Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
Sıcak yemenin zararlarını maddeler halinde yazarak sizleri bilgilendirelim.
1- Kulağı sağır olmaya sebep olur.
2- Benzi sarı olur.
3- Gözlerinin feri olmaz.
4- Dişleri sararır.
5- Ağzının lezzeti olmaz.
6- Karnı doymaz.
7- Anlayışı azalır.
8- Aklı az olur.
9- Hastalığa sebep olur.
Az yemenin faydaları:
1- Bedeni kuvvetlenir.
2- Kalbi nurlanır.
3- Hafızası kuvvetlenir.
4- Geçimi kolaylaşır.
5- Yaptığı işten zevk alır.
6- Allahü Teâlâ’yı, çok zikretmiş olur.
7- Ahireti tefekkür eder.
8- İbadetlerinden aldığı zevk çoğalır.
9- Her şeyde isabeti çok olur.
10- Hesabı kolaylaşır.
Hadis-i Şerifte, “İyiliklerin başı açlıktır. Kötülüklerin başı tokluktur” buyuruldu. Yemeğin tadı, açlığın çokluğu kadar artar. Tokluk, unutkanlık yapar. Kalbi kör eder, alkollü içkiler gibi, kanı bozar. Açlık, aklı temizler, kalbi parlatır.
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki, “İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir. Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda kalbi öldürür.”
Bir Hadis-i Şerifte, “Çok yiyeni, çok içeni Allahü Teâlâ sevmez” buyuruldu. Çok yemek, hastalıkların başı, az yemek [yani perhiz etmek] ilaçların başıdır.
Midenin üçte biri yemeklere, üçte biri içeceklere ayrılmalıdır. Üçte birinin hava payı, yani boş olması, en aşağı derecedir. En iyi derece, az yemek ve az uyumaktır.
Yiyip içmekte Sünnet şekli; doymadan sofradan kalkılır, acıkmadan ve sofra haricinde yemek yenmez. Su her zaman içilir.
Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmek sünnettir. Ekmekteki tuza niyet edince de bu sünnet yerine getirilmiş olur. (Gunye)
Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki:
“Ya Ali, yemeğe tuz ile başla.” [Şir’a]
“Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirenin vücudundan Allahü Teâlâ yetmiş hastalığı giderir.” [R.Nasıhin]
Su veya çay içerken bir kısmını bırakmak veya yemek yenince az bir şey bırakmak doğru değildir. Hepsini yiyip içmelidir. Çünkü Resulullah efendimizin önüne konan yemekten hiç artmazdı. (İ.Ebiddünya)
Çatalı ekmeğe ve diğer unlu mamüllere batırmakta mahzur yoktur. Bunlar âdettir, mahzuru yoktur. Fakat lüzumsuz, keyf için batırılmaz. İhtiyaç halinde caiz olur. Çatalı ekmeğe batırmayı âdet haline getirmemelidir.
Sofraya edepli bir şekilde oturmalı ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmelidir.
Resulullah Efendimiz yer sofrasına bazen diz çöker, bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturup buyururdu ki:
“Yaslanarak yemek yemem. Ben ancak, Allahü Teâlâ’nın bir kuluyum; köle nasıl yerse öyle yer, nasıl oturursa öyle otururum.” [Buhari]
Yaslanarak yemek yemek haram veya mekruh değildir. Başkalarının yanında mazeretsiz yaslanmak edebe aykırıdır. Sandalyede dayanarak yemekte de mahzur yoktur. Kibirli şekilde yemek uygun değildir. Dayanınca rahat ediliyorsa dayanılır. Önemli olan başkalarına hava atmamalı, kibirli oturmamalı, rahat oturmalı.
Allahü Teâlâ cümlemizi kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)