Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, 2025 yılını "tarım açısından felaket yılı" olarak nitelendirdi.
Türkiye başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde, tarımda 2025 yılının "felaketler yılı" olarak anılmaya başlandığı ifade eden Prof. Dr. Yusuf Demir, "Yılın ilk 6 ayında tarım alanları kuraklık, zirai don, dolu, fırtına, aşırı yağış ve diğer felaketlerin etkisi altında kalmıştır. Bu yılın ilk 6 aylık döneminde, kuraklık, 3 defa zirai don, dolu yağışı, fırtına ve daha birçok doğal afetle karşı karşıya kalan tarım ürünlerinde büyük zarar oluşmuştur.” dedi.
DEMİR: ÜRETİM BÖLGELERİNDE YAŞANAN VERİM KAYIPLARI ENDİŞE VERİCİDİR
Sebze ve meyvelerde yaşanacak düşüş ve artıştan örnekler veren Yusuf Demir, "İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Türkiye buğday üretiminin yüzde 55'ini, arpa üretiminin ise yüzde 61'ini karşılamaktadır. Böylesine önemli üretim bölgelerinde yaşanan verim kayıpları endişe vericidir.
Yalnızca bu bölgelerde değil ülkemizin birçok bölgesinde çiftçilerimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalmışlardır. Kuraklık neticesinde verim düşmekte, bu da çiftçilerimizin gelirlerine yansımaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ilk tahminlerine göre, 2025 yılında bitkisel üretimde genel bir düşüş yaşanacağı hesaplanmıştır.
İlk tahminlere göre tarla ürünlerinden tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 5,3, sebzelerde yüzde 1,7, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise yüzde 24,4'lük azalma beklendiği bakanlık açıklamalarında görülmektedir” ifadelerini kullandı.
“ÖNÜMÜZDEKİ AYLARI RAHAT GEÇİRMEK İÇİN TEDBİRLER ALMANIN SON EŞİĞİNDEYİZ”
Türkiye'nin su kaynaklarında çok ciddi azalmalar meydana gelmeye başladığının altını çizen Demir, "Son aylarda birçok yerde su kesintilerine, su kısıntılarına gidilmeye başladı. Bu uyarıları baştan beri veriyoruz. Önümüzde 2 aylık süreç yine benzer iklim olaylarını yaşayacağımız bir süreç olarak görülüyor. Bu süreçte pek çok metropolde su krizimiz artarak devam ediyor.
Önümüzdeki ayları rahat geçirmek için tedbirler almanın son eşiğindeyiz. İstanbul'da kişi başına günlük 200 litre, İzmir'de 220 litre, Ankara'da ise 246 litre su tüketildiğini görüyoruz. Halbuki Türkiye ortalaması yaklaşık 130 litre civarındadır. Bu metropollerde çok yüksek rakamlarda ulaşmış durumda. Bu da israfın ne kadar büyük boyutlara ulaştığını gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.


0 Yorum