Oruç, sağlığa açılan anahtar mı?

Oruç tutmanın faydaları saymakla bitmiyor. Oruç tutmak, zihinsel süreçlerden kalbe, metabolizmayı düzenlemekten kansere kadar birçok hastalıkla hücresel düzeyde savaşmanızı sağlıyor. Tabii ki bu süreçte doğru beslenmenin yanı sıra ruhu sakinleştirmek de önemli. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Derya Uludüz yazdı

Oruç, sağlığa açılan anahtar mı?

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Oruç tutmanın sağlığa faydaları bilim dünyasında son yıllarda popüler tartışma konusu haline geldi. Uzun süre aç kalmak insan vücudunda bir dizi değişikliğe neden olurken oruçla birlikte insülin direnci azaltılabilir, enerji ve zihinsel performans artırılabilir. Bu cümle size ilginç gelebilir, tersine oruç tutarken kendinizi daha yorgun hastalıklı, yorgun hissedebilirsiniz. Ancak aslında durum tam tersi. Size sağlığınızı geri kazandıran oruç ya da uzun saatler aç kalmanın kilo vermeyi kolaylaştırdığı, diyabet, kalp hastalığı gibi kronik hastalık risklerini azalttığı artık biliniyor. Ayrıca hepsinden önemlisi uzun saatler süren açlığın kansere karşı koruyucu olabileceği düşünülüyor. ORUÇ TUTMAK NASIL FAYDA SAĞLIYOR? Oruç tutmak zihinsel süreçlerden kalbe, metabolizmayı düzenlemekten kansere kadar birçok hastalıkla hücresel düzeyde savaşmanızı sağlıyor. Tabii ki bu süreçte doğru beslenmenin yanı sıra ruhu sakinleştirmek de önemli. 1- YAŞLANMAYI YAVAŞLATIYOR Yaşlanma hücrelerde başlayan bir süreçtir. Hücrelerin enerji santralleri olan mitokondriler ne kadar sağlıklıysa biz de o kadar enerjik ve mutlu olur, genç görünürüz. Oruç tutmanın bu enerji santralleri mitokondriyal ağları bir araya getirerek canlılığı arttırdığı bilimsel olarak kanıtlandı. Bir araştırma uzun süren açlıkların ömrü uzattığını gösterdi. Her gün aç bırakılan farelerin yüzde 83 daha uzun yaşadığı ortaya çıktı. İnsanlarda bu konuda bilimsel değerlendirme yapmak zor olsa da kansere, diyabete, kalp hastalıklarına karşı koruma sağlaması, kolesterolü düşürmesi, gen ifadesinde değişikliğe neden olması gibi pek çok faktör insanlarda da orucun ömrü uzattığını gösteriyor. 2- KİLO KAYBI Obezite ve fazla kilo yüzyılın en büyük sorunu. Sadece 100 yıl öncesine kadar neredeyse hiç şeker tüketmeyen insanlık şu anda kat kat fazla şeker tüketiyor. Egzersiz yaptığınızda vücudunuz önce şekeri daha sonra yağları yakıyor. Bu nedenle fazla şeker tüketenlerde kilo vermek zorlaşıyor. Uzun süren açlıklarda ise vücut yağ depolarını kullanıyor ve hormonlar düzene girmeye başlıyor. Özellikle çok fazla karbonhidratlı ve şekerli beslenme azaldığı için insülin direnci de azalıyor. Tabii sahurda ve iftarda nasıl beslendiğiniz de bu anlamda önemli. Ayrıca oruç tutmak büyüme hormonunun kandaki seviyesini yaklaşık 5 kat arttırırken, yağ yakımını ve kas kütlesini de fazlalaştırır. Oruç beyne tokluk sinyali gönderen leptin hormonunun hassasiyetini de arttırır ve açlık hormonu olan ghrelin seviyesini dengeler. Yani özetle hem metabolizmayı hızlandırır hem de daha fazla kalori yakılmasını sağlar. 3- BEYİN İŞLEVLERİ Uzun süren açlık vücuttaki oksidatif stresi yani vücudun kendini temizleme dengesini, inflamasyonu yani vücudun kendine zarar vermesini, kan şekeri seviyesi ve insülin direncini düzenler. Bu işlemler hücrelerin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Sürekli yemek yiyen bir metabolizma devamlı çalıştığı için belli bir yorgunluk yaşar. Ancak açlık beyinde olağanüstü durum sinyalleri verilmesine neden olur. Bu sinyaller sinir hücrelerinin büyümesini sağlar, beyine giden kan akışı hızlanır, ölü veya hasarlı sinir hücrelerini temizler. Orucun beyin sağlığına diğer faydası ise beyinde salgılanan bir protein düzeyini arttırması. Beyinde BDNF adı verilen bir protein var. BDNF öğrenmeyi arttıran, yeni beceriler kazanılmasını sağlayan ve hafızayı geliştiren bir protein. Bu protein vücuttaki şeker tükendiğinde yağ yakılmasıyla ortaya çıkar ve uzun süren açlık da bunu sağlar. 4- KALP SAĞLIĞINI KORUYOR Kalp hastalıkları dünyada ölüm sıralamasında birinci sırada yani en büyük tehlike. Oruç tutmak ise kalp hastalıkları riskleri azaltıyor. Yüksek tansiyon, kötü kolesterol, oksidatif stres, kan şekeri, trigliserit ve vücuttaki iltihap oruç ile birlikte azalıyor. Bu da kalbi koruyor. 5- KANSERE KARŞI KORUMA Kanser, vücuttaki kontrolsüz hücre büyümesidir. Bu büyüme ne yazık ki, bağışıklık sistemi tarafından farkedilemez ve hızlı bir şekilde diğer dokulara yayılır. Bazı çalışmalar, orucun, metabolizma üzerinde kanser riskini azaltabilecek birçok yararlı etkisi olduğunu gösterdi. Vücutta hasarlı veya atık hücrelerin yok edilmesine otofaji deniir. Orucun otofajiyi arttırdığı kanıtlandı. Bu da kansere karşı koruma ihtimali olduğunu gösteriyor. NELERE DİKKAT ETMELİ? Orucun tüm bu saydığımız olumlu etkilerinden faydalanabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var; - Oruç boyunca işlenmiş karbonhidrat, şeker ve fruktozdan uzak durmak gerekiyor. - Makul miktarda protein tüketmek yağ yakımını arttırır. Ancak işlenmiş etten uzak durmak, sağlıklı protein kaynaklarını tercih etmek lazım. - Oruç ile birlikte aniden şekerin kesilmesi baş ağrısı, kramp, halsizlik yapabilir. Bunu yok etmek için sahurda ve iftarda magnezyum, sodyum alınmalı. Kuruyemiş, kuru baklagil, koyu yeşil yapraklı sebzeler, muz, çilek, karpuz ve hurma magnezyum kaynağıdır. - İlaç kullanan ve kronik hastalıkları olanlar doktoruyla konuşmadan oruç tutmaya karar vermemeli. - Oruç tutmak sadece fiziki bir ibadet değildir. Bu süreçte ruhunuzu da bedeninizle birlikte dinlendirin. - Uyku sahur saatleri nedeniyle bölüneceği için uyku saatlerine özen gösterilmeli. Geç yatmak, uykusuz kalmak açlığa tahammülü azaltır. İPEKYOL
Oruç, sağlığa açılan anahtar mı?

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.