Şanlıurfa’nın meşhur coğrafi işaretli lezzeti isotun hasadı devam ediyor. Bölgenin “kırmızı altını” olarak da bilinen isot, hem yöresel mutfağın vazgeçilmezi hem de kentin ekonomisine can veren değerli bir ürün.
Eylül ayı ile birlikte başlayan biber hasadı, tarlaya giren üreticilerin gözlerini yaşartıyor. Acı biberlerin yoğun aroması ve keskin etkisi, tarlada çalışanların gözlerinden yaş gelmesine neden oluyor. Ancak zorlu ve emek isteyen bu süreç, sofralara ulaşan eşsiz lezzetin habercisi.
YÖRESEL MUTFAĞIN OLMAZSA OLMAZI
Şanlıurfa mutfağının temel taşlarından biri olan isot; çiğköfte, lahmacun ve daha birçok geleneksel yemeğin baş tacı. İsot üretiminde kadın emeği büyük rol oynuyor. Sabahın erken saatlerinde tesislere gelen kadın işçiler, biberlerin ayıklanmasından kurutulmasına, ardından salça ve pul biber haline getirilmesine kadar tüm aşamalarda titizlikle çalışıyor.


0 Yorum