Aksa tufanı; Ümmet'in izzet, namus ve onuruna kastetmeye çalışan ve seksen yıla yakındır Mescid-i Aksa'yı işgal eden kafir siyonistlerin ve onları destekleyen tüm emperyalist devletlerin böğrüne saplanan; tarihin asla unutturmayacağı ağulu bir hançerdir.
Aksa Tufanı; haddini ve ahlaki tüm ilkeleri ihlal edip insanlık sınırlarını aşan işgal rejimi itrailin şahsında, tüm dünya zalimlerinin boynuna vurulan bir zülfikardır...
Aksa Tufanı; Beşeri yasa tasarılarını, silahların zoruyla kanun haline getiren zalim ve zorbaların; güvendikleri demir kubbelerinin ve yenilmez diye empoze etmeye çalıştıkları ordularının, bir avuç Gazze'li kahramanları karşısında yaşadıkları en büyük hezimetin miladıdır.
Aksa Tufanı; İnsan hakları, hak ve hukuktan dem vuran ikiyüzlü batının, İsrail'in, Amerika'nın, İngiltere'nin, Fransa ve Almanya'nın vs. aslında birer şer ve terör şebekeleri olduklarını, yüzlerindeki maskeleri düşürmekle deşifre etmekle kalmadı; batı ve Avrupa halklarının kendi yöneticilerinin ne kadar da sahtekar, ikiyüzlü ve insanlık düşmanı olduklarını tanıtmayı da başarılmış erdemli bir hareket ve zaferdir.
Aksa Tufanı; Dünyanın tüm kalem ve kelam erbanın bir ömür boyu yazmakla; Yahudilerin zalimliğini anlatamayacaklarını, Hammas ve islami Cihâd mücahidlerinin başardığını tüm dünya şahitlik eti. Bu Allah'ın bir fazlı keremidir. Şimdi Aksa Tufanıyla alakalı olarak;
İSLAM ASALYA'nın,
yazısını, olduğu gibi sizlerle paylaşıp dikkatlerinize sunmak istiyorum:
Kudüs Tugayları’ndan bir saha komutanı olan İslâm Asalya;
* Gazze şehrinde çok karmaşık bir muharebe yürütüyoruz ve siyonist geçmiş çatışmalardan azami şekilde faydalanarak kayıplarını azaltmaya çalışıyor, der.
* Cesur savaşçılarımız var; onlar her zaman bizim sermayemizdir. Onların sayesinde düşmanla çatışıyor, her ilerlemeyi uygun silahlarla pusuya düşürüyoruz. Allah’ın izniyle birçok kahramanca operasyonda başarılı olduk; siyonist her zamanki gibi insan kayıplarıyla ilgili yalan ve dezenformasyon yapıyor.
* Gazze kentindeki ilerleme eksenlerine dağılmış muharebe düğümleri hazır ve tetikte; zırhlı ve patlayıcı yüklü Siyonist araçların verebileceği zararlardan kaçınmak için sürekli manevra yapıyorlar.
* Düşman yavaşça ilerliyor ve muharebe düğümlerini tespit edip hedef almak için insansız araçlar kullanıyor; biz bunu tamamen biliyoruz ve birçok fırsatı bilinçli olarak kaçırıyoruz.
* Düşmanın Gazze’nin kalbine doğru ilerleyişi direnişçilerimizin gözü önünde oluyor; taktiklerimizin temeli değerli hedeflerdir ve amaç düşmanın mümkün olan en yüksek sayıda askerinin öldürülüp yaralanmasıdır.
* Siyonist askerlerine diyoruz ki: sizden uzak değiliz ve istediğimizde yüzümüzü göreceksiniz; çünkü biz ağır ve karmaşık bir yıpratma savaşı yürütüyoruz ve adımlarımızı iyi biliyoruz.
* Düşman Gazzemizde güvende olmayacak; evet ilerleyebilir ama burada kalmanın maliyetini “suçlu Zamir” iyi biliyor.
* Sabırlı ve cihatçı halkımızın evlatlarına mesajımız: acınızı paylaşıyoruz ve bu saldırının hep zaman içinde düşman için maliyetli olmasını sağlamaya çalışıyoruz; halkımızın her ferdini onurlandırıyoruz ve inşallah hepimizin sabrı yakında onur ve zaferin şafağını getirecektir, diye noktalıyor yazısını.
Biz de, İslâm Asalya komutanın dediklerine harfiyen katılıyor ve gasıp Yahudi varlığının en kısa bir zamanda; mukaddes topraklardan tamamen sökülüp atılacağına inanıyoruz. Zor olacak, ağır bedeller ödenecek belki, ama olacaktır. Allah imhal eder, ama ihmal etmez.
Rabbimizin müjdeli suresi olan Nasr suresi ile bitirmek istiyorum:
"Allah'ın yardımı ve fetih (Mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tespihte bulun ve O'ndan bağışlama dile!" Evet, Nasr suresinin mücizesi bu gün, Batı'nın her bir şehrinde tecelli ediyor... Batının yüz yıllardır, İslam'ı öcü olarak empoze ettiği toplumlarına karşı; artık konuşacak yüzü kalmadı. Batı ve tüm beşeri sistemlerin, zülum, kan ve gözyaşı üzerine bina ettiği saraylarının duvarları her taraftan gıcırtılar çıkarıyor. Yıkılmaları an meselesidir inşaAllah.
O gün yakındır, belki de yakından da daha yakındır. Davamızın sonu Rabbimize hamd etmektir.