Şanlıurfa’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşvereni tarafından sunulan yetersiz zam teklifine tepki göstererek bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması Haliliye’de bulunan Novada Park AVM önünde meydana geldi.
KAMU BİNALARI TİCARETHANEYE, VATANDAŞLAR MÜŞTERİYE ÇEVRİLDİ.
KESK tarafında yapılan basın açıklamasında emek karşıtı, sermaye yanlısı bu modelde kamu hizmetlerine ve yatırımlarına ayrılan kaynaklar giderek kısıldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:”
"Bu ülkenin kamu emekçileri olarak sadece bizlerin hakları değil, tüm vatandaşların nitelikli, ücretsiz, ulaşılabilir bir kamu hizmeti alma hakkı yıllardır yok sayılıyor. Yıllardır uygulanan üretime değil, borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir model kurdular.
Emek karşıtı, sermaye yanlısı bu modelde kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına ayrılan kaynaklar kısıldıkça kısıldı. Kamusal hizmetlerde, sosyal devlette koskoca gedikler açıldı.
Eğitimden, sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye tüm kamu hizmetleri özel sektöre devredildi, paralı hale getirildi. Kamu binaları ticarethaneye, vatandaşlar müşteriye çevrildi.Bunun bedelini de söndürül(e)meyen yangınlarla, her gün bir yerde ortaya çıkan sellerle, felaketlerle hepimiz ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz.
Bu modelde biz kamu emekçilerinin payına ise düşük maaşlarla, güvencesiz, angarya çalışma, çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet düştü.”
“KAMU EMEKÇİLERİNİN TEMEL SORUNLARINA DAİR HİÇBİR AÇIKLAMA YAPILMADI”
KESK ve bağlı sendikalar, toplu sözleşme sürecinde yapılması gerekenleri şu ifadelerle sıraladı:
“Toplu görüşmelerin her yıl yapılması, Toplu görüşmelerin canlı yayınlanması, Her yıl Aralık ayında açıklanan yeniden değerleme oranında memur ve emeklilere zam verilmesi, Yılda iki kez ikramiye verilmesi, Birinci dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge sağlanması, Emeklilerin yıllarca verdikleri emeğin karşılığının ödenmesi talep ediyoruz.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, hizmet üretmiyoruz; sokaklardayız, alanlardayız. Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu, 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor.
Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor ve süreç bir kez daha oldubittiye getirilmek isteniyor. Hükümetin önerdiği zam, günlük bir simit parasına bile denk gelmiyor. Mevcut takvime göre toplu sözleşme görüşmeleri yarın sona erecek ve hakeme başvuru süreci başlayacak. Ancak şu ana kadar kamu emekçilerinin temel sorunlarına dair hiçbir açıklama yapılmadı.”
“HÜKÜMETİN ÖNERDİĞİ ZAM, GÜNLÜK BİR SİMİT PARASINA BİLE DENK GELMİYOR”
Sendikalar tarafından kamu emekçileri olarak hakları savunmak için ortak mücadeleye davet edilerek şu ifadelerle son buldu:
“Bugün Türkiye’nin dört bir yanında üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, hizmet üretmiyoruz; sokaklardayız, alanlardayız. Başta kamu emekçileri ve emekliler olmak üzere tüm kamuoyu, 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecini yakından takip ediyor.
Ne yazık ki yıllardır uygulanan senaryo tekrar ediliyor ve süreç bir kez daha oldubittiye getirilmek isteniyor. Hükümetin önerdiği zam, günlük bir simit parasına bile denk gelmiyor. Mevcut takvime göre toplu sözleşme görüşmeleri yarın sona erecek ve hakeme başvuru süreci başlayacak. Ancak şu ana kadar kamu emekçilerinin temel sorunlarına dair hiçbir açıklama yapılmadı.
Çalışma Bakanı “müzakereler tüm tarafları memnun edecek şekilde sonuçlanacak” açıklaması yapsa da biz soruyoruz: Bu teklif 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi memnun edecek mi?
İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı? Emeklilerin maaşlarına yapılacak ek ödemeler yeterli mi? Barınma, ulaşım, servis ve kreş gibi temel haklarımız güvence altına alınıyor mu? Güvencesiz istihdam son buluyor mu? Grev hakkımız ve gerçek toplu pazarlık sistemi sağlanıyor mu? Cevap: YOK! Çünkü ortada gerçek bir toplu sözleşme teklifi yoktur.”
0 Yorum