ZİHNİN TEKRAR EDEN DÖNGÜSÜ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazı düşünceler vardır gelir, gider ve yerini yenilerine bırakır. Bazıları ise aynı noktada takılı kalır. Bitmiş bir konuşma, yaşanmış bir olay ya da verilmiş bir karar zihinde defalarca yeniden ele alınır. Ama her tekrar, bir ilerleme sağlamaz. Aksine, zihni biraz daha yorar.
Psikolojide bu durum, düşüncenin çözüm üretmekten uzaklaşıp tekrar etmeye başladığı bir zihinsel süreç olarak ele alınır. Kişi çoğu zaman bunu fark etmez, “anlamaya çalışıyorum” ya da “bir daha aynı hatayı yapmak istemiyorum” düşüncesiyle devam eder. Oysa bilimsel çalışmalar, bu tür tekrar eden düşüncelerin problemi çözmek yerine duygusal yükü artırdığını göstermektedir.
Bu noktada psikolojik yaklaşımları arasında bir ayrım ortaya çıkar. Bilişsel kuramlar, düşüncelerin içerik olarak ele alınıp sorgulanabileceğini savunur. Kabul temelli yaklaşımlar ise her düşüncenin analiz edilmesi gerekmediğini, bazı düşüncelerle mesafe kurmanın daha sağlıklı olduğunu vurgular. Yani mesele düşünceyi bastırmak değil, ona gereğinden fazla alan tanımamaktır.
Nörobilimsel açıdan bakıldığında, tekrar eden düşünceler beynin tehdit algısıyla ilişkilidir. Beyin, geçmişte yaşanan bir durumu risk olarak değerlendirdiğinde, onu zihinde canlı tutar. Bu süreç kısa vadede koruyucu gibi görünse de uzun vadede stres düzeyini artırır. Bu nedenle kişi zihinsel olarak meşgulken bedensel olarak da gevşeyemez; uyku, dikkat ve enerji olumsuz etkilenir.
Önemli olan, düşüncenin varlığı değil düşünceyle kurulan ilişkidir. Her düşünce gerçek değildir, her düşünceye yanıt vermek gerekmez. Zihnin ürettikleri, çoğu zaman birer olasılık ya da yorumdan ibarettir.
Psikolojik iyilik hâli, düşünceleri tamamen susturmakla değil onları fark edip gerektiğinde serbest bırakabilmekle mümkündür. Bazen ilerlemek, daha fazla düşünmekle değil aynı noktada durmayı bırakmakla olur.
Kendinize nazik davranmayı unutmayın!

ZİHNİN TEKRAR EDEN DÖNGÜSÜ

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.