GAZZE YALNIZ BIRAKILDI!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

(Ey müslümanlar!) Size ne oluyor da: “Ey Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize katından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı lütfet.” diyen, ezilen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz?! (NisaNisa/75) Evet, Cihadı terk eden Ümmet-in; bugün dünyanın dört bir yanında enkazlarının yerde olduğunu görüyoruz. Suçlu olan, Gazze'liler değil; asıl suçlu olanlar, bugün Ümmet-in başında bulunan yöneticilerdir.

İşin bidayeti nihayetinin habercisidir, nihayeti ise bidayetinin sunucudur diye bir söz vardır. Dolayısıyla zaten bize ne olduysa, hep azar azar oldu, ondan dolayı da cumamız pazar oldu ya. Düşman boş bulduğu gediği aşınca da, her şeyimiz talan oldu.

7 Ekim 2023, Aksa tufanının üzerinden yirmi altı ay geçti. Esir takası adı altında, terörist itrail birkaç kere yapmacık ateşkesi kabul ettiğini açıkladı. Rehinleri vardı, onları kurutmanın derdindeydi. Leşlerini teslim aldıktan hemen sonra, Gazze'yi havadan bombalarla, karadan tanklarla ateşe vermeye başladı, etmeye devam ediyor hala.

İtrail bir kere değil, yetmiş küsür yıldır nabzını yokladığı İslâm âleminin kayda değer bir adım atmayacağını öğrendiğinde; zulüm ve soykırım yapmaya devam ediyor ta bugüne kadar. Olaylar 7 Ekim 2023 ile başlamadı ki. Filistin topraklarında kan ve gözyaşının akması, İsrail çetelerinin 1948 de Deyr Yasin'e yaptığı saldırıda yüz'ün üzerinde Müslümanın şehid edilmesi, altı yüz kadarının da yaralanmasıyla başladı, bugüne kadar da hala dinmedi. Bugün gidin, Filistinli bir çocuğa, "NEKBE" nedir diye sorun, size verecekleri cevap şu olacak: Büyük felaket...

Dolaysıyla o gün bu gündür Filistin davası, dünyanın gündeminden düşmedi. Düşmedi ama, ne halkı müslüman olan ülkelerden, nede barbar Batı ülkelerinden; Filistin'in özgürlüğü için kayda değer hiçbir somut adım atılmadı. Şimdi dönüp geriye bakıldığında, bugün olduğu gibi Filistin Kudüs meselesi, sadece kınamalarla, eleştirilerle geçiştirilmiş olduğu görülmektedir. Suskun ve vicdanını kaybetmiş olan dünya devletlerinin sessizliğini gören İtrail, günden güne işgal ve ilhak oparasyonlarının sınırlarını genişletmeye devam etmektedir. Nasıl olsa, hiçbir devlet İsrail'e askeri bir operasyon yap(a)mıyordu. On sekiz yıldır, fiilen abluka altında olan Gazze, 2006 seçimlerinden sonra, Filistinin resmi hükümeti (!) tarafından da yalnız bırakılıp, tabir caizse zalim ve gaddar İsrail çetelerinin insafına terk edildi.

Tabi gelecek tehlikenin boyutunu basiretle gören Hammas ve İslami Cihad hareketi, adeta büyük bir seferberlik başlatıp yerin altına indiler ve Aksa Tufanının hazırlıklarını yaptılar. Şayet Hammas, 7 Ekim'de Aksa Tufanını başlatmamış olsaydı; emin olun bugün Gazze diye bir yer konuşulmayabilirdi. Çünkü itrail hazırlıklarını yapmış, birkaç güne kalmaz, Gazze'ye askeri müdahale yapacaktı. Onun için, meselenin iç yüzünü bilmeyenler, Hammas hakkında ileri geri konuşup, atıp durmaktalar... Yok İsrail güçlüymüş, zaten gücünüz yetmiyordu neden böyle bir işe kalkıştınız gibi; alt yapısız ve mesnetsiz suçlamalar ileri sürenlerin zaten Filistin, Gazze, Kudüs diye bir dertleri olmayanlardır.

Şimdi olaylar zinciri on yılların ötesinden sürüp ta bu günlere kadar geldi. Hal-i hazırda hepimizin şahit olduğu tek şey; İsrail'in arkasına aldığı Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi faşist ülkelerin katkılarıyla Filistin topraklarında zülme devam ettiğidir. Artık yapılan kınamların falan filanların hiçbirine kulak asmayan itrail; bölgede terör estirmeye devam ediyor...

En son herkesin duyduğu, sosyal medyada da aşina olduğu, Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Orta Doğu'da Barış Zirvesi, 31 ülkenin devlet başkanı seviyesinde katılımıyla 13 Ekim'de 2025 tarihinde bir ateşkes imzalaması gerçekleşti... Zirvede ABD, Türkiye, Mısır ve Katar liderleri, başta Gazze olmak üzere Orta Doğu'da barışı hedefleyen Şarm el-Şeyh anlaşmasına imza atarak bu anlamda önemli bir irade ortaya koymuşlardır. İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamların son bulması amacıyla imzalanan ateşkes anlaşmasının da garantörü pozisyonunda bulunan bu ülkeler, katılımcı diğer ülkelerin de desteğiyle başta insani yardımların ulaştırılması ve yeniden imar süreci olmak üzere Gazze'de atılacak yeni adımların öncelikli takipçileri olarak kabul edilmektedirler. (Prof.Dr. İsmail Numan Telci)

son paragrafı sayfasından alıntılamış olduğum, ateşkesin kısaca özetini ifade ederken; İsrail söz konusu tarihten bu güne kadar, beş yüz'den fazla ateşkes ihlali yaptığını, dört yüz'den fazla da Gazze'li kardeşimizi şehid ettiğini görüyoruz. O zaman, garantör ülkeler, gülücüklerle o kocaman imzaları ne diye attılar? Madem İsrail'e gücünüz yetmiyordu, ona laf geçiremiyordunuz; neden dünyanın gözleri önünde, ateşkes ilan ettiğinizi beyan ettiniz?

Şimdi kış tüm çetinliğiyle kapıda ve Gazze'li kardeşlerimiz çok zor günler geçiriyorlar. Ne kayda değer yardımlar içeri bırakılıyor, ne de kalıcı ve inandırıcı bir gelecek görülüyor. Sözün özeti şudur: Gazze yalnız bırakılmış durumda. Tek bağlantıları, yakin iman ile bağlı kaldıkları Cenab-ı Allah'tan başka kimseleri kalmamıştır. 
(Not: Yardım kuruluşlarının Gazze faaliyetleri, bu işin istisnalarıdır. Zira onların yaptıkları fedakarlıklar her takdirin üstündedir.)
 

GAZZE YALNIZ BIRAKILDI!

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.