“Şüphesiz ki her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır. (Evet,) şüphesiz ki her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.” (İnşirah/5) Kolaylığın zorlukla beraber olduğu bir imtihan dünyasında; tüm dünyevi engelleri aşıp, sınavı geçen bahtiyarlara selam olsun. Rabbimizin vaadi haktır, ve er geç bir gün mutlaka; muştulanan günler gelecektir.
Gelsin de, biz görmesekte olur. Yeterki zalimlerin kurmuş oldukları karanlık saltanatlarını yerle yeksan edecek o güneş; masum ve mazlumların üzerine doğsun...
Zifiri karanlık ve uzun bir gecenin, sabahını hasretle beklediği gibi; insanlık da seni bir kurtarıcı, bir fecir, bir muştu gibi beklemektedir ey güneş!
Doğ ey güneş; doğ ki, dünya ısınsın, vicdanlar merhamete bütünsün, ölü ruhlar dirilsin. Doğ ey güneş; doğ ki, Gazze'ye bahar, Doğu Türkistan'a özgürlük, Sudan'a adalet, Ümmet coğrafyalarına yeniden Hilâfet gelsin. Gelsin ki, yeryüzü neşvu nema, insanlık huzur bulsun.
Doğ ey güneş; doğ ki, erisin tüm beton yığınlar, çatlasın toprak, sam yeli de sıcak essin ki çatlasın kızıl dudaklar, yıpransın esvaplar, morlaşsın elma yanaklar.
Doğ ey güneş; doğ ki, bencilik firar etsin, otağımıza cömertlik konsun, ve arz şenlenip bayram etsin. Doğ ey güneş; doğ ki, Kerem Aslı'ya, Mecnun Leyla'ya, Tahir Zühre'ye, Mem Zinê'ye kavuşsun. Doğ ki, Fesatçı bekolar kahrolsun, hürriyet türküleri yankınlasın yeniden yetim coğrafyamın her köşesinde.
Doğ ey güneş; doğ ki, kara bulutlar dağılsın, utanç duvarları yıkılsın, esaret zincirleri kırılsın, mazlumların ayaklarına geçirilmiş prangalar çözülsün. Doğ ey güneş; doğ ki, uzun geçen şu karanlık gecenin kabuslarla örülmüş olan şemsiyesi yırtılsın.
Doğ ey güneş; doğ ki, yeni doğumlar gerçekleşsin, küçüklerin büyüklere hürmet, büyüklerin küçüklere merhamet ettiği; herkesin haddini ve hududunu bilip hakkına razı olduğu günler gelsin.
Doğ ey güneş; doğ ki, hepimizin yüreğine ferahlık gelsin. Modern hübeller devrilsin, zalimler kahr-u perişan olsun, yeryüzüne; emanete ehil sadıklar varis olsun...
Doğ ey güneş... Doğuşunu ssbırla, özlemle bekleyeceğiz ebede kadar...
Vesselâm.
