ALLAH,sizi yeminlerinizde bilmeyerek ettiğiniz herhangi bir kasıt olmadan, kanaategöre yanlış yere yapılan yeminden sorumlu tutmaz. Fakat kalbinizin kazandığıyalan yere yapılan yeminden sorumlu tutar. ALLAH çok bağışlayıcıdır. ÇokHalimdir. (Bakara/225)
Evet,Yüce Rabbimiz; bilmeyerek ve kanaate dayalı ve art kasıt olmadan, yapmışolduğumuz yeminlerden bizi sorumlu tutmayacağını; fakat bilerek ve yalan yere,her hangi bir malı satmak, dünyalık kazanmak veya insanları kandırmak içinyapılan yeminlerden ise sorumlu tutacağını beyan buyurmuştur. Yaşadığımız zamandiliminde, özellikle Ticaretin revaçta olduğu mekân ve yerlerde; ellerindekimallarını insanlara satabilmek adına, Allah’ın adını yeminlerine siper edip parakazanmaya gayret sarf eden insanların çoğunlukta olduğu herkesin malumudur.
Günümüzde,özellikle ticaretle uğraşan insanlar arasında; yalan yere yemin etmek veinsanları kandırarak para kazanmak için bin takla atan insanların varlığınaşahit olmaktayız. Kasıtlı ve yalan yere yapılan yeminlerden dolayı, cenabıHakkın azabının olacağı muhakkaktır. Fakat tevbe edip salih amel işleyen vedurumlarını düzeltenlerin affolunacaklarına dair; yüce Rabbimiz, yukarıdakiayetin sonunda mağfiret kapısını açık bıraktığını zikretmektedir. Buna dikkatetmek lazımdır.
Öyleyse,üç günlük dünya hayatı uğruna; yalan yeminlerle mal satıp servet biriktirmekle,haram helal demeden servetlerine servet katarak kendilerini akıllızannedenlerin; akılsızlığın ve ahmaklığın uç noktasında yer aldıklarıbilinmelidir. Yalanla, dolanla,fırıldakla, hile ve entrikalarla; yalan yere yeminlerle, yalan şahitlik yaparakdünyalık elde etmeye çalışanların; mutlu ve huzurlu yaşadıkları görülmüş şeydeğildir!.Bu tipler, bir müddet refah ve zevk içerisinde yaşasalar da, şişenbalon misali, haddini bulduğu yerde patlar ve varlığından eser kalmaz.
Onuniçin yalan yere yemin etme alışkanlığının, manevi ve itikadi bir hastalıkolduğunun bilinmesi lazımdır. Bakınız Kâinat’ın ebedi önderi bu kişiler hakkındane buyurmaktadır: “Üç kişi vardır ki, kıyamet gününde ALLAH onlara, nerahmet nazarıyla bakar ve ne tezkiye eder. Onlar için elim bir azap vardır: 1)-Yolculuk esnasında, yanında fazla su olduğu halde yol arkadaşlarına vermeyen.2)- Her hangi bir İmama (idareciye) sadece dünyevi bir maksat ve istifadesiiçin biat eden kişi ki, eğer bu (seçtiği) İmam dünyaca istediğini ona verirseondan razı olur, vermezse kızar. 3)- Malını satmak için: <<Bu mala sendenönce gelen, daha fazla verdi de vermedim>> diye yalandan yemin edenkimse. (Buhari: Ebu Hüreyre r.a)
Demekoluyor ki, şartlar ne olursa olsun Müslüman kişinin emin olması, sadık olmasıve yolculuk yaptığı yol arkadaşlarını kendi nefsine tercih etmesi; takdireşayan en kıymetli davranış şeklidir. Müslüman kişi, yalan yere yemin konuşmaz,sattığı malının varsa noksanlık ve hilesi onu alıcıya söyler ve kesinliklebaşkalarına hile yapıp kandıramaz. Bu gibi davranışların, ne insani ne deİslam’i kabulü mahiyetinde, her hangi bir karşılığı yoktur. Yalan yeminlerlehayatlarını idame etmeye çalışanlar; ebedi hayatlarını karartanlardır.
Sahabeneslinden Abdullah İbn-i Ebi Evfa (r.a), Resulullah (s.a.v)’ın zamanında birtacirin, “ben bunu şu kadara aldım” diye malını satmak maksadıylayalan yemin söylemesi üzerine şu ayeti n nazil olduğunu söylemektedir: (SahihiBuhari) “ALLAH’IN ahdini ve yeminlerini az bir değere değiştirenlerin,ahirette bir payları yoktur. ALLAH onlara kıyamet günü hitap etmeyecek, onlarınyüzüne bakmayacak, onları temize çıkarmayacaktır. Elem verici azab onlariçindir.” (Al-i İmran: 77)
Demekki, Ticaretlerini ve dünyalık hayatlarını hilekârlıkla sürdürenler, ihanetihayatlarıyla besleyenlerdir; sözünü söyleyen Üstad M. Çelik Hocaefendi, tamisabet buyurmuştur. Devamla: “Hayatlarını hainliğe sermaye yapanlar, meşruticarette bulunamazlar. Meşru ticaretin yolu, hilekârlıktan değil, dürüstlüktengeçer. Dürüstlük, meşru ticaretin özüdür. Hile (yalan yere yeminlerle malı alıpsatmak) ise, gayr-i meşru ticaretin alameti ve işaretidir. Yalan yere yeminhastalığını kendi hayatlarına şiar edinenlerin, kazançlarında ve aile içiilişkilerinde bereketin olmayacağı kesindir. Allah! Cümle Ümmeti Muhammed’i butür hastalıklardan muhafaza buyursun…
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- BAYRAM MI? NE ZAMAN? 05 Haz 2025, 10:21
- SESSİZ OLUN ÇOCUKLAR UYANMASIN (!) 02 Haz 2025, 09:39
- BU ATEŞ BİZİ DE YAKAR! 29 May 2025, 09:39
- DÜNYA EĞİTİMİ GAZZE'DEN ÖĞRENMELİDİR 26 May 2025, 09:36
- KELİMELERİN KİFAYETSİZ KALDIĞI YERDEYİZ 22 May 2025, 09:52
- BEN GAZZE’YİM! 19 May 2025, 09:24
- İBRAHİM'İN (A.S) YURDUNDAN YUSUF'UN DİYARINA! 15 May 2025, 09:17
- GÜNÜN ÖNEMİNE CEVAP! HAMAS'IN SÖZCÜLERİNDEN SÜHEYL EL-HAMDİ'NİN MESAJI! 08 May 2025, 10:41
- AKIL VAHİY İLİŞKİSİ 05 May 2025, 09:42
- HIZLANINCA ZAMAN DARALDI MEKÂN! 01 May 2025, 09:39
- PARAMPARÇA! 28 Nis 2025, 10:52
- YOLDA OLMAK! 24 Nis 2025, 09:36
- BU İŞİN SONU NEREYE VARIR? 17 Nis 2025, 10:04
- ÜMMET CEPHESİNDEN NE HABER? 14 Nis 2025, 09:25
- BEDEN ÜLKESİNDEN NE HABER? 10 Nis 2025, 09:31
- HAL-İ PÜR MELALİMİZ! 07 Nis 2025, 09:41
- GARİP BİR YOLCU İNSAN! 03 Nis 2025, 09:42
- ÖMRÜN BÖYLESİ! 27 Mar 2025, 10:14
- ÇOCUKLUĞUM 24 Mar 2025, 10:27
- DOĞU TÜRKİSTAN'DA NELER OLUYOR? 17 Mar 2025, 09:44
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum