Dinin tanrısı kişi-zat olan bir tanrıdır. Yani hariçte bir vücudu vardır. Kişi-zat olan tanrının en büyük sorunu insanımsı olması, insana benzemesi, insanı anlaması, insan gibi duygu ve düşünceler taşıması. Bu durum kişi-zat olan tanrının insan mahsulü olabileceği ihtimalini akla getiriyor. Konuşması, hareket etmesi, oturması, kalkması, öfkelenmesi, beddua etmesi, sevinmesi, irade etmesi, savaşlarda taraf tutması, vurun, öldürün demesi gibi vasıflar böyle düşünmeye sevk ediyor bazı filozofları.
Milyarlarca yıl bekledi, sonra kendi dışında adına masiva denen mahlukatı yaratmaya karar verdi, aradan yine milyarlarca yıl geçtikten sonra kendisine ibadet etmesi ve muhatap olması için insanı yarattı. Ezeli zamansız bir zamanda tekti, bir başınaydı ve yalnızdı sonra -kenz hadisi’nde ifade edildiği gibi- gizli bir hazine idi, bilinmek için kainatı yarattı. Buradaki bilinmek bir ihtiyaç mı, bir lütuf mu bilmiyoruz. Bütün bu muazzam ve hummalı faaliyet sufilerin deyişiyle kendi cemal ve kemalini kendi eseri olan bir varlığa sergilemek için.
Mesela şafi ismi hastalıkları iktiza ettiği gibi rezzak ismi dahi rızka muhtaç mahlukatın mevcudiyetini iktiza eder deniliyor. Peki yaratılmışlar henüz yokken bu isimler ne yapıyordu, neyi iktiza ediyordu, nereye ve nerede tecelli ediyordu? Eğer bu tanrı kişi-zat bir tanrı ise mutlaka bir varlığa sahip demek. Hayat sahibi, vücut sahibi, bilinç sahibi demek. Bunlar yine yaratılmışlara ait bir özellik olan mekana ve mekanın farklı boyutlarına ihtiyaç duyan şeyler.
Hem mekana içkin hem mekandan aşkın bir varlık, var mıdır, var ise nasıl bir varlıktır bu?
Bu tanrı güçlü olan ve dolayısıyla haklı olan tek tanrı. Bütün haklılığını gücünden alıyor. Zaten kutsal kitapların en azından literal düzeyde bizlere anlattığı tanrı böyle bir tanrı. Mülkün yegane sahibi o olduğundan kendi mülkünde istediği gibi tasarruf eder. İslam'da ana akım olan eş’ariliğin temel ilkesi de budur. Bu tanrı elbette adildir ve adaletle hükmeder ama adaletine mahkum değildir, çünkü mutlak özgürdür ve mutlak irade sahibidir.
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- NECİP FAZIL 28 May 2025, 09:18
- NİÇİN MÜSLÜMANIM? 22 May 2025, 10:02
- KİTAPLARIM ARASINDA 07 May 2025, 09:44
- FELSEFECİ DEĞİL, VAİZ 30 Nis 2025, 09:34
- KENDİNİ YAPAY ZEKADAN OKUMAK 23 Nis 2025, 09:15
- DİLDE DİN, KALPTE KİN 16 Nis 2025, 09:29
- YOL AYRIMI 10 Nis 2025, 09:31
- SADECE BİR GÜN... 26 Mar 2025, 09:37
- RAMAZAN, KURAN, MÜŞRİKLER VE AHLAK 19 Mar 2025, 09:56
- KUR'AN VE ÇOK EVLİLİK 12 Mar 2025, 09:39
- UMUDUN DİLİ 05 Mar 2025, 09:36
- KURAN, DARABE VE ÜMMÜLKURA 26 Şub 2025, 09:22
- NANKÖR OLMA, ŞAKİR OL! 17 Şub 2025, 09:23
- BİTMEDİ Mİ BU CEMİL MERİÇ! 12 Şub 2025, 09:27
- İKTİDAR, BEKA VE KUTSAL 05 Şub 2025, 09:18
- MİZACINIZ MÜSAADE ETMİYOR 29 Oca 2025, 11:31
- NURCULUK İLE BURUK BİR HESAPLAŞMA 22 Oca 2025, 11:40
- AÇILIM, ÖDÜLLER, TAHRİFAT VE SELİM İLERİ 15 Oca 2025, 09:29
- İNSAN İLTİFATA SUSUZ 08 Oca 2025, 09:32
- 2024 YILI VE NEKSÛS 01 Oca 2025, 09:35
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum