Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, Şanlıurfa’nın sadece Türkiye’nin değil, tüm insanlığın ortak mirasına sahip bir şehir olduğunu vurguladı.
Dilipak, şehrin tarihi ve kültürel önemine dikkat çekerek, farklı medeniyetlerle olan bağlarını anlattı. Şanlıurfa’nın Kudüs ve Mekke ile yakın ilişkisine işaret eden Dilipak’ın açıklamaları şu şekilde:
DİLİPAK: HZ. ADEM ÖMRÜNÜN YÜZDE 98’İNİ BURADA GEÇİRDİ
“Şanlıurfa’yı Kudüs’ten ayrı düşünmek mümkün değil. Fırat ile Nil de kardeştir. Bu coğrafya insanlığın en kadim medeniyetlerini yaşadığı peygamberler coğrafyasıdır. Aynı zamanda Şanlıurfa Mekke’nin kardeşidir. Yani bugünkü kıblemiz ve ilk kıblemiz, Şanlıurfa’nın kardeşidir. Hz. Adem Mekke’den kalktı Şanlıurfa’ya geldi. Ömrünün yüzde 98’ini burada geçirdi.
“ŞANLIURFA BİR BAKIMA İNSANLIĞIN ORTAK YURDUDUR”
Kuran’ı Kerim’de zemzemden söz ediliyor, ama aynı şekilde Şanlıurfa’da da Eyüp Nebi’nin şifa bulması için içmesi ve yıkanması söylenen bir su var burada. Yani zemzem ile Şanlıurfa’daki bu su kardeştir. Mekke’nin kardeşi Kudüs’ün kardeşi bir Şanlıurfa’dan söz ediyoruz. Burası Hz. Musa’nın asasını Şuayip peygamberden aldığı yerdir. Hz. Musa burada evlendi. Yine aynı şekilde burası Hz. Yusuf’un kuyuya atıldığı yerdir. Burası Hz. Lut’un da şehridir. Hz. Lut Harran’ın oğluydu. Şanlıurfa bir bakıma insanlığın ortak yurdudur. Bütün insanlık, insani olan ne varsa kaynak noktası Şanlıurfa’dır.
“BUGÜN ŞANLIURFALILAR NE ADN KÖYÜNÜ BİLİYOR NE EFLATUNU BİLİYOR”
Çok ilginçtir. Mesela bugün Japonlar şintoisttir. İsim mabedi de Harran’daydı. Japon kültürünün, inancının, geleneğinin kaynağı da Şanlıurfa’da var. Sadece bu değil, Batı bugün demokrasiden söz ediyor. Ama demokrasi tartışmasının kaynağında Eflatun var, Sokrates var. Eflatun’un yazdığı devlet kitabını Büyük İskender Harran’daki o zamanın tek astronomi mektebine getirdi. Annesinin adına orada bir kütüphane yaptı. Kütüphaneye de devlet kitabını bir numara ile kaydetti.
Eflatun, büyük İskender’in hocasıdır. Bugün Yunanca dediğimiz dile, Eflatun’un devlet kitabı Arapçadan tercüme ediliyor. Ama bugün Şanlıurfalılar ne Adn köyünü biliyor ne Eflatunu biliyor. Sadece İbrahim (as)‘den söz ediyorlar. Ondan söz ederken de bugün onun yaşadığı yer, bir kültür parkı şeklinde. İnsanlar dikkatli davranmıyorlar oralarda dolaşırken. Bizim yeniden Şanlıurfa’yı keşfetmemiz lazım. Bütün insanlığın ortak yurdu olan, anası olan Şanlıurfa.
“ŞANLIURFA’YI YOK SAYARAK BİR TARİH YAZMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Hristiyanlık dedikleri din Hristiyanlık adını almadan elli sene önce burada Hz. İsa’ya iman eden bir topluluk vardı. Bir kral, devlet vardı. Dolayısı ile hiç kimse Şanlıurfa’yı görmezden gelemez. Şanlıurfa’yı yok sayarak bir tarih yazmak mümkün değil. Göbeklitepe benim anlattıklarımın yanında çok sıradan şeyler. Burası Hz. Adem’in, Nuh’un, İbrahim’in yurdudur. Onun için hepimiz biraz Şanlıurfalıyız. Ve hiçbirimiz Şanlıurfa’ya olan borcunu ödemedi. İnşallah Şanlıurfa’ya borcumuzu ödeyecek bir ahlaka, bilgiye, anlayışa sahip oluruz o zaman insanlık için de buranın değeri daha iyi anlaşılır.”
Kaynak: Ahmet Hakkı Ak

0 Yorum