aynı hedefler için rekabet etmesine, hayatta kalabilmek için mücadele etmesine yol açar. Bu rekabetten ise güvensizlik ve karmaşa doğar. Herkesin kendini koruma hakkına sahip olduğu bu ortamda, en rasyonel davranış bile saldırganlık olabilir, çünkü bir başkasının bana saldırmasından korktuğum için ona önceden saldırmak en iyi savunma haline gelir.

"Herkesin herkese karşı savaşı" olarak nitelendirilen bu durum, sürekli bir korku ve şiddet potansiyelinin olduğu bir yaşamdır; burada mülkiyet, adalet veya sanat gibi kavramlar var olamaz, çünkü bunların var olabilmesi için huzur ve emniyet şartı gereklidir. Aksi durumun garantisi yoktur. İnsanın hayatı bu durumda "yalnız, yoksul, nahoş, hayvani ve kısadır"

Bu korku ve güvensizlik ortamından kurtulmak için, insanın temel arayışı olan barış ve güvenliği sağlamak zorunluluk haline gelir. Bu zorunluluk ise insan üstü bir otoriteyi yani devleti gerekli kılar.

Doğadaki ölüm korkusu ve yaşam arzusu, insanları doğa yasalarını keşfetmeye iter. Bu yasaların en önemlisi, barışı yani güvenli bir ortamda yaşamayı aramak ve ona uymaktır. Ancak bu yasalar tek başına, yani onları uygulayacak üstün bir güç olmadan yetersiz kalır. Otorite gücü olmadan, İnsanlar doğaları gereği kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye devam edeceklerdir.

Devlet otoritesinin zayıfladığı zamanlarda kişiler ve gruplar devlet aygıtının işlevinden rol çalmaya başlarlar. Devletin organizasyon birimlerine sızan, ya da ikili menfaat ilişkileri geliştirenler kendilerini ben devletim diye pazarlayarak çevrelerini baskı ve sömürü altına alabilirler. Devlet organizasyonunun tarafsız, hesap verebilir, eşitlikçi bir temsil ile görevlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Aksi durum devletsiz bir ortamda yaşanan kaos ortamlarından farklı olmayacaktır. 

Sonuç olarak hayatın devam ettiği her alanda toplumsal konsensüsle kabul edilen kurallar çerçevesinde kontrol ve otorite, kimlik, din, mezhep, aile, aşiret dinlemeden kendini hissettirmek zorundadır. Aksi durum günümüzde toplumun çoğu kesimi tarafından dile getirilen çürümüşlük, başıboşluk, adaletsizlik, liyakatsizlik, tarafgirlik diye dillendirilen birçok olay ve gelişmelerin yaşanmasına yol açmakta ve insanlarda kendi başının çaresine bakma yolları arayışını gündeme getirmektedir. Bu ortam ise toplum olmaktan çıkılıp kartelleşmelere, mafyalaşmaya zemin hazırlamaktadır.

DEVLET NEYE YARAR

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.