MAZLUMKEN SUSMADIK, MUKTEDİRKEN SUSTUK

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugün siyasal İslamcıların sergilediği tabloya baktıkça, insanın aklına ister istemez 90’lı yıllar geliyor. O meşhur “irtica tehdidi” paranoyasının zirve yaptığı, Kemalist vesayetin dindarlara nefes aldırmadığı yıllar… Namaz kılan çocukların fişlendiği, cuma çıkışı atılan tekbirlerin neredeyse isyan sayıldığı, evinde Kur’an okuyan insanların kapılarına polis dayandığı zamanlar.

Bunlar masal değil. Bunlar yaşandı.

Biz o dönemde büyüdük. Aşağılanarak, dışlanarak, tehdit gibi gösterilerek… Ve kimse kusura bakmasın: O biriken öfke, bugünkü iktidarın harcı oldu. Çünkü insan sürekli ezilirse, bir gün ezeni olmak ister. Güç, adaletin değil; intikamın aracı hâline gelir.

Ama şimdi durup şuraya bakmak gerekiyor.

Yıllarca “Kemalistlerin gizli hayatı” diye anlatılan ne varsa, bugün başka isimlerle, başka cüppelerle, başka sloganlarla karşımızda duruyor. Fuhuş, uyuşturucu, rüşvet, çürüme, ikiyüzlülük… Dün bunları anlatırken parmak sallayanlar, bugün bu düzenin tam ortasında. Üstelik utanmadan, sıkılmadan, hesap vermeden.

Roller değişti. Sahne aynı kaldı.

Dün “baskıcı laiklik” diye eleştirdiğimiz ne varsa, bugün “milli ve manevi değerler” ambalajıyla yeniden üretiliyor. Dün başörtüsüne karışan akıl, bugün kimin nasıl yaşayacağına karar veriyor. Dün bize had bildirenler vardı, bugün biz başkalarına had bildiriyoruz.

Demek ki mesele inanç değilmiş.
Demek ki mesele Kemalizm de değilmiş.
Mesele, gücü eline geçiren zihniyetmiş.

İktidar insanı bozuyor. Ama herkesi değil; zaten içi sağlam olmayanı.

Asıl soruyu artık ertelemenin anlamı yok:
Biz gerçekten adalet mi istedik, yoksa sadece rövanş mı aldık?

Eğer derdimiz adalet olsaydı, zulmün rengi değişince sessiz kalmazdık. Eğer derdimiz hak olsaydı, “bizden” olana dokunmaya cesaret ederdik. Ama yapmadık. Çünkü adalet istiyor gibi göründük, iktidar istedik.

Bugün yaşanan her çürümede, her hayal kırıklığında, her utanç verici manzarada bu yüzden payımız var. Çünkü mazlumken yüksek sesle konuşanlar, muktedirken sustu.

Ve tarih, susanları da yazar.
Affetmez.

MAZLUMKEN SUSMADIK, MUKTEDİRKEN SUSTUK

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.