Tarihi ve kültürüyle dünyanın en önemli şehirlerinden biri olan Şanlıurfa, sadece kent merkeziyle değil, ilçeleriyle de tarihe ışık tutuyor. Bu ilçelerden biri de, 5 bin yıllık geçmişe sahip Ceylanpınar’dır.
Yukarı Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yer alan Ceylanpınar, tarihsel olarak çok önemli bir yere sahiptir. Asurlular, Hititliler, Abbasiler, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok büyük devletin izlerini taşıyan Ceylanpınar, adeta bir tarih kitabı gibidir.
CEYLANPINAR’IN 5 BİN YILLIK TARİHİ
Ceylanpınar, MÖ 2000’li yıllara uzanan yerleşim geçmişiyle tarih boyunca Hititler, Asurlular, Babil, Medler, Persler ve Büyük İskender’in ardılları olan Seleukosların egemenliğine girmiştir. 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Roma (Bizans) sınırlarına dahil olan bölge, Bizans ve Sasaniler arasında el değiştirirken, 640 yılında İslam topraklarına katılmıştır. Ceylanpınar, daha sonra Emeviler, Abbasiler ve 1071 sonrası Selçukluların yönetimine girdi.
Osmanlı döneminde Resulayn’a bağlı bir bölge olarak yönetilen Ceylanpınar, Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1. Dünya Savaşı sonrası kısa süre İngilizler tarafından işgal edilen ilçe, Cumhuriyet’in ilanıyla tekrar Türk yönetimine geçmiştir. 1937’de bucak, 1960’ta belediye olan Ceylanpınar, 1982’de ilçe statüsüne kavuşmuş ve sınırları çizilen kadim bir yerleşim merkezi olarak günümüze ulaşmıştır.
CEYLANPINAR’IN ESKİ ADI VAŞŞUGAR: BAŞKENTLİK YAPTI
Ceylanpınar’ın tarihindeki en ilginç dönüm noktalarından biri, Asurlar döneminde yaşanmıştır. O zamanlar, Ceylanpınar bölgesi Mırri Mutani devletinin başkenti Vaşşugar olarak anılmaktaydı. Bugün bu tarihi yerler, Büyük Kepez ve Küçük Kepez Tepesi mevkilerinde arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkıyor. İlçenin tarihi geçmişi, bu toprakların sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda büyük medeniyetlerin buluştuğu bir kavşak noktası olduğunu gözler önüne seriyor.
0 Yorum