GAZZE SINAVIMIZ!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gazze; 21 yy. yılın Ümmet'in en çetin sınavı. İslâm âleminin başında bulunan yönetim/yöneticlerin yalnız bıraktıkları, yetim, aç ve açıkta olan mahzun, mazlum, hüzünlü; bir o kadar da onurlu şehir...

Gazze; yirmi beş ayını, bombalarla, katliamlarla, soykırımla, işgal ve zorluklarla mücadele edip geride bıraktığı halde; iki milyar müslümanın çoğunun sadece seyrettiği ve sosyal medyada paylaşıldığı yer olarak kaldı... Vah lı mın dayê...

Okullarının, hastanelerinin, sağlık merkezlerinin, idare binalarının, üniversitelerinin, camilerinin, mescid ve medreselerinin yerle yeksan edildiği; eğitiminin çadırlarda, tedavilerinin infilak edilmiş binalarda devam ettirildiği şehir Gazze...

Evet, işgal edilen Gazze değildi aslında. İşgal edilen, dünyanın yüreği, vicdânı, beyni ve zihin kodlarıydı... İşgal edilen, kendini özgür zanneden bizlerdik aslında...

Gazze; Ateşkes oldu diye, az da olsa; sevinmiştik ya. Nede olsa, bire karşı üç İslâm ülkesi (!) garantörüydü bu işin dedik. Yanılmıştık bir kez daha, bin kere kez daha yanıldığımızı anladık.

Güya Yaralar sarılacak, Gazze yavaş yavaş ayağa kaldırılacaktı. Ama olmadı, itrail yer yer bombardımanlarına devam etti, etmeye devam ediyor hala. Şimdi karakış kapıya dayandı, Gazze'liler bu sefer; açlıkla, soğuk ve sefaletle karşı karşıya kalırken, vicdanlar hala uykuda, bedenler hala narkozlu, beyinler hala işgal altında...

Biz hem ölümlere, hem de her bir vahşet görüntülerine alışmış olduk artık. Heyecanımız yavaş yavaş kırıldı, yürüyüşler, aktiviteler, basın açıklamaları vs. tatile girdiler sanki.

Ne de olsa, birileri imzaları atmış, ateşkes (!) devam ediyordu, Gazze artık yaralarını yavaş yavaş saracaktı... Peki, öyle mi oldu? İsrail'in tek tük öldürdüğü binlerce insanın pek ehemmiyeti (!) de kalmamış gibiydi sanki. Nitekim, bizi alıştırmışlardı ya! Gazze'de bazı sokaklar temizlenirken, diğer taraftan şehid cenazeleri gömülürken, hepimiz televizyon ekranlarında seyrediyor-uz-duk. sadece...

Alıştık, unutmaya da ramak kalmış gibi. Dün altmış saat ara vermeden yağmurun yağdığı haberleri paylaşıldı Gazze de. 
Çadırları su bastı, hayatta kalan insanların feryadı arşa ulaştı. Yangından mal kurtarma misali, Gazze'ye giren yardımların kayda değer olmadığı görüldü... 
Ali Şeriati'nin söylediği şu söz yıllardır kulaklarımda çınlıyor hala: Anne Baba Biz Suçluyuz. 
O zaman hepimiz suçluyuz
Gazze'nin başına gelenler, başımıza da geleceği günleri hep birlikte bekleyelim. 
Allah bizi/beni affetsin... 
Yazacak kelime bulamıyoruz... 
Vesselam.

GAZZE SINAVIMIZ!

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.