SONBAHARIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kâinatta kurulu düzen iç içe daireler gibidir. Her küçükte büyüğün özellikleri, her büyükte küçüğün mahiyeti bulunur. Atomun şekli ile güneş sisteminin şekli aynı olduğu gibi yapı itibariyle de benzerlik gösterir. Güneş sistemi gözle görülmeyecek kadar küçültülerek atom adı verilmiş, atom ise büyütülerek güneş sistemi adıyla uzayda yer almıştır. 
Koca bir incir ağacını küçücük bir çekirdekte programlayan Allah, bütün kâinatı insanda programlamıştır. “İnsan küçük bir kâinat, kâinat büyük bir insandır” denilebilir. Kâinatta var olan elementlerin tamamı insan vücuduna da yerleştirilmiştir. 
Bir sanat galerisi gibi düzenlenerek şuurlu gözlere takdim edilen kâinattaki tüm eserlerde, aynı ustanın elinden çıktığına dair güçlü deliller görülmektedir. Bu deliller, yaratıcının vahdaniyetini yansıtır.
Eserlerdeki benzerlikler zamanlarda da vardır. Kâinatı bir saat gibi tasarlamıştır. Saatin saniye mili, akrep ve yelkovanı birbirleriyle bağlantılı olduğu gibi, kâinattaki tüm zamanların da birbirleriyle bağlantısı vardır. Örneğin bir gün ile bir yıl hatta bir ömür benzerlik gösterir. Çağların ve devirlerin özellikleri kısa kısa bir günün beş vaktinde sıkıştırılmıştır. Kâinat insan için yaratıldığı ve insan kâinatın meyvesi olduğu için kâinattaki her şey insanla ilişkilidir. Söz gelimi, insan ömrü ile yılın mevsimleri ya da günün vakitleri benzerlik ve uyum içindedir. İnsanın çocukluk, gençlik, olgunluk, ihtiyarlık ve zeval ile ölüm, yılın mevsimleriyle benzerlik içindedir. Birçok canlıları yerin altına iten, ağaçları yapraklarından koparıp kefen gibi bir kar örtüsüne bürüyen kış mevsiminden önceki bu faaliyetleri haber veren sonbahar, ihtiyarlık dönemine benzer.
İhtiyarlığı hatırlatan sonbahar gün içinde de “ikindi” vakti olarak ortaya çıkmaktadır. Yani her bir günün ikindi vakti o günün sonbaharı olduğu gibi, her yılın sonbaharı da o yılın ikindisidir. İhtiyarlık olarak düşünürsek, yılın ihtiyarlığı sonbahar, günün ihtiyarlığı ikindidir. İhtiyarlık dahi ömrün sonbaharı ve ikindisidir. Gelip geçer olan her şeyde uzunluk ile kısalık arasında fark yoktur. “Her gelecek yakındır, ancak uzak olan gelmeyecek olandır!” (İbn Mace, Sünne,7) Hadis-i şerifi bunu ifade eder.
Dünyanın da elbette sonlu bir ömrü vardır. Kur’an’da dünyanın ömrünün sona ermesine “saat” denilmiş ve “saatın yaklaştığı” (Kamer, 1) haber verilmiştir. Kâinatta, iç içe girmiş bütün ömür dairelerinin en genişi olan dünya ömrünün de sonbaharı ve ikindisi vardır. Şimdilerde yaşadığımız bu sonbahar, kıyametin yaklaştığını haber veren ve dünya ömrünün ikindisi olan Asr-ı Saadeti hatırlatmaktadır. 
Sonbahar en güzel üzümlerin, narların, en leziz nimetlerin harmanı olduğu gibi, Peygamberimiz (ASV)’ın asrı da ahirette kurtarıcı durumda olan manevi lezzetlerin ilahî rahmetin, bütün ebedi güzelliklere hazırlıkların yapıldığı bir harman durumundadır.
Sonbaharın gittikçe etkisini göstermesiyle birlikte, yeryüzünde hummalı bir telaş başladı. İnsanlardan kuşlara, ağaçlara, yerdeki otlara kadar her şeyde bir değişim, bir hazırlık göze çarpıyor. Sararmaya ve dökülmeye yüz tutan yapraklar tufanı andıran kışın habercileridir. 
Kış için sonbaharda yiyecek, giyim ve ısınma gibi çeşitli hazırlıklara girişen insan, kış mevsiminin hatırlattığı ve her yıl onun da geleceği mesajını verdiği berzah hayatı (kabir hayatı) için bir hazırlığa girişiyor mu? Kış için isot kurutmayı, pekmez ve tarhana hazırlamayı ihmal etmeyen insan, berzah kışı için de orada lazım olacak malzemeyi hazırlamalıdır.

SONBAHARIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.