İzinsiz mısır ekimine tepki! Su ve enerji kaynakları tehlikede

Yoğunlukla Mardin ve Şanlıurfa’da yapılan izinsiz mısır ekimi, hem su kaynaklarını hem de kaliteli enerji arzını riske atıyor. 

100 dönümde mısır üretimi için 130 bin kWh elektrik tüketiliyor. Bu rakam da binlerce vatandaşın aylık elektrik tüketimine denk geliyor.

Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji arzı hedefiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdüren Dicle Elektrik, Mardin’de bazı üreticilerin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından getirilen mısır ekimi yasağına uymadığını ve kaçak elektrik kullandığını tespit etti. 

Kısıtlamaya aykırı olarak yapılan ikinci ürün mısır ekimlerinin su tüketimini artırarak yer altı kaynaklarını hızla tükettiği, aynı zamanda kaçak elektrik kullanımıyla enerji şebekesine ciddi yük oluşturduğu bildirildi. 

Dicle Elektrik, bu tür uygulamaların hem çevre hem de elektrik şebekesi açısından ciddi tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

Dicle Elektrik yetkilileri, ikinci ürün olarak mısır ekiminin özellikle Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçelerinde yoğunlaştığını belirterek, bunun enerji arzında önemli bir sorun oluşturduğunu aktardı.

“UZUN SÜRELİ KESİNTİLER KAÇINILMAZ HALE GELEBİLİR”

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Sadece 100 dönüm mısır üretimi için çiftçilerin ortalama 130 bin kWh elektrik tükettiğini görüyoruz. Bu da 366 bin TL’lik elektrik maliyeti anlamına geliyor. Toplam gider içinde elektriğin payı yüzde 35. Bu elektrik tüketimi aynı zamanda binlerce vatandaşın aylık elektrik tüketimine denk geliyor. Bu yük, bölgesel enerji altyapısında ciddi baskı oluşturuyor. Mevzuata uygun olmayan sulama faaliyetleri sürerse, uzun süreli kesintiler kaçınılmaz hale gelebilir.”

KURALLARA UYMAYAN ÜRETİM HEM SUYU HEM ELEKTRİĞİ TÜKETİYOR

Ayrıca açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında

Yönetmelik” kapsamında 11 il ve 50 ilçede mısır ekimine kısıtlama getirdiği hatırlatıldı. 

Buna rağmen Mardin’de 3 bin 762 üreticinin 613 bin dekardan fazla alanda mısır ektiği tespit edildi. 

Dicle Elektrik uzmanları, yasaya rağmen yapılan bu üretimlerin hem su krizini derinleştirdiğini hem de enerji şebekesi üzerinde onarılmaz etkiler bırakabileceğini belirtti.