BAŞ DÖNDÜRÜCÜ VE CİDDİ GELİŞMELER

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Türkiye ve İsrail savaşmayacak.

Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir iş birliği göreceksiniz”

Bu sözler Siyonizm’in bölgemiz genel valisi Tom Barrack’a ait.

Aşağılayıcı, dayatmacı, tehditkar…

Olay ne? Kısmen bu.

“İsrail uzmanı Firas Yaği, ABD-İsrail’in bölgedeki krizleri askeri yollarla çözmeyi hedefleyen yeni bir plan yürüttüğünü belirterek bu stratejinin “İbrahim Anlaşmaları”nı genişletip Arap ülkelerini İsrail’le tam normalleşmeye zorlamayı amaçladığını söyledi.” https://ydh.com.tr/d/32172/sunni-amerikan-ekseni-israil-le-normallesmeyi-dayatiyor

*

“İsrail direniş eksenine karşı topyekun savaşa hazırlanıyor, Güney Lübnan’a çoklu saldırılar başlattı, gerilimi iyice arttırıyor. Bu savaş an meselesi.

*

ABD, Şam’da askeri üs kuruyor, Şam’ın kontrolü artık ABD’de.

*

Kazakistan da İbrahim Anlaşmaları’na katıldı.

*

 Hindistan ve İsrail’den yeni savunma anlaşması.

*

Sudan’da BAE/İsrail destekli soykırım ve talan.

*

Lübnan Cumhurbaşkanı Aun: Biz barış istedikçe İsrail saldırganlaşıyor. İsrail’in barış isteyebileceği aptallığın da ötesinde bir ihanet. Her iyiliğe ihanet…

*

Yukarıda ki her biri dehşet derecede önemli başlıkları çoğaltmak mümkün ve bunların rutinleştiği bir dehşeti, alışmış olarak yaşayan bir dünya var…

*

Lübnan’a; silah bırakmazsanız, İsrail ile savaştırırım sizi, mealinde sözler sarf eden Barrack, aslında aynı şeyi Türkiye’ye dayatıyor: Yani, “Türkiye ve İsrail savaşmayacak.” Derken; istediğimizi yaparsanız, şartı var. Bu durumda anlam şu: İstediğimizi yapmazsanız, İran ve bölgede direnen tüm mazlumlara karşı kurduğumuz soykırım cephesinde, İsra

İl’in yanındas ve İran başta olmak üzere bölge halklarına karşı savaşmazsanız, soykırıma sıcak savaş da dahil daha fazla ve açıktan destek vermezseniz İsrail ile savaştırırım, diyor.

Bu soykırımlar çağında bilinç ve duruşumuz çok daha önem kazanıyor. Bölgemiz ve ülkemiz üzerinde dönen oyunlara odaklanmak ve gelebilecek felaketlerin önüne geçmek için sorumluluklarımızın olduğunu bilmek gerek.

Siyonist cephenin bölgemiz ve ülkemizde ki operatörü ve temsilcisi, genel valisis Tom Barrack, elinde ki planı hiç gizlemiyor. Soykırım cephesinin yol haritasını diplomatik bir dile bürümeden açıkça ilan ediyor ve adım adım uyguluyor. Hem ateşkes ihlallerini, hem, tehditlerini, hem dayatmalarını, hem harita ve dizaynlarını, hem saflaşmaları ve hem de soykırımı yönetiyor.

Açıkça ve dünyanın gözlerinin içine baka baka.

Son günlerde çok açık ifadelerle Türkiye ve bölgeyi, ümmeti ilgilendiren çok çok önemli şeyler söyledi.

Aslında Trump’un Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde Türkiye’den bir şey daha isteyeceğim, demişti ya; işte o bir şey de bununla ilgili. Neyle ilgili?

Türkiye’nin konumlandığı/konumlanacağı cephe ve bu cephede yapacakları ile ilgili. Yani Türkiye’nin uçuruma sürüklenme süreci ile ilgili.

Ne demişti Barrack?

“Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü forumunda yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Türkiye ve İsrail savaşmayacak. Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir iş birliği göreceksiniz.” (AA, 1.11.2025)

ABD’nin Hazar-Akdeniz hattında Türkiye ile İsrail’in iş birliği yapmasını istemesi demek, ABD’nin İran’a karşı Türkiye İsrail iş birliğini istemesi demektir.

Başından beri iddiam bu: İçerideki açılım da Suriye’deki HTŞ-SDG’li “çözüm” de İran’a karşı Türkiye-İsrail cephesi inşa etmenin ara aşamalarıdır.

İRAN’A KARŞI ABD-İSRAİL-TÜRKİYE CEPHESİ

Ufuk Ötesi okurları anımsayacaktır, aylardır olgularını inceleyerek yaptığım çözümleme şu: ABD, inşa etmeye çalıştığı İsrail hegemonyasında yeni Ortadoğu düzeninde, İran’a karşı Türkiye-İsrail merkezli bir cephe inşa etmeye çalışıyor. Bu cephede Azerbaycan’ın, dört ülkedeki Kürt örgütlerinin, Irak ve Suriye’deki bazı Arap aşiretlerinin ve Körfez sermayesinin olmasını istiyor...

Barrack daha Türkiye’ye gelmeden önce 5 Nisan’da bu köşede “Barrack’ın Türkiye hedefi” başlığı altında incelemiştim. 1 Nisan’da ABD Senatosu’ndaki onay oturumunda sorulara verdiği yanıtların “Türkiye’yi komşularıyla ve Asya’yla düşmanlaştırmayı hedefleyen bir diplomata” işaret ettiğini belirtmiştim.

BARRACK’IN YENİ ORTADOĞU SİYASİ HARİTASI

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği dışında Suriye Özel Temsilciliği de yapan ama Güney Kafkasya’dan Irak’a, Lübnan’dan Körfez’e cirit atarak bir nevi Trump’ın Ortadoğu Özel Valisi gibi hareket eden Barrack’ın sonrasında kurduğu şu özel denklem ve hedeflediği şu harita zaten çok şey ifade ediyor: “Türkiye, İsrail, Körfez, Suriye, Lübnan, Irak, Ürdün, kuzeye çıkın Azerbaycan, Ermenistan... Bunları birleştirdiğinizde dünyanın en güçlü bölgesi ortaya çıkar.” (Haber Türk, 30.7.2025)

Barrack bölgede işte bu “siyasi haritayı” dizayn etmeye çalışıyor:

- Azerbaycan-Ermenistan barışına dahil olup Zengezur Koridoru’nu 99 yıllığına Trump koridoruna dönüştürerek, Azerbaycan-İsrail işbirliğini destekleyerek, Suriye’de HTŞ ile YPG/SDG arasında bir anlaşma yapılmasına çalışarak, Suriye-İsrail normalleşmesini sağlayarak...

- Gazze’nin Filistinlisizleştirilmesi planını adım adım uygulayarak, Körfez sermayesini “Riviera tipi Gazze”ya sponsor yapmaya çalışarak, Türkiye’den Hamas’ı Trump’ın Gazze planına ikna etmesini isteyerek...

- Irak, Suriye, Lübnan ve Gazze’deki İran etkisini ortadan kaldıracak işbirlikleri hazırlayarak, Lübnan’ı Hizbullah’ı silahsızlandırması için baskılayarak...

ŞARA ABD’YE ÇAĞRILDI

ABD’nin yeni Ortadoğu düzeninin modeli Suriye. Suriye’de HTŞ ile SDG anlaşmasına dayalı “federasyonumsu” yapı ile ABD hem Kürt planında bir aşama katetmiş olacak hem Suriye-İsrail normalleşmesi sağlayacak hem de buradaki uzlaşı üzerinden Türkiye-İsrail işbirliği zemini oluşturacak...

Barrack duyurdu: HTŞ lideri ve geçici Suriye Cumhurbaşkanı Şara 10 Kasım’da Beyaz Saray’a gidecek. Barrack’ın açıklamasına göre ABD’ye çağrılan Şara’dan istenilenler şunlar:

- Şara, ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı koalisyona katılım anlaşması imzalayacak. (Böylece ABD’nin IŞİD’e karşı “kara ordum” dediği YPG/SDG ile HTŞ aynı cephede birleştirilecek.)

- Şara’nın ziyareti sırasında Suriye-İsrail müzakerelerinin beşincisi Washington’da yapılacak. Barrack’a göre Trump yıl sonuna kadar iki ülke arasında bir güvenlik anlaşması imzalanmasını bekliyor.”

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/barrack-ince-ince-dokuyor-2449205

İpi elinde saldırgan İsrail köpeğini oraya buraya saldırtma tehdidi ile ortalıkta/evimizde, mahallemizde dolaşıyor bu mahluk, soykırım cephesi adına.

Durum budur ve ciddidir. Suriye’yi İsrail’e teslim etme süreçlerinde büyük katkısından dolayı teşekkür ve taktir almasına rağmen Hamas’ın elindeki silahları, almayı ve Hamas’ı direnişten, desteklerinden uzaklaştırıp ayartma ve imha olmasına neden olmayı başarsa bile Türkiye’nin daha fazla şeyler yapmasını istemekteler ve isteyecekler. Bu çok açık.

Düşünün ki; Türkiye gibi bir ülkede ümmeti kurtarma pozisyonları biçilerek taktim edilen yapılar, soykırım boyunca, zelil duruma düşme pahasına İsrail’e/soykırıma/soykırımcılara desteği eksik etmediği halde soykırım cephesi bununla da yetinmiyor.

Bu halklar bu döngülerden ve bu süreçlerden kurtulmalı ve bu planları parçalayıcı bir direniş, bilinç, itiraz sergilemeli. Çekingen yöneticilerini daha ciddi şekilde uyarmalı, ihanetler çağında ihanet içinde olanlarını doğru tespit etmeyi ve engellemeyi gündemine almalıdır. Onların erdemlilerini ve liyakatli olanlarını teşvik ederek desteklemeli, halk olarak, yaklaşmakta olan bu kıyamete karşı bölgesel birlik ve dayanışma bilincini harekete geçirmeyi geciktirmemeli…

BAŞ DÖNDÜRÜCÜ VE CİDDİ GELİŞMELER

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.