TEOMAN DURALI’YI ANLAMAK

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Düşünmeyen toplum, başkalarının düşündüklerini yaşamak zorunda kalır.” 
Teoman Duralı

Bir mütefekkir, bir felsefeci, bir akademisyen, bir münevver, bir şair, bir düşünür, bir filozof… Teoman Duralı bütün bu tanımlamaları kapsayan biri. Ama kanaatimce hepsinden öte ve onu farklı ve “bizden” kılan en önemli özelliği; bu ülkede Türkçe düşünen ve bize, bize ait olan felsefeyi anlatan ender filozoflardan biri olmasıydı. “Bana kimse Türkiye’de, Türk öğrencilere, Türkçe dışında bir dilde felsefe dersi anlattıramaz. Burası müstemleke memleketi değil.” Batı karşısında komplekse kapılmadan kendi medeniyet anlayışını ortaya koyan bir medeniyet düşünürüdür Teoman Hoca. Mevzuu ve mevzii bu ülke olan, bu ülkeye, bu ülkeden; burada ve buradan konuşarak bu topraklara hitap eden biriydi. 
Teoman Hoca, haklarından önce vazifesinin ve sorumluluklarının bilinci ile hareket eden bir mütefekkirdi. O da hocası Nurettin Topçu gibi her şeyden ve herkesten önce kendi mesuliyetinin derdini taşıyordu.  “Milliyetçiliğim içine doğduğum, içinden yetiştiğim şu millete kayıtsız şartsız hizmet kavrayışına dayanıyor. Burada doğup büyümeği, bu millete mensup olmağı, hayat yolumu, şeklimi şemailimi,  anne babamı ben seçmedim... Hepsi kader. Buna rıza göstereceksin... Kaderse bana bir dizi görev yükler… Hayatın anlamı ne? Elcevap: üstüne düşen görevi sapmadan, saptırmadan, ifa etmek. Hepsi bu...”(Öyle Geçer Ki Zaman; Teoman Duralı Kitabı)

"İlkokuldan profesörlüğüme kadar bütün eğitimimi bu ülkede aldım. Birilerinin Oxford, Sorbonnne mezunu olmakla övündüğü bir süreçte ben her şeyimle bu ülkenin imkânlarıyla ilerledim. Ben bu ülkenin sermayesiyim ve bu sermayenin karşılığı olarak da ülkeme bir görev borcum var. Güven ve görev borcu. Hayatta en hakiki mürşit ilim değildir, güvendir. Gençliğin verdiği zıpçıktılıkla Kanada'da üniversiteden gelen bir davet üzerine oraya gidecektim. Babam bana dedi ki, "tabanı yarık, cebi delik bu millet seni şimdiye kadar okuttu buranın verdiklerini onlar sömürecekler. Sen bu ülkenin imkânları ile bu noktaya geldin, ülkene olan borcunu ödedin mi ki gidip başka bir ülkenin sermayesi olup oraya hizmet edeceksin? Önce bir utanmayı öğren ve utan bakalım, ondan sonra ne yapacaksın karar ver". Ben utanmaya o gün başladım. O günden sonra da utanmam hep artarak devam etti."

“Dünyanın derin bir bunalıma gömüldüğü modern dönemlerde kaygı duyan, sorgulayan ve başkaldıran insana ihtiyaç vardır. Teoman Duralı böyle bir dünyada, bu toprakların mümbit "kaygılarıyla yoğrulmuş eserler kaleme alarak bu karanlığın son bulması için başkaldırır. Zira ona göre İslam ahlâkının esası, özü, zulüm ve haksızlığa karşı başkaldırı iradesidir.” Bu sözler Teoman Duralı’nın öğrencisi ve meslektaşı ve şahsen benim de Teoman Hocayı daha iyi tanımama vesile olan Mehmet Sabri Genç’e ait. Teoman Duralı’yı anlamak onun fikirlerini anlamaktır. Düşüncelerini, bu ülkeye dair derdini, idealini anlamaktır. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan, 6 Aralık 2021’de vefat eden büyük filozofu rahmetle anarken onu anmamızı ve de anlamamızı sağlayacak fikirlerini ortaya koyan kitaplarına işaret ederek, düşünce dünyasından haberdar olmak adına hazırladığımız seçki ile yazımıza son verelim. Ruhu şad mekânı cennet olsun.  
"Tarihin hiçbir devrinde haklı ile haksız günümüzde cereyan eden mücadeledeki kadar açık seçik biçimde ortaya çıkmamıştır. Hâkim güç, aklın havsalanın alamayacağı derecede kuvvetli, kudretli ve zengindir. Yeryüzü, beşeri ve tabii tekmil kaynaklarıyla ona teslim olmuş gözüküyor. Şimdimizden kaygılıyız; geleceğimizden ise, endişe duyuyoruz. Olup bitenler, yüzbinlerce ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın infilakı değil, parmaklarımızın arasından kayıp giden insanlığımız ile onu barındırıp ihya eden dünyamızdır."(Ş. Teoman Duralı: Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti)
"Sanıyoruz ki sâdece İslâm medeniyeti ile Yeniçağ Avrupa medeniyeti arasında binamaz kaldık. Yeniçağ Avrupa medeniyeti ile çağdaş küresel İngiliz- Yahudi medeniyeti arasında da bocaladık. Çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyetinin, Yeniçağ dindışı Avrupa medeniyetinden en önemli farkı, bütünüyle iktisada yaslanması ve artık dinin sorun olmaktan çıkması. Yeniçağ Avrupa medeniyeti ve ondan sonra gelen Çağdaş küresel medeniyet, kendilerini tamamıyla maddeye bağlıyor. İnsan demek madde demek, maneviyat yok..." (Öyle Geçer Ki Zaman; Teoman Duralı Kitabı)
“Yok” dediğimiz de esasında “vardır”. “yok” olaydı, ondan zaten bahsedemezdik. “Yok”un dildeki kullanım alanı bir şeyin haddızatında varolmuş olup artık olmamasıdır. (Ş.Teoman Duralı; Felsefe-Bilim nedir?
“Tutkuyu, fedakârlık ile sabrı kapsayan aşk, en yüksek dereceli sevgidir. İkisinin fışkırdığı pınar “gönül”dür...” ( Ş.Teoman Duralı; Sorun Nedir? )
"İnsan özden hürdür. Kendini bildiği, demek ki özbilinci diri kaldığı, düşünebildiği sürece hürlüğü sürer. Bilinç kapandığında hürlük ortadan kalkar. Bilinci ile hürlüğünü yitirmiş kişi, dirimsel faaliyetleri yani canlılığı sürse bile, 'insanolmadurumu' sonlanmış demektir..." (Ş. Teoman Duralı; Felsefe Bilimin Odağında Metafizik; Derleyen Mehmet Sabri Genç)
“Bir millete, hayat iksiri ruhu ile dilinin onun elinden alınmasından daha büyük zarar verilemez.” (Ş. Teoman Duralı; Omurgasızlaştırılmış Türklük)
“İnanmak insana güven duymaktır. Bin defa aldatılacağımı bilsem yine insana güvenmeye devam ederim.”
“Ümidini yitirmek, günahların en büyüklerindendir. Hiçbir zaman umutsuz olmayın…” (Ş Teoman Duralı; Sorun Çağının Anatomisi, Derleyen, Mehmet Sabri Genç)
“Anne baba insanın gökten yere indirir hoca ise yerden göğe çıkarır. “
“Ömür dediğin nedir? Allah’ın hediyesidir...”
“İnsanlar göğün değişen durumlarına, oluşlara, kısacası tüm evrene hayretle baktılar. İşte bu hayret, şu hayran bırakan oluşlar, felsefe yapma gereğini doğurdu. Gerçekten de hayret eden bilgisizliğinin farkına varır…” (Ş.Teoman Duralı; Hayatın Anatomisi)
“En tahammül edemediğim insanlar vefasız kişilerdir. Vefa evvelemirde insanın kendi önemine sadakat göstermesidir…”
“Küreselleşme halkların afyonudur. Küresel medeniyetin asıl gayesi, insanı düşünemez hâle getirmek, düşünceyi uyuşturmaktır. Uyuşturucu denince aklımıza hep eroin, esrar gelir. Hâlbuki televizyon eroin kadar, bilgisayar kokain kadar uyuşturucu,  beyni dondurucu, düşünmeyi durdurucu araç ve cihazlardır…
"Hülâsa: Âlemin yaratılış gâyesi ile şahikası insan olup onun da sıklet merkezi akıldır. Akıl varlığı insanın özden hür oluşunun âşikâr tezâhürü kendini inşâa etmesidir. İnsanın kendini inşâa etme çabasının ürününeyse ahlak diyoruz. İşte, âlemin, gerek işleyişi gerekse gâyesi bakımından, özü özeti." (Ş. Teoman Duralı; Aklın Anatomisi)
“Ve din dinlerden bir din değil dinin ta kendisidir. Medeniyet kültürün çocuğu değildir, medeniyet Müslüman toplumun dindarlığını dışa vuran kurumsal hayatıdır. Bu hayatı var eden kent değil şehirdir.”
“Nihayet, insanı eşsiz, biricik kılan, merak edip soruyor olmasıdır…”
“Maneviyatın önemi, çıkarını düşünmeden hareket etmektir. "Allah rızası için" denilen olay kimseye hizmet etmeden ödevini yerine getirmektir. Çünkü birine hizmet ettiğinde karşılığını beklersin. Oysa ödev ahlakında karşılıksız hizmet söz konusudur. İslam'ın öngördüğü de budur. Bütün hayatı kapsayan ve karşılıksız hizmet. Bu noktayı elden kaçırdığımızda ahlak elden gider. Bu devir bizi bu noktaya getirmiştir... Müslümanlıkta hak-ödev denklemi yoktur sadece ödev vardır...”
İnsanın inanç çerçevesi içinde yaşamasına hayat diyoruz. Hayat yalnızca insana mahsustur. Koyunun, keçinin, atın.. kedinin, kartalın, karganın hayatı yoktur, yaşamaları vardır. Biz yaşıyoruz ama o yaşama, başka bir çeşit yaşamaya altlık, zemin teşkil etmektedir. İnşa edilen yaşamaya hayat diyoruz. Bizi esas belirleyen temeldeki yaşama değil, onun üstüne kurulan yaşamadır, yani hayattır.” (Din ve Felsefe Bilim Açısından Doğu Batı Medeniyetleri)

TEOMAN DURALI’YI ANLAMAK

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.