Türkiye’nin gastronomi başkentlerinden biri olan, köklü tarihi ve zengin mutfağıyla öne çıkan Şanlıurfa, yüzyıllardır damaklarda iz bırakan lezzetleriyle yalnızca yerli değil, yabancı turistlerin de ilgisini çeken bir şehir. Ancak ne yazık ki, bu kadim lezzet geleneği son dönemde tehdit altında.
Özellikle baklava ve kadayıf gibi özen isteyen geleneksel tatlıların üretiminde, bazı sorumsuz işletmelerin kaliteden ödün vermesi, Şanlıurfa'nın mutfak mirasına gölge düşürüyor. Sayıları az olsa da, bu tür firmaların bilinçli şekilde maliyetleri düşürmek adına malzeme kalitesinden taviz vermesi, hijyen kurallarına uyulmaması ve ustalık geleneğini hiçe saymaları, hem ürünlerin lezzetini hem de şehrin gastronomik itibarını zedeliyor.
Yıllarını bu işe vermiş gerçek ustaların emeğiyle yoğrulan Şanlıurfa tatlıcılığı, kısa vadeli kazanç peşinde koşan bazı işletmelerin ihmalkâr tavırları nedeniyle değer kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu durum hem halkın tepkisini çekiyor hem de şehrin ulusal ve uluslararası düzeydeki marka algısını olumsuz etkiliyor.
GERÇEK USTALARDAN TEPKİ: İŞİMİZİ LEKELİYORLAR
Şanlıurfa’da uzun yıllardır tatlıcılık yapan ve kentin gastronomi mirasına sahip çıkan tatlıcılar, sahtekarlarla aynı kefeye konmaktan rahatsız. Bir işetme sahibi, “Yıllarımızı verdiğimiz işi, birkaç kişi beş kuruş fazla kazanacak diye yerle bir ediyor. Şanlıurfa tatlıda kalitenin adıdır. Ama şimdi bakıyoruz, ucuz şerbetle, kalitesiz yağla tatlı yapıyorlar. Biz bunu hak etmiyoruz”
0 Yorum