Dışarıda munis bir hava. İnsanı alıp meçhul diyarlara götüren esrarlı bir hava. Ama ben içeride yalnızım, dört duvar arasında iradi bir mahpus hayatı yaşıyorum. En sevdiğim kendimle baş başa kalmak. Karamsarlık kopmaz bir parçam artık. Ne yapsam tam anlamıyla umutlu olmayı süreklilik haline getiremiyorum. Bazen yediğim güzel bir yemek, huşu içinde kıldığım bir namaz, gönlüme göre bir yazı, tatlı bir hatıra veya sevimli bir dedikodu mutlu ediyor ama sonrasında yine karamsarlık başlıyor.
Bunlar kabz ve bast hallerine alıştırmak için cemal ve celal tecellisinin neticeleridir diyor ehl-i irfan. Kabz ne, bast ne, celal ne, cemal ne, tecelli ne, irfan ne? Bunlar güzel ve çekici kelimeler sadece. Bir rüya uğruna ben diyar diyar gölgemin arkasından yürür giderim diyordu şair. Evet, en güzeli hayatı yaşanır hale getiren bir rüyaya sımsıkı tutunmak, gerekirse hiç uyanmamak. Onun için islamcılık, nurculuk veya herhangi başka bir ideoloji rüyada iken anlamlı; rüyadan uyanınca tılsım bozuluyor, her şey berbat oluyor. Ne mutlu rüyasından hiç uyanmayanlara!
Mazim rüyalarla dolu. İslamcılık rüyası, nurculuk rüyası, edebiyat rüyası, yazarlar ve kitaplar rüyası. Hayatı daima bir rüyanın içinden seyrettim. Çoğu zaman rüyada olduğumu bildiğim halde yapıyordum bunu. Çünkü uyanınca başıma nelerin geleceğini çok iyi biliyordum. Çocukken babam bana bir kundura alacağını söylemişti. O gece rüyada babamın kundura aldığını, onlarla okula gidip arkadaşlarıma hava attığımı görmüştüm. Rüya olduğunu biliyordum ama uyanmak istemiyordum. Nitekim annem beni zorla uyandırınca kaskatı gerçeklerle yüzleşmenin verdiği acıya dayanmayarak ağlamıştım.
Hayatımın her safhası bu rüyaya benziyor sanki. Uyanınca bitmesinden korktuğum bir rüya. Bir rüyadan uyanıp başka bir rüyaya dalıyordum, bazen rüya içinde rüya görüyordum. Bugün hangi rüyanın içindeyim ya da bir rüyanın içinde miyim onu da bilmiyorum. Aslında gerçek diye bir şey yok, her rüya başka bir rüyaya göre rüya. En hazin olanı ise rüyanın en derin yerinde olduğunu bildiği halde kendini ayık ve uyanık zannetmek. Hayat gerçek, gece yatarken gördüklerimiz birer rüya. Bunun tam tersinin doğru olmadığını kim bilebilir ki!
İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar demiyor mu Efendimiz. Ya o da bir rüyanın içinden söylüyorsa bunu? Elbette biz müminlere göre gerçeğin ta içinden söylüyor ama milyarlarca insana göre tatlı bir rüyanın içinden söylüyor. “Milyarlarca insandan bize ne, biz kendimize ve yeryüzünün tek gerçeği olan elimizdeki gerçeğe bakalım” demek bir çare ama bunun da bir rüya olmadığı ne malum? “Ne haller yaşadım rüyaydı sanki, sorma gerisini anlatamam ki!”
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- SAKINCALI MEALLERİN YAKILMASI 11 Haz 2025, 09:20
- NECİP FAZIL 28 May 2025, 09:18
- NİÇİN MÜSLÜMANIM? 22 May 2025, 10:02
- KİTAPLARIM ARASINDA 07 May 2025, 09:44
- FELSEFECİ DEĞİL, VAİZ 30 Nis 2025, 09:34
- KENDİNİ YAPAY ZEKADAN OKUMAK 23 Nis 2025, 09:15
- DİLDE DİN, KALPTE KİN 16 Nis 2025, 09:29
- YOL AYRIMI 10 Nis 2025, 09:31
- SADECE BİR GÜN... 26 Mar 2025, 09:37
- RAMAZAN, KURAN, MÜŞRİKLER VE AHLAK 19 Mar 2025, 09:56
- KUR'AN VE ÇOK EVLİLİK 12 Mar 2025, 09:39
- UMUDUN DİLİ 05 Mar 2025, 09:36
- KURAN, DARABE VE ÜMMÜLKURA 26 Şub 2025, 09:22
- NANKÖR OLMA, ŞAKİR OL! 17 Şub 2025, 09:23
- BİTMEDİ Mİ BU CEMİL MERİÇ! 12 Şub 2025, 09:27
- İKTİDAR, BEKA VE KUTSAL 05 Şub 2025, 09:18
- MİZACINIZ MÜSAADE ETMİYOR 29 Oca 2025, 11:31
- NURCULUK İLE BURUK BİR HESAPLAŞMA 22 Oca 2025, 11:40
- AÇILIM, ÖDÜLLER, TAHRİFAT VE SELİM İLERİ 15 Oca 2025, 09:29
- İNSAN İLTİFATA SUSUZ 08 Oca 2025, 09:32
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum