Tarihi zenginliğiyle bilinen Şanlıurfa, henüz keşfedilmemiş birçok esere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu eserlerden biri de, ilin Birecik ilçesi sınırlarında bulunan ve Roma dönemine tarihlenen Keloşk Harabeleri.
Birecik'e bağlı İnceler Köyü'nün kuzey ucunda, kayalık bir tepe üzerinde konumlanan Keloşk Harabeleri, yöre halkı tarafından Kalecik veya Deyr Şebek isimleriyle de anılıyor. M.S. II. ve III. yüzyıllara tarihlendirilen bu kalıntılar, mimari yapısıyla zamana meydan okuyor.
Sanat Tarihçisi ve Yazar Cihat Kürkçüoğlu, Deyr Şebek hakkında kaleme aldıkları şunlar:
“Keloşk... Kalecik… Küçük kale. Birecik ilçe sınırlarının kuzey uç sınırında İnceler köyü sınırları içerisinde, kayalık bir tepede yöre halkı tarafından Keloşk (Kalecik) ya da Deyr Şebek olarak adlandırılan yapı kalıntıları yer almaktadır. Bu yapı kalıntılarından iki adedinin duvarlarının önemli bir kısmı, diğerlerinin temelleri günümüze ulaşmıştır. Ayrıca bu kalıntıların hemen yakınında 1 adet kaya mezarı yer almaktadır.
BÜYÜK YAPI KALINTISI:
Uzun kenarı doğu-batı yönünde dikdörtgen planlı bir yapıdır. Yapının yarıdan itibaren batı bölümünün iki katlı, doğu bölümünün tek katlı olduğu anlaşılmaktadır. Kalıntılara ve mimari izlere dayanarak yapının üzerinin düz direk damlı olduğunu söylemek mümkündür. Büyük blok kesme taşların üst üste konulmasıyla yapının tüm cephelerinde yüksek ve dar dikdörtgen pencere açıklıkları açılmıştır. Bu açıklıkları şebekeye (kafes) benzeten köylüler buraya Kafesli Kilise-Şebekeli Kilise anlamına gelen “Deyr Şebek” adını vermiştir. Roma devrine ait olduğu tahmin edilen bu büyük yapının mahiyeti anlaşılamamıştır.
KÜÇÜK YAPI KALINTISI:
Büyük yapının 5 metre kuzey doğusundadır. Doğu batı yönünde, dikdörtgen planlı olan bu yapının doğu, batı ve kuzey kenarlarındaki arkosoliumn işlerine dayanarak büyük bir anıt mezar olduğu tahmin edilmiştir. Doğudaki arkosolumun kemeri durmakta olup örtüsü yıkılmıştır. Kuzey ve batıda yer alana rkosolium kemerleri yıkılmış olup ancak temel kalıntısından tespit edilebilmektedir.
Mezarın girişi Güney cephede yer alan ve günümüzde ayakta duran yüksek kemerli kapıdan olmaktadır. Mezarın güney batı köşesine bitişik bir kapı kalıntısının başka bir yapıya ait olduğu düşünülmüştür.
KAYA MEZARI:
Büyük yapı kalıntısının yaklaşık 50 m. güney doğusunda, küçük yapı kalıntısının 100m. güneyinde, kayalıkların doğuya bakan yamacına açılmış bir kaya mezarıdır. Giriş doğudan olan kare planlı mezarın kuzey, güney ve batıda kayaya oyulmuş birer arkosoliumu bulunmaktadır. Güney ve kuzeydeki arkosoliumlar lahitli, batıdaki arkosolium lahitsizdir. Herhangi bir kitabe, kabartma, mozaik ya da fresk süslemesi bulunmayan bu kaya mezarı uzun yıllarda çobanlar tarafından barınak olarak kullanıldığından içerisinde yakılan ateş sonucu duvarları kararmış bir durumdadır.”
Kaynak: MUSTAFA EKİNCİ


0 Yorum