Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
İman doğru olmadıkça, ibadetlere sevab verilmez. Onun için, doğru imanı öğrenip ona göre iman etmek şarttır.
İmanın doğru olması için gerekli şartlardan bazıları:
1- İmanda sabit olmak:
“Üç yıl sonra İslamiyet’i bırakıp Hıristiyan olacağım” diyen, o anda dinden çıkıp kâfir olur.
2- Havf ve Recâ arasında olmak:
Yani Allah’ın azabından korkmak ve rahmetinden ümit kesmemek gerekir.
3- Can boğaza gelmeden iman etmek:
Ölürken, âhiret hâllerini gördükten sonra kâfirin imanı geçerli olmaz, fakat o anda da, Müslüman’ın günahlardan tevbesi kabul olur.
4- Güneş batıdan doğmadan önce iman etmek:
Güneş batıdan doğunca tevbe kapısı kapanır.
5- Gaybı yalnız Allahü Teâlâ bilir:
Allah bildirirse Peygamberin veya Evliyanın da bilebileceğine inanmak gerekir.
6- Kâfirliğe sebep olan bir şeyi kullanmamak ve söylememek:
Mesela haç takmamak, şakadan da olsa, “Ben kâfirim” dememek gerekir.
7- Dînî bir hükümde şüphe etmemek:
Mesela; “Namaz ve tesettür farz mı, şarap haram mı?” diye tereddüt etmemek gerekir.
8- İtikadını İslam dininden almak:
Tarihçilerin, felsefecilerin değil, Resulullah'ın bildirdiği ve Ehl-i Sünnet Âlimlerinin açıkladığı şekilde iman etmek.
9- Amentü’deki altı esasa inanmak:
Hayrın, şerrin ve her şeyin Allah’tan olduğuna inanmak gerekir. İnsanda İrade-i Cüziyye vardır. İşlediği günahlardan mesuldür. İmanın şartını beşe indiren ve yediye çıkaran sapıklar varsa da, imanın şartlarından herhangi birini inkâr eden veya yeni şart ilave eden kâfir olur.
10- Hubb-i Fillah, Buğd-ı Fillah üzere olmak:
Sevgi ve nefreti yalnız Allah için olmak. Allah düşmanlarını sevmek, onları dost edinmek, Allah dostlarına düşman olmak küfrü gerektirir. Mesela kâfir olan Sokrat’ı sevmek, İmam-ı Gazali’ye düşman olmak gibi.
11- Ehl-i Kitabın da Cehennemlik olduğuna inanmak:
Onların Cennete gireceğine inanan kâfir olur.
12- Ehl-i Sünnet Vel Cemaate uygun itikad etmek:
Bu itikattan bazıları şunlardır:
1- Allahü Teâlâ zamandan, mekândan münezzehtir. “Allah gökte veya Arş’ta” demek küfürdür.
2- Allahü Teâlâ hiçbir şeye benzemez. Mesela; “Eli var, ayağı var, yürür, iner, çıkar” gibi insanlara benzetmek küfür olur.
3- Muhammed aleyhisselam son Peygamberdir. Ondan sonra Peygamber gelmez. “Nebi gelmez, ama resul gelir” gibi şeyler söylemek küfürdür.
4- Ehl-i Kıbleye [namaz kılan ve küfre sebep olan inanışı olmayan Müslüman’a], işlediği günahlardan dolayı kâfir dememek. İbadetler, imandan parça değildir. Yani ibadet etmeyen ve günah işleyen mümine kâfir denmez. Allahü Teâlâ, dilerse küçük günaha azap edebilir, büyük günahları affedebilir.
5- Cennetteki Müslümanlar Allahü Teâlâ’yı görecektir. Mutezile buna inanmaz.
6- İman ya vardır, ya yoktur, artıp eksilmez. Parlaklığı, kuvveti artıp eksilir.
7- Kur’an-ı Kerim mahlûk [yaratık] değildir.
8- Mest üzerine mesh etmek caizdir.
9- Mirac ruh ve bedenle birlikte olmuştur.
10- Mucize ve keramet haktır.
11- Sahabenin hepsini sevip, hiçbirini kötülememeli, çünkü hepsi Cennetliktir.
12- Ebu Bekr-i Sıddık, Eshab-ı Kiramın en üstünüdür.
13- Ruh ölmez.
14- Kabir ziyareti caizdir. Kabirdeki Peygamber, şehit ve evliya zatlardan yardım istemek caizdir.
15- Kabir suali ve kabir azabı haktır. Kabir azabı ruh ve bedene olur.
16- Şefaate, sırata, hesaba ve mizana inanmak.
17- Okunan Kur’an-ı Kerimin ve verilen sadakanın sevabını ölülere bağışlamak caizdir. Bu sevablar ve dualar ölülere ulaşarak, azaplarının azalmasına veya kalkmasına sebep olur.
18- Öldürülen, intihar eden de eceliyle ölmüştür.
19- Peygamberler, küçük büyük, hiçbir günah işlemez.
20- Cennet ve Cehennem ebedî yani sonsuzdur. Cennet ve Cehennem şu anda vardır. Günahkâr müminler, Cehennemde sonsuz kalmaz, kâfirler sonsuz kalır.
21- Bugün için, dört hak mezhepten birinde olmak şarttır. Birinde bulunmayan Ehl-i Sünnetten ayrılır.
22- Kıyamet alametlerinden olan Deccal'in, Dabbet-ül-Arz'ın, Hazreti Mehdî’nin geleceğine, Hazreti İsa’nın gökten ineceğine, Güneş'in batıdan doğacağına ve diğer bildirilenlere tevilsiz inanmalı.
23- Sultana, Halifeye isyan caiz değildir.
(Bu bilgiler, Fıkh-ı Ekber, Nuhbet-ül-Leali, R. Nasihin, Mektubat-ı Rabbani, F. Fevaid’den alındı.)
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)