OSM, CEMAAT VE İPEKYOL

OSM, CEMAAT VE İPEKYOL Özel OSM Ortadoğu Hastanesi daha önce usulsüzlüklerini ortaya çıkaran ve mali polis tarafından operasyon yapıldığına dair haberde hastanelerinin ismini açık yazan Gazete İpekyol hakkında geçen yıl tazminat davası açmıştı. Dava açma gerekçesi olarak ise “Paralel Hastaneye üç yıl sonra operasyon” başlıklı haber gösterilmişti. OSM Yönetimi, hem usulsüzlük yaptıklarını hem de Gülen Hareketi ile ilgilerinin olduğunu inkar ediyordu. Usulsüzlük yaptıklarına dair belge mahkemenin devam ettiği 4. Asliye Hukuk Mahkemesine sunuldu. Gülen Hareketi ile ilgili ilişkilerini ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sözleşmeyi feshetmesi üzerine duymayan kalmadı. Son duruşma geçen 15 Mart’ta yapıldı. Taraflar uzlaşmayı kabul etmedi. Dava Temmuz ayında yapılacak duruşmayla devam edecek. OSM Yönetiminin davadan amacı da Gazete İpekyol’dan ve haberi yapan muhabir olarak benden toplamda 50 bin lira tazminat kazanmak. Devam eden dava hakkında yorum yapmak elbette doğru olmaz. Ancak dava ve karşı taraf hakkında ilginç detaylar var. Bunlardan birisi OSM Yönetiminin avukatlığını yapanın kim olduğu diğeri ise Gülen Hareketine yönelik ilişkiler. OSM, Medicana ile anlaşmak üzereyken yaptığımız bir haber üzerine Gülen Hareketi ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığını belirtmişti. SGK’nın tekrar sözleşmeye yanaşması için bunun böyle bilinmesi de şarttı. Gazete olarak biz de cevap haklarını engelleme gibi bir durumumuz yoktu zaten. Cemaat ve Paralel Yapı ile hiçbir ilişkilerinin olmadığı yönündeki açıklamalarını yayınladık. Ancak kendileriyle çelişen bir durumları ortaya çıktı. Cemaatle hiçbir bağlantılarının olmadığını iddia eden OSM Yönetiminin hala avukatlığını yapan kim biliyor musunuz? Ahmet Düşünür. Bir dönem AK Parti il başkanlığı da yapan Düşünür’ün cemaatle ilgisi olduğunu Şanlıurfa’da bilmeyen yok sanırım. Dolayısıyla SGK’nın OSM ile anlaşmasını neden feshettiği de, OSM’yi kimin savunduğu da gün gibi ortada. Fazla söze gerek yok artık. Söz sırası yargıda… Not: Geçen hafta yazacağım yönünde bilgi paylaştığımız OSM hakkındaki bu yazıyı, tahminimden de fazla beni uğraştıran hazine arazilerine ilişkin geçen haftaki haber nedeniyle bu haftaya sarktı. Okuyucularımızdan özür dilerim. HABER NEYDİ? Gazete İpekyol’da OSM’nin suç duyurusunda bulunmasına gerekçe olarak sunduğu haber geçen yıl 27 Mayıs’ta yayınlanmıştı. Haberin içeriği hastaneye mali polis tarafından düzenlenen operasyondu. Haberde dört yıl önce Sayıştay müfettişlerince kesilen 61 milyon liralık cezanın ört-bas edilmesi işlenmişti. Hastane yönetiminin tepki göstermesine en büyük sebep ise haberdeki, “Gülen Cemaatine yakınlığı ile bilinen Özel OSM Ortadoğu Hastanesine ve aynı kapsamda SGK İl Müdürlüğü binasına İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şubesi Mali Büro Amirliği ekipleri tarafından eş zamanlı operasyon düzenlendi.” ifadesiydi. ________________________________________________________________________ Bizimkilerin cevvalliği değilmiş madalya işi! Başbakan Ahmet Davutoğlu yaptığı bir açıklamada, bölgedeki ziyaretlere devam edeceğini belirterek, bunun daha da ötesine geçip Şanlıurfa’da Bakanlar Kurulu toplantısı yapacaklarını açıkladı. Yalnız Başbakan Davutoğlu’nun açıklamasında İstiklal Madalyası’nın Şanlıurfa’ya verilişinde payı olanları rezil edecek türden bir açıklama da vardı. Bilindiği üzere geçen haftadan bu yana çoğu siyasi madalyanın verilmesinde kendisinin etkili olduğunu anlatıp durdu. Oysa Başbakan Davutoğlu ne diyor? “Geçen il başkanları toplantısında Şanlıurfa İl Başkanımıza ‘Sizin İstiklal Madalyanız var mı?’ diye sordum. ‘Hayır’ dedi. İnşallah İstiklal Madalyası ile Şanlıurfa’ya gideceğiz. 11 Nisan’da Şanlıurfa’nın Kurtuluş Günü’nde madalyayı alıp gideceğim.” Yani bize ballandıra ballandıra anlatıldığı gibi eğilmiş işin iç yüzü. Bizimkilerin cevvalliği sonucu verilmiyor madalya. Başbakan Davutoğlu’nun kendisi sormuş. YALAKALIK SIRASI DEĞİL HİZMET TALEBİ SIRASI İSTİYORUZ Açıklamanın diğer bir yönü de Bakanlar Kurulu’nun Şanlıurfa’da yapılacak olması. İnşallah bizimkiler madalya işinde olduğu gibi yine Başbakan Davutoğlu’nun Urfa’ya lütfedeceği projelerle yetinmezler. İnşallah Başbakanı proje talebine boğarlar. Başbakanlıktan bir arkadaşım anlatmıştı… 1 Kasım seçimleri öncesinde Antep’e gelen Başbakan Davutoğlu’nu, AK Parti’nin merkez ilçelerinden birisinin başkanı yakalıyor. Hükümetin ilçelerine verdiği vaatleri bir bir hatırlatıyor. Ve bunların gerçekleşmemesinden dolayı sıkıntı yaşadıklarını, seçimden sonra da gerçekleşmemesi halinde artık çalışma yapamayacaklarını bir güzel anlatıyor. Anlayacağınız aba altından sopa gösteriyor Başbakanın bizzat kendisine. Başbakanlıktan arkadaş anlatmaya devam ediyor: “Şanlıurfa’ya da geldik. Siyasilerin her biri ayrı ayrı Başbakana nasıl yağcılık yaparım derdindeydi. Bırakın bir şey talep etmeyi, adeta siz yapmasanız da ben bir siyasi olarak ne yapar yapar size oy toplarım havasındaydı.” diyor. Eyyübiye Kent Konseyi Eski Başkanı Dr. Eyüp Tarımak, sosyal medyadaki hesabında bu yönde adeta içimizi soğutan tweetler paylaştı. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve medya mensupları olarak bizleri de etiketleyen Tarımak, “Kabine Ankara dışında ilk kez Şanlıurfa'da toplanıyor. Uzun kuyrukları, sıra gecelerini, şahsi çıkarları unutup, sorunlarımızı birebir aktarmalıyız. Bu durumu ‘başbakanımız bizi çok seviyor’ edebiyatından kurtarıp çözüm bekleyen sorunlarımıza kanalizeedecek organizasyonlar yapmalıyız. Kabine Urfa'da toplanmışken bu kentin STK öncülerine ‘ekonomik kalkınma ve istihdam’ çalıştayı düzenlenmesini öneriyoruz.” şeklinde açıklama yaptı. Çok fazla olmasa da bir kısım sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden destek de buldu Tarımak. Umarız üzerine alınması gerekenler bu çağrıları kulaklarına küpe ederler. Ki Başbakanla birlikte aynı kareye girme çabası kadar kentte eksikler ve projeleri de dillendirmek için çaba harcarlar. __________________________________________________________ İnfak et sayıp durma, Allah da karşı nimetini sayıp esirger. Paranıçömlekte saklama, Allah da senden saklar. Buhâri, Zekat 21