Dünyanın önemli/büyük müstekbirleri ve hatdutlarının bir başka yönleri daha ortaya çıkmaya devam ediyor. Sadece çocuk katili değillermiş… Bahse konu Barrack. Barrack’ın da sapkınlığı ortaya çıktı. Krallar, akademisyenler, süper güçleri yöneten muktedir başkanlar, zenginler vd. (https://hurseda.net/dunya/270514-dunyayi-sarsan-sapiklik-epstein-e-postalarindan-neler-cikti.html)
Bu güruh, tüm bunları dünyaya normal olarak karşılayın diyor, normalleşin diyor.
Bu sapkın soykırımcıların yönettiği bir dünyada, çocuk öldürmenin doktrinel ve dinsel bir gereklilik olduğu derhal itlaf edilmesi gereken bir çirkefle, mutlak kötülükle mücadele eden bir avuç kalmış İslam ümmeti ve dünyanın vicdanlı yeni nesilleri.
Şöyle bir söz vardır: “Her şey bittiğinde hatırlayacağımız düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”
Dost görünenlerimiz, sessiz bile katılmadılar, bize gül bile atmadılar; taş attılar…
Siyonizm, Filistin’de soykırım yaparken; dostlarımız Suriye’yi düşürüp orada soykırımlar yaptı.
Siyonizm Gazze’yi aç bırakarak kırarken; dostlarımız Siyonistleri doyurmak için ha bire mal taşıdı.
İyiler düşmana karşı dik dururken, İslam’ın ve değerlerin izzetini ve şerefini korurken, hazırlık yaparken; dostlarımız Barrack ve Netanyahu’nun talimatları ile bu bir avuç ümmete karşı cephe kurmak ve o cephede (https://thecradle.co/articles/exclusive-syria-deploys-foreign-fighters-to-lebanon-border) hizalanmak için çabaladılar; bu sapkınların ayağına gidip yalvardılar, onlar tarafından aşağılanmayı şeref saydılar. (Barrack, açıklamasında Şam'ın IŞİD, İran Devrim Muhafızları, Hamas, Hizbullah ve ABD'nin "terör örgütü" kabul ettiği başka gruplara karşı Washington'a destek vereceğini söyledi. https://www.bbc.com/turkce/articles/cvgmvnkx513o) (https://hurseda.net/dunya/270512-barrack-hts-iran-ve-hizbullah-i-ortadan-kaldirmada-sadik-bir-ortagimizdir.html)
Direniş, silahına sarılırken; dostlarımız direnişin silahını elinden almak için oyunbazlıklara baş vurdular. (Hamas yöneticilerinden Usame Hamdan "Silah, Filistin direnişinin kırmızı çizgisidir. Direniş onun siyasi yolu güvencesizdir" dedi. https://hurseda.net/dunya/270523-usame-hamdan-direnisin-olmadigi-her-siyasi-yol-guvencesizdir.html)
İyiler İsrail’i söylemde ve eylemde kınarken, Siyonist yapıyı tanımak ve ona teslim olmayı akıllarından bile geçirmezken, izzeti ve şerefi tercih ederken; dostlarımız onları ayartmak için çabalıyor, İbrahim anlaşmaları, normalleşme gibi kimi projelerle ülkelerini ve halklarının geleceğini bu sapkın Siyonistlere teslim etmekteler… (https://thecradle.co/articles/Julani-at-the-white-house-perfume-on-a-collar-is-the-new-boot-on-the-neck)
İyiler soykırım suçlularını suçlarken ve onların bunun cezasını görmesi yönünde çabalarken; dostlarımız bu sapkın soykırımcı haydutlarla görüşmeler yapmakta, onlarla anlaşmalar yapmakta, onlarla ticaret yapmakta bir sakınca görmemekteler. (“İşgal'in altında Filistin programlarının sorumlu BM özel raportörü Francesca Albanese, İngiltere, İtalya ve Almanya dahil olmak üzere büyük Avrupa güçlerini Gazze'deki soykırıma ortaklıkla suçladı ve bu ülkelerin hükümetinin yasal sonuçlarla karşılaşması doğal uyarısında bulundu.” https://hurseda.net/dunya/270524-albanese-neden-63-ulkeyi-gazze-soykirimina-ortak-olmakla-sucluyorum.html)
*
Nitekim Filistin’de, Lübnan’da ve yazılı olmayarak İran’da ateşkesle verilen ara ile oluşan konjonktür sarsılmaya doğru eviriliyor.
Siyonist soykırımcı cephe Filistin ve Lübnan’da ateşkesi uygulamazken; İran ile olan ateşkesi ise bozacağına dair sinyaller veriyor.
Uzmanlar, nihai savaşın işin doğası gereği bir gerçeklik olduğundan ve kaçınılmaz olduğundan bahsediyor.
İslam ümmetinin direnenleri hazırlıklarını yaptıklarına dair açıklamalar yapıyorlar. (“Bilinmeyen cephe: Hizbullah, savaşa hazır olduğunu ilan ediyor” https://ydh.com.tr/d/32339/bilinmeyen-cephe-hizbullah-savasa-hazir-oldugunu-ilan-ediyor)
(https://tr.irna.ir/news/85995753/Devrim-Muhaf%C4%B1zlar%C4%B1-ndan-f%C3%BCze-menzili-mesaj%C4%B1-Bilimsel-g%C3%BCc%C3%BCm%C3%BCz)
(https://thecradle.co/articles/us-envoy-says-syria-will-actively-assist-washington-in-confronting-hezbollah)
…
*
İyiler ve direnenler silah ve teknoloji olarak, sayısal olarak ve diğer imkanlar bakımından oldukça zayıflar. En çok onlar ölüyor, en çok onlar yıkılıyor, işkence ve tecavüzlerden aç ve susuz bırakılmaya; soykırımlardan yakılıp yıkılmalara her şeyi yaşadılar. En küçük çocuğundan en yaşlısına kadar soykırımı yaşadılar ve yaşamaya devam ediyorlar. “Dostlarımızın” bunda payı çok ama çok çok büyük. Dostlarımız da bizim gibi secdeli ama onlar siyonizmin ordularında asker ve emir erleri; halklarının, ülkelerinin hizmetinde değiller. Onlar soykırımcı ve sapkın küresel zalimlerin verdiği görev ve ödevleri yerine getirmek için gece gündüz çabalamaktadırlar.
İyilere soykırımdan bile daha fazla acı veren “dostlarımız” oldu.
Evet, her şey yaşandı ama iyilerle düşmanın farkı irade ve imanda. İyiler ölmeyi seçebiliyor ama zilleti, aşağılanmayı, teslimiyeti, münafıklığı değil. Bu yüzden savaş devam ediyor ve edecek de.
Rabbim, iyilerledir. İyiler ekonomik, reel politik, stratejik üstünlük ve diğer silah vs üstünlükler karşısında Rablerine güveniyor; Rablerinin, tüm bunlardan daha güçlü ve mutlak galip olduğunu biliyorlar.
O yüzden zillet içinde güçlüye yaltaklanmaktansa; ya şahadet ya zafer diyorlar. Onlar Allah ile yaptıkları ahitte sabittirler ve sabit oldukları müddetçe de Allah onlarladır. Esas kaybedenler ise zilleti ve haysiyetsizliği normal gören rezillerdir.
Dünya yeni bir uyanışa ve itiraza, yani bir devrime hazırlanıyor. İyiler ve kötüler her alanda hesaplaşmaya hazırlanıyor. Hiç şüphesiz, Rabbim iyilerledir.