reklam alanı

‘Zeytinlik Yasası’ fıstığı da vurur: Bir sabah uyanırsın, fıstıklık yerinde ruhsat görürsün

Gazete İpekyol, köşe yazarlarından, kentin hafızası ve bilgesi Yusuf Sabri Dişli, TBMM’de kabul edilen tartışmalı Zeytinlik Yasası’nın yalnızca zeytinlikleri değil, Şanlıurfa’nın yeşil altını olarak bilinen fıstık bahçelerini de tehdit ettiğini söyledi. Dişli, “Tülmen’de açılmak istenen taş ocağını zeytinlik koruma yasasıyla durdurmuştuk. Şimdi o yasal zemin de kalmadı” sözleriyle yeni düzenlemenin tehlikelerine dikkat çekti.

‘Zeytinlik Yasası’ fıstığı da vurur: Bir sabah uyanırsın, fıstıklık yerinde ruhsat görürsün

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve kamuoyunda “Zeytinlik Yasası” olarak bilinen düzenleme, zeytinlik sahalarında maden ve enerji faaliyetlerinin önünü açtı. 

Yeni yasayla birlikte, zeytin ağaçlarının başka bir alana taşınması şartıyla bu alanlarda santral, taş ocağı veya maden projelerine izin verilmesinin yolu açıldı. Yasa, ağaç başına iki katı fidan dikilmesini şart koşsa da çevreciler ve birçok yerel isim bu düzenlemenin doğal alanlar üzerinde telafisi imkânsız etkiler yaratacağını belirtiyor.

DİŞLİ: TÜLMEN’DE 5 MİLYON FISTIKLIĞI ZEYTİN YASASIYLA KURTARMIŞTIK”

Gazete İpekyol, köşe yazarlarından, kentin hafızası ve bilgesi Yusuf Sabri Dişli, “Zeytin yasası fıstıklıkları vurur!” başlıklı son yazısında, yasanın Şanlıurfa özelinde yaratabileceği tehlikelere işaret etti. 

Daha önce Karaköprü’ye bağlı kırsal Tülmen Mahallesinde 5 milyon fıstık ağacını tehdit eden taş ocağı projesini, mevcut zeytinlik koruma yasasına dayanarak durdurduklarını hatırlatan Dişli, yeni düzenleme sonrası bu tür mücadelelerin hukuki dayanağını yitirdiğini ifade etti.

Dişli yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Zeytin yasası fıstıklıkları vurur!

O da nereden çıktı şimdi?

Anlatayım: Birkaç Urfa dostuyla Limak’a karşı dava açmış, Tülmen civarında 5 milyon fıstıklığın kaderini belirleyecek taş ocağı kurulumunu durdurmuştuk. O zaman zeytini koruma yasasından faydalanmıştık. Şimdi öyle bir şansımız yok.

Oynuyorlar köklere... Zeytin dedin mi, öyle ağaç değildir o baboş, dallarında neneyin duası, yağında yetimin lokması, kökü Osmanlı’dan da önceye gider... Kur’an’da ayet var, Anadolu’daki kökü Göbeklitepe’ye kadar gider. ama ne yapıyorlar şimdi? “Kamu yararı” deyip dozeri sokmak istiyorlar zeytinliğin bağrına.

Hee, güya “Zeytinliği taşıyoruz” diyorlar... kesilen ağaçlardan yerine iki kat fazlasını dikme şartı koyuyorlar. Siz şirketlere karşı yasaların nasıl pas geçtiğini bilmiyoruz, görmüyoruz sanki! Sen hiç kökü 100 yıllık zeytini nakliye kamyonuna yükleyen gördün mü? Taşınmaz o… Taş gibi oturur toprağın bağrında. Bir taşınsa, bir de senin yüreğin taşınır, o ayrı. Abartı mı diyorsun? Yok yok, abartan biz değiliz... Bir sabah uyanıyorsun, zeytinlik yerinde, fıstıklık yerinde maden ruhsatı verilmiş...

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

‘Zeytinlik Yasası’ fıstığı da vurur: Bir sabah uyanırsın, fıstıklık yerinde ruhsat görürsün

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.