BİR VAR MI YOK MU HİKAYESİ?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

(Baba olan babalara...)

Bir babanın, dertten mustarip olan çocuğu için bakın telaşına; 
Bakın ki şu fani âlemde neler gelmiş garibanın başına! 
Hasta olan çocuğunun boğazından geçmiyordu yemek ve bir damla su. 
Dediler ki, “Pipet olursa onunla içebilir biraz su.”

Telaşlı baba can havliyle fırladı evden, dışarı.
Girdiği her markete, “Pipet var mı? “Yok.” dediklerinde çaresizce bastırırdı havarı! 
Onlarca dükkân ve markete uğrar, sonunda aynı cevap… Çocuğu için yanan baba, sonunda aramaktan düşer bîtap!

Saatler sonra eve gelir, boynu bükük ve üzgün. 
Bir pipet ne ki, bulamadığından çocuğunun yüzüne bakamaz düzgün. 
Babalık bu başka hiçbir şeye benzemez. 
Yokmuş, gelmemiş, bitmişmiş mazeretlerin hiçbiri kabul görülmez.

Dertli baba, bir pipet bulamamanın verdiği çaresizlikle adeta yıkılır. 
Öyle ki o geceyi uykusuz geçirir, memleketin başıboşluğuna epey canı sıkılır! 
Pipet dediğin, ufacık bir lastik boru. 
Hiçbir yerde olmayınca, aklına geldi binlerce soru!

Hani kalkınmıştı ülke, çağ atlanmıştı güya! 
Meğerki kalkınmak lafla olmazmış, söylenenlerin çoğu rüya! 
Kocaman marketlerde pirinç, zeytin, yağ, düşüncesi sakat! 
Garibana babanın dizlerinde kalmamıştı derman ve takat.

Market dediğin, bin bir çeşit ürünle hizmet sunmalı. 
Her neye ihtiyacı varsa insan, başka yerde aramamalı!
İşte bizim dertli babanın pipet arayışı, böylece sürdü gitti. Sonunda bulamayınca umudu da kaybolup bitti!

Çünkü o, girdiği her dükkân ve markete, “Pipet var mı? sormuştu. 
Yok.” cevabını alınca, beyninden vurulup kafası bayağı bozulmuştu.

Canı sıkılınca, söylendi… İnsan rahatlarmış, avazı çıktığı kadar bağırınca!
Ne ki bu sıradan bazı babalara benzemezdi. 
Öyle ağzına gelen her sözü de söyleyemezdi.

Yutkundu, içine çekti bütün kahrını. “
Ya sabur.” dedi ve sığındı Rabbine, bekleye durdu yarını. 
Derdini Rabbine arz eyledi, sakladı Eyyubi sabrını!

Her yarın, bir umut ışığına gebedir düşüncesiyle başını koydu yastığa. 
İyi rüyalar görmeyi yeğledi, ta ki sabah ezanıyla uyanınca şafağa! 
Uyandı uykusundan ve yürüdü lavaboya. 
Bir güzel abdest aldı, namazdan sonra durdu duaya!

Açtı iki elini yukarı ve “Ya Rabbim hiçbir babaya gösterme evlat acısını…
Yaratanına böyle sundu derdini, ahvalini ve arzuhâlini. 
Teselli buldu inancıyla, Rabbinin buyruğuyla.
Sonunda ne gelirse Allah’tandır diye teslimiyet gösterdi; sınama buya!

Attı pipet aramayı kafasından, havale etti her şeyi yüce Rabbine. 
Sığındı her şeyin tek ve gerçek sahibine! 
O sahip ki kâinatın düzeni, intizamı kudret elinde. Yaratılanlar ise fanidir, her emir ve ferman işler onun emrinde!

O, ol demeyince ağaçtan yaprak düşemez yere. 
O, ol deyince de her şey anında kapanır secdelere!
Ya Rabbi, dedi bizi de eyle ehli secdeden. 
Hiçbir zaman gafil olmayalım azametinden.

Azabından sana sığınır, senden af ve merhamet dileriz. 
Her şeyin sahibi sensin, sensin bizim Rabbimiz.

Allah, hiçbir babayı evlatlarının istediğini bulamadığı çaresizliğiyle imtihan etmesin. Bir baba için en zor an, çocuğunun istediğini bulamadığı anki olan ezikliğiyle, başını önüne eğip utandığı zaman olsa gerek!
Dua ile kalın!

BİR VAR MI YOK MU HİKAYESİ?

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.