İNSANIN ŞEKİLLENMESİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Asırlardır insan, hep bir “olma” çabasındadır.
Kendini şekilden şekle koyar, durmadan yeniden inşa eder.
Hep bir anlam arayışındadır.
Bazen yanlışların içinde bulur kendini; onları benimser, “Tamam, ben oldum,” der.
Oysa bilmez ki, “olduğu” o değildir.
Arayışı onu sürüklemiştir oradan oraya, daldan dala…

Bazen de doğru olanı yapar ve bu doğrular onu olgunluğa taşır.
Anlam katar varlığına, daha emin adımlarla yürümeye başlar.
Ama bu emin adımlara da fazla güvenmemek gerekir;
Çünkü her yeni olay, insanın yeniden karar verme aşamasıdır.

İnsan bu hayatı defalarca deneyimler.
Her deneyim, ona kendine özgü bir olgunluk kazandırır.
Bazen yanlış kararlar, bazen doğrular…
Kâh huzurlu, kâh huzursuz; ama hep şekillenerek yürür hayatın içinde.

Bu şekillenmede çevrenin etkisi çok önemlidir.
Yaşadığı coğrafya, kültür, gelenek, bazen farkındalık;
Bazen de dayatmalarla şekillendirir insanı.
Ve belki de en önemlisi “hayır” diyebilmektir.
Çünkü hayır diyebilmek; öz güven, huzur, sükûnet ve şefkat hissettirir.
Kendine karşı saygılı ve şefkatli bir insan, başkaları tarafından da olduğu gibi görülür ve kabul edilir.

Bir “hayır”ın bile insanın hayatında nasıl bir değişim yarattığını görebiliriz.
Hayır diyebilmek, sınırlarını koruyabilmek; insanın kendine verdiği en önemli kararlardan biridir.
Bedensel, duygusal ve kişisel sınırlarımızı koruyabildiğimizde gerçek benliğimize ulaşırız.

Bazen mesafe koymak gerekir.
Sınırlarımızın bilerek ya da isteyerek ihlal edilmesine izin verdiğimizi fark edip,
Kuralların yeniden belirlenmesini talep etmeliyiz.
Bahçemize herkes girmesin.
Ektiğiniz çiçekleri herkes görmesin.
Siz sadece çiçeklerinizin bakımını yapın, gerekli özeni gösterin.
Bahçenizin başkalarının ayakları altında çiğnenmesine izin vermeyin.
Bu kişi çok sevdiğiniz biri bile olsa mesafenin farkında olsun.
Kendine saygı duyan birine saygı göstermek her zaman daha kolaydır.
Değersiz hissedenler,
Kendilerini başkalarının düşüncelerine göre şekillendirmeye çalıştıklarında ikinci el bir insan olarak kalırlar.

“Hayır, gerçek iyiyi ve gerçek kötüyü ayırt etmek için mükemmel bir araçtır.”
(Jiddu Krishnamurti)

Bazen şekillenmek için kendimize bile “hayır” diyebilmeliyiz.
Kendimizi tanımalı, bize zarar verecek durumları fark edip kararlarımızla onları düzene koymalıyız.
Özdenetim sayesinde bunu başarabiliriz.
Önceliklerimizi belirleyip, bunların dışında kalan şeylere gülümseyerek “hayır” deyip yolumuza devam etmeliyiz.

İnsan, kendi yaptıkları dışında her şeye karışma; bozma, yıkma, açığa çıkarma gibi anlamsız bir marifet taşır.
Sizce de öyle değil mi?
Neden hep bir çevresel zorbalığa maruz kalıyoruz hiç sordunuz mu kendinize?

Bazen anlam veremediğim bir kargaşayla karşı karşıya kalırım ben.
İnsanın bu denli Nemrudî olma hevesini anlayamamışımdır.
Elbette onun Halil tarafı da vardır, ama bu aralar hep bir kargaşa, hep bir savaş görmekteyim.
Nedendir bilinmez!

İçimizde bir yerlerde, doğru dimdik durduğu gibi;
Yanlış da doğruya inat varlığını sürdürür.
Ve biz, sınırlarımızı belirlediğimiz kadar ilerleyebiliriz bu hayatta.

Mutluluk; başkalarının sınırlarına ve kendi sınırlarına saygı duyduğunda vazgeçilmez bir huzur verir.
Kendine merhamet et.…

İNSANIN ŞEKİLLENMESİ

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.