Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde 14 Kasım 2025’te yaşanan olay, Türkiye’yi derinden sarsmıştı.
Bir marangoz atölyesinde çırak olarak çalışan 15 yaşındaki Muhammed Kendirci, aynı iş yerinde çalışan kalfa Habip A. tarafından ağır işkenceye maruz bırakıldı. Olay günü Muhammed’in ellerinin bağlandığı, pantolonunun zorla çıkarıldığı ve makatına yüksek basınçlı kompresörle hava verildiği iddia edildi.
Gazeteci ve Halk TV yazarı İsmail Saymaz, hayatını kaybeden 15 yaşındaki Muhammet Kendirci'nin ailesiyle görüştü.
NEBİHA KENDİRCİ: ZALİMLERİN ELİNE DÜŞTÜ
Anne Nebihe Kendirci, “Orada en küçük olan Muhammed’ti. İşine severek gidiyordu. Saatinden önce koşuyordu. Ustası diyordu, ‘Muhammed o kadar erken gelme.’ Muhammed, erken giderdi. Zalimlerin eline düştü” dedi.
“BİZİM MANTIĞIMIZ ALMIYOR”
Atölyede 3 kişinin olmasına değinen anne Kendirci, "Bağırmasından dahi duymaları lazım, sağır değiller. Sizin mantığınız bunu alıyor mu? Bizim mantığımız almıyor" ifadesini kullandı.
Aile, dosyaya gizlilik kararı getirilmiş olmasına anlam veremediklerini dile getirdi.
Saymaz'ın anne Nebihe Kendirci baba Ahmet Kendirci ile konuştuğu yazısından ilgili bölümde şu ifadelere yer verdi:
Nebihe: Şaka demeyin Allah aşkına, şakanın ş’sini demeyin, size yalvarıyorum. Böyle şaka olur mu!
Haklısınız. Böyle bir savunma yapıyorlar diye sordum.
Ahmet: Oğlum çırak, o bir kalfa. Oğlum 15 yaşında, o 20… Neyin ne olduğunu bilmiyor mu?
Nebihe: Ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor mu?
Ahmet: Hava basıncı olduğunu bilmiyor mu? Polisler yanıma geldi, ‘Kompresöre elimi tuttum, az kalsın elimi delecekti’ dedi.
Saldırgan “Pantolondaki talaşı siliyordum” diyor.
Nebihe: İsmail Bey, böyle mi silinir! Böyle mi temizlenir! Hangi akıllı bu dediğine inanır ki, biz inanalım. Biz aklımızı yitirmedik. Aklı başında insanlarız.
Atölyede en az üç kişi var. Kimsenin görmemesi tuhaf değil mi?
Nebihe: İmkansız, İsmail Bey, imkansız! Bağırmasından dahi duymaları lazım, sağır değiller. Sizin mantığınız bunu alıyor mu? Bizim mantığımız almıyor.
Atölyede kamera olması gerekmez mi?
Ahmet: Olması gerekir, evet.
Nebihe: İşyeri sonuçta, bir sürü malzemesi var orada, ne diye kamerasız kalıyor?
Bir de hastanede olanlar…
Nebihe: Benim oğlumun pantolonu ortada yok. Terliği ortada yok. İç çamaşırı ortada yok. Çıplak mı gitti oraya Allah aşkına!
Eşyalar nerede?
Nebihe: Yok! Soruyorum, diyorlar ki, ‘Herhalde temizlikçiler attı.’ Ya nasıl atar temizlikçiler? Adli vakada bir düğmenin dahi kıymetli olduğu bilinmiyor mu?
Koca hastanede çocuğun pantolonu nasıl kaybolur? Cevap vermiyorlar mı?
Ahmet: Hayır, vermiyorlar.
Size göre çocuğunuzun başına ne geldi?
Nebihe: Cinayet oldu. Benim çocuğum öldürüldü, vahşete kurban gitti. Allahın emriyle ölüm değildi.
Ahmet: Öldürüldü çocuğumuz. Çocuğumuz öldürüldü.
Nebihe: Vahşice öldürüldü. Bir insan bunu yapmaz. Çocuk kusana kadar o havayı bırakıyor."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ


0 Yorum