Şanlıurfa'nın coğrafi işaretli lezzeti isotun zorlu üretim sezonu başlarken, piyasada yaşanan fiyat farkı kentte yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Evlerinde geleneksel yöntemlerle, alın teri dökerek isot üreten kadınlar kilogramını 700 TL'ye kadar satarken, çarşı esnafının tezgahlarında ise fiyatlar 400-450 TL arasında değişiyor. Aradaki 250-300 TL'lik fark, "gerçek isot hangisi?" sorusunu gündeme getirerek üretici kadınlarla esnafı karşı karşıya getirdi.
GÜNEŞİN ALTINDA ZORLU EMEK
Güneydoğu'nun gastronomi başkenti Şanlıurfa'da, biber hasadıyla birlikte isot mesaisi de başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla Hal Pazarı'nın yolunu tutan kadınlar, en kaliteli biberleri seçerek evlerine getiriyor. Ardından biberin keskin acısı ve kavurucu sıcaklar altında gün boyu süren; yıkama, ayıklama, çekme ve kurutma işlemleri başlıyor. Günlerce süren bu meşakkatli süreç, sofraların vazgeçilmezi olan o meşhur rengi ve tadı ortaya çıkarıyor.
Çiğköfteden lahmacuna, tepsi yemeklerinden kahvaltılıklara kadar kentin tüm klasik lezzetlerinin başrol oyuncusu olan isot, bu yıl sadece acısıyla değil, fiyatıyla da dilleri yakıyor.
FİYAT FARKI PİYASAYI İKİYE BÖLDÜ
Ev ekonomisine katkı sağlamak için bu zorlu işe girişen kadınlar, el emeği göz nuru ürünlerinin karşılığını almak istiyor. Ürettikleri isotu 700 TL'den satıyorlar. Bazı vatandaşlar aradaki yüksek fiyata rağmen, daha güvenilir ve geleneksel buldukları için kadınların ürettiği isotu tercih ediyor.
ESNAF: HAKSIZ REKABET OLUŞUYOR
Öte yandan, yıllardır isot ticareti yapan çarşı esnafı ise toplu alım ve seri üretim sayesinde maliyetlerini düşürdüklerini belirtiyor. 400-450 TL aralığındaki fiyatlarının makul olduğunu savunan esnaf, kadınların vatandaşı yanıltmaya çalıştığı iddia ediyor.
Bir isot satıcısı, "Bizim ürünümüz de Şanlıurfa isotu, bizimki de kaliteli. Aradaki 300 liralık fark, haksız bir rekabete yol açıyor. Sanki esnafın ki kaliteli değilmiş gibi algı yaratıyor. Biz vergimizi veriyoruz, dükkan kiramızı ödüyoruz. Bu şartlarda onlarla nasıl rekabet edelim?" dedi.


0 Yorum