Yapamıyorum deyin de düşün şu şehrin yakasından artık.
Çevikkuvvet – Ş. Harput Caddesi 7 ay önce kazıldı, hala öylece duruyor.
Trafik yoğunluğu olan cadde, hem de otobüs hattı…
Asfalt olması gerekirken karo döşenmiş; yol mu yapıldı, kaldırım mı yapıldı belli değil.
Abide Karaköprü arasında onlarca can kaybı içinizi hiç mi sızlatmıyor?
Akabe – Karaköprü Caddesi neden ışıklandırılmaz?
Şehir içi yahu, şehir içi!
Hemen her gün can kaybına yol açan Abide – Karaköprü arasına neden MOBESE konulmaz?
Kim engel oluyorsa çıksın da şehre açıklasın.
Karayolları şehir hastanesine viyadük yapıyor…
Ya da tahliye kanalı…
Tamam, güzel işler.
Ama yol tek şeride düşünce metrelerce araç kuyruğu oluşuyor.
Hemen yanında yoğunluğu düşük bir cadde var; yapım sürecinde trafik neden oraya yönlendirilmez?
Bu kadar mı zor?
Ha, sel baskını dedik ya…
Sel sonrası DSİ kanalları yeniliyor.
Tamam da, şehir içi trafik akışı en yoğun olan caddelere neden öncelik verilmez?
Mantık nerede?
Nerede görülmüş; müteahhit apartman yapacak, yolun bir şeridini iki yıl trafiğe kapatacak?
Can güvenliği dersen eyvallah…
Ama iki yıl boyunca o yolu her türlü inşaat atığıyla işgal etmek de nedir?
Görmüyor olamazsınız.
Bir de Eyyübiye…
Onca emekle açılan turizm yolu projesi neydi, ne olmuş?
Projede tarihi dokuya uygun taş evler vardı.
Şimdi?
Dört katlı, kayıt dışı apartmanlar birbiri ardına dikiliyor.
Atıklar, yol kesmeler, görüntü kirliliği…
O binalar sizin utanmazlık abideniz olsun.