Kavvali şarkıları, hikmetli ve coşkulu bir biçime sahiptir. Müziğin içeriğinden de anlaşılacağı gibi bir ibadet gibi görüldüğünden Kavvali müziğini icra eden kişinin İslam tasavvufu ve İslam tarihi hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Dolayısıyla bir Kavval, sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda yüksek saygınlık derecesine sahip bir ermiştir, sufidir. Oturarak icra edilen müziğin başlaması aynı zamanda ibadetin başlaması anlamına gelir. Kavvalide baş vokalist (Baş Kavval, pir) ve arkasında ona eşlik eden müzisyenlerle iki sıra halinde yere bağdaş kurarak oturur. Ön sıranın başında baş vokalist yer alır. Müziğin gidişatını tamamen baş vokalist belirler ve grubu yönlendirir. Baş vokalistin yanında bir iki harmoni sanatçısı ve iki vokalist daha yer alır. Arka sırada ise elleriyle ritim tutarak (ritimzenler, mürşitler) eşlik eden dört kişi ve onların ortasında tabla kullanan bir sanatçı bulunur.
Kavvali, genellikle mübarek günlerde, düğünlerde, şenliklerde, bayram günleri ve vefat yıldönümlerinde icra edilir. Günümüzde konser salonlarında da icra edilmektedir. Ayrıca Qawwali müziğinin icrası ağırlıkla doğaçlamaya dayanır. Doğaçlama duruma göre yapılır. Baş vokalistin ve grubunun performansına ve dinleyici yapısına göre değişir. Bir şarkının, farklı zamanlardaki her bir icrası farklı farklıdır. O anlıktır. O andaki söyleyiş, daha sonraki söyleyişlerden farklıdır. Aynı parçalar bir çok kez seslendirilmiştir ama her söyleyiş diğerinden farklı yorumlara sahip olabilmektedir. Bunu aşağıda kısaca kendisinden bahsedeceğimiz Kavvalinin en iyi icracılarından Nusrat Fatteh şöyle özetler: Kavvalde aynı ezgiyi iki kez duyamazsınız. Çünkü doğaçlama yaparız, çalışma yöntemimiz zengin bilgi dağarcığı gerektirir.”
Kavvali müziği hakkında verdiğimiz kısa önbilgiden sonra bu müziğin en önemli isimlerinden Nusrat Fettah Ali Khanı tanımaya geçebiliriz. Üstad, ünlü bir Kavval olan babasının doktor olmasını istemesine karşın gizli gizli şarkı dinler ve söyler. Babasının ölümünden 1 yıl sonra 1964 yılında amcası Mubarek Ali Khanın grubuna katılır. Amcasının ölümüyle de grubun liderliğini Nusrat Fatteh devralır. Üsdat Nusrat Fatteh, müziğe başlamasını gördüğü bir rüya ile ilişkilendirir: Babam Üsdat F. Ali Khanın 1964 yılında vefat etmesinden on gün sonra bir düş gördüm. Rüyamda babam bana gelip şarkı söylememi istiyor. Yapamam deyince Bir dene diyor. Eliyle boğazıma dokununca şarkı söylemeye başlıyorum. Rüyamda babamın cenaze töreninde ilk konserimi verdiğimi görüyorum. Herkes yan yana oturmuş ve ben Kurandan ayetler okuyorum...
Hint Müziği eğitimi alan Nusrat Fateh klasik müzik eğitimi de alır. Ve bunu müziğine de yansıtır. Alışılmış Kavvali dışında yeni tarzlar dener. Batı müziği motifleri ve el çırpmaları gibi. Çalarken hissedersiniz, ama tekrarlayamazsınız.
Kavvaliyi orijinaline bağlı kalarak ve bazen Batılı enstrümanlar eşliğinde icra eden Nusrat Fatteh, Kavvaliyi yüksek tabakanın müziği olmaktan kurtarıp geniş bir kitleye, dünyaya ulaştırmıştır.
Ali Fattehin ünü kısa zamanda dünyada etkisini bulmuştur. Dünya popüler müziğinde sözü geçen sanatçılarla ortak çalışmalara imza atmış ve pek çoğunu, felsefesi ve müziği ile etkilemeyi başarmıştır. 1985te Peter Gabriel ile tanışması Nusrat Fattehe, müziğini daha geniş kitlelerle taşıması fırsatını sağlamıştır. Daha sonra birçok filmde müzikleri kullanılmış, birçok sanatçıyla ortak çalışmalar yapmıştır.
Sesindeki güç, derinlik ve sükunetten ötürü Nusrat Fatteh için “Cennetten gelen ses”, “Sesin uygarlığı”, “Yağmuru ağlatan adam” ve “Kavvalinin en parlak yıldızı” gibi yakıştırmalar yapılmıştır.
Allah için şarkı söylerken kendimi Onunla bütünleşmiş hissediyorum ve Allahın evi Mekke önümde uzanıyor. Peygamberimiz Muhammed için söylerken; sanki Medinede mezarının başında oturuyor ve onun için dua ediyorum.
Kaynak
Vural Yıldırımın “Sufi Müziği: Kavvali Müziği”
Celal Soydanın Mistik Müzik ve Kavvali
YAĞMURU AĞLATAN ADAM: ALİ FETTAH NUSRAT KHAN
Pakistan ve Hindistan civarında yaygın olan Allaha, Hz. Muhammede, Ehl-i Bey


0 Yorum