CNN Travel’da yayımlanan özel yazıda Şanlıurfa, “insanlık tarihinin canlı bir özeti” olarak tanımlandı. Gazeteci ve seyahat yazarı Lisa Morrow, kentin binlerce yıllık geçmişini, efsanelerle iç içe geçen yapısını ve bugün hâlâ yaşayan kültürünü ayrıntılarıyla aktardı.
Yazıya göre, Şanlıurfa’da yüzyıllardır ayakta duran kalenin gölgesinde, Balıklıgöl’ün turkuaz sularında yüzen siyah benekli altın sazanlar, kentin mistik atmosferinin ilk işaretlerinden biri.
Bu balıklar, Mezopotamya Kralı Nemrut bin Kenan’ın, İbrahim peygamberi ateşe attırmak istemesi üzerine ortaya çıktı. Balıkların üzerindeki siyah beneklerin ise ateşten kalan küller olduğuna inanılıyor. Bugün ovaya bakan iki Roma sütunu, bu olayın geçtiği noktayı işaret ediyor.
BİR ŞEHRİN DEĞİŞEN İSİMLERİ, DEĞİŞMEYEN ÖNEMİ
Lisa Morrow yazısında Şanlıurfa’nın tarihinin çok önemli olduğunun altını çizerek şehrin adının değişim süreçlerine de değindi. Suriye sınırının yaklaşık 64 kilometre kuzeyinde yer alan şehir, bir zamanlar Yukarı Mezopotamya’nın önemli merkezlerinden biriydi. Arami kabileleri buraya Urhai, Seleukoslar Edessa, Arap fetihlerinden sonra ise Roha adını verdi.
Osmanlılar 16. yüzyılda şehri fethettikten sonra, 1607’de adını Urfa olarak değiştirdi. 1984 yılında ise, Kurtuluş Savaşı sırasında gösterilen direnişin anısına kente “Şanlı” unvanı eklendi. CNN Travel’a konuşan tur rehberi Murat Tanrıtanır, bu unvanın şehir halkının İngiliz ve Fransız işgal güçlerine karşı verdiği mücadelenin bir simgesi olduğunu vurguluyor.
CNN Travel’dan Şanlıurfa’ya övgü: “İnsanlık tarihinin canlı bir özeti”
TARİHİ YENİDEN YAZDIRAN YER: Göbeklitepe
Lisa Morrow’un yazısında en geniş yer ayırdığı noktalardan biri ise, Göbeklitepe. Şanlıurfa’nın 22 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve 11.000 yıldan daha eski olduğu bilinen bu Neolitik alan, insanlık tarihine bakışı kökten değiştiriyor.
MÖ 9600-8200 yıllarına tarihlenen Göbeklitepe, tarım ve çömlekçiliğin henüz gelişmediği bir dönemde inşa edildi. Tanrıtanır’a göre bu durum, “önce din ve ritüelin, sonra yerleşik hayatın gelişmiş olabileceğini” gösteriyor.
CNN Travel, Stonehenge’in bile Göbeklitepe’ye kıyasla “modern” kaldığını vurguluyor. Ziyaretçiler bugün ahşap yürüyüş yollarından, hayvan figürleriyle süslü T biçimli dev sütunları yakından görebiliyor.
CNN Travel’dan Şanlıurfa’ya övgü: “İnsanlık tarihinin canlı bir özeti”
MÜZELER, MOZAİKLER VE NEKROPOLLER
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, 10 binden fazla eseriyle bölgenin binlerce yıllık geçmişini gözler önüne seriyor. Dünyanın en eski gerçek boyutlu heykeli kabul edilen 11.500 yıllık Urfa Adamı diğer adıyla Balıklıgöl Heykeli, müzenin en dikkat çekici eserleri arasında.
Müze bahçesindeki Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Roma dönemine ait mozaikleriyle öne çıkarken, hemen karşısındaki Kızılkoyun Nekropolü, kayaya oyulmuş mezarlarıyla antik Edessa’nın izlerini taşıyor.
ÇARŞILAR, KEBAPLAR VE ACI KAHVE
CNN Travel, Şanlıurfa’nın sadece tarih değil, yaşayan bir kültür sunduğuna da dikkat çekti. Kapalı Çarşı’da kuru yemişten bakır eşyalara, puşulardan halılara kadar her şey bulunuyor.
1562 tarihli Gümrük Han, bugün hâlâ kentin sosyal merkezlerinden biri. Tavla zarlarının sesi, ayçiçeği çekirdekleri ve dumanı tüten çay bardakları Urfa’nın gündelik ritmini yansıtıyor. Bazı masalarda ise mırra yapraklarından yapılan acı mırra kahvesi ikram ediliyor.
Akşamları sokaklar Urfa kebabı, patlıcan kebabı ve isot kokularıyla doluyor. CNN Travel’a göre, çiğ köfte yalnızca bir yemek değil, “paylaşmaya dayalı bir sosyal ritüel”. Tatlı olarak ise şerbetli şıllık tatlısı öne çıkıyor.
SIRA GECELERİ VE KÜLTÜREL NABIZ
Lisa Morrow’un yazısında, sıra geceleri Urfa kültürünün kalbi olarak tanımlanıyor. Yemek, müzik, şiir ve sohbetin bir araya geldiği bu geceler, geçmişte yalnızca evlerde yapılırken bugün kafelerde de düzenleniyor. Tur rehberi Tanrıtanır, CNN Travel’a yaptığı açıklamada şunu söylüyor: “Bu bir turist gösterisi değil. Bu, Urfa’nın kültürel nabzı.”


0 Yorum