Şanlıurfa'da rakamlar korkunç! Yeni umut AMATEM ve ÇEMATEM oldu

Türkiye'nin en genç nüfusuna sahip illerinden biri olan Şanlıurfa'da madde bağımlılığı her geçen gün yaygınlaşıyor. Suriyelilerin de gelmesiyle nüfusu yaklaşık 3 milyonu bulan kentte her köşe başında ise uyuşturucu madde satıldığı iddia ediliyor. Özellikle, maddi durumu iyi olmayan ailelerin ikamet ettiği bölgelerde zehrin hızla yayıldığı öne sürülüyor. Uyuşturucunun kentte bu denli hızla yayılması ve binlerce genci esir alması ise aileleri tedirgin ediyor. Birçok anne ve baba aynı dertten muzdarip olurken, uyuşturucudan kurtulmak isteyen gençler için de tedaviler şehir dışında aranıyordu. ULAŞIM, MADDİ İMKANSIZLIKLAR, KONAKLAMA... Uyuşturucudan kurtulmak isteyen madde bağımlısı gençlerin ebeveynleri maddi imkansızlık, ulaşım, konaklama gibi birçok sorunu göze alarak, çocuklarını başka illere götürüyordu. Kentte yıllardır tedavi için bu mücadele sürerken, 2018 yılında Eyyübiye ilçesinde temeli atılan Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (AMATEM) ile Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) ailelere rahat bir nefes aldırdı. HASTA KABÜLÜNE BAŞLADI Temeli atılan ve tamamlanacağı gün merakla beklenen proje ise geçtiğimiz günlerde hasta kabulüne başladı. Proje ile artık uyuşturucudan kurtulmak isteyen madde bağımlısı Şanlıurfalı gençler, tedavi için şehir dışına gitmek zorunda kalmayacak. 30 yataklı AMATEM ve 20 yataklı ÇEMATEM olmak üzere 50 yatak kapasitesi ile hizmet vermeye başlayan Merkez'de, hastalar uzman doktorlar tarafından kontrol altında tutulacak. TEDAVİ, ODALAR İLE SINIRLI KALMAYACAK! Bağımlıların tedavi ve rehabilitasyonlarının yapılacağı tesis birçok imkanı da sunarken, tedavi yalnızca odalar ile sınırlı kalmayacak. Spor, resim, müzik gibi hobi alanlarının da yer aldığı tesiste bulunan tarım arazisinde ise bağımlılıktan kurtulmak isteyenler, sebze ve meyve yetiştirebilecek. ESİN LEVENT: ŞANLIURFA'DA MADDE BAĞIMLILIĞI YAŞI 11'LERE DÜŞTÜ Madde bağımlılığı tehlikesinin üst seviyelerde bulunduğu Şanlıurfa'da AMATEM ve ÇEMATEM Projesinin önemine değinen Merkez'de görevli Uzman Dr. Pskiyatrist Esin Levent ise yaptığı özel açıklamalar ile önemli noktalara değindi. Madde bağımlılığının artan bir sorun olduğuna dikkat çeken Dr. Levent, Şanlıurfa'da uyuşturucuya başlama yaşının 11'lere kadar düştüğünü belirtti. Levent, sözlerine şöyle devam etti: "Şanlıurfa'da alkol, madde bağımlılığı gittikçe artan boyutlarda. Hatta artık ulusal bir güvenlik sorunu haline gelmiş durumda. Şanlıurfa'nın da genç nüfusunun fazla olması nedeniyle maalesef bu tehlike çok fazla. Genç nüfus oranı fazla olduğu için diğer illere nazaran uyuşturucu madde kullanımının fazla olduğunu söyleyebiliriz. Maddeye başlama yaşı maalesef ki 11 yaşına kadar düşmüş durumda. Yaş ortalamasında çok ciddi bir düşüş var." 'TEDAVİ ŞEHİR DIŞINDA ARANMAYACAK' Hasta kabulüne başlayan AMATEM ve ÇEMATEM Projesinin Şanlıurfa'nın yanı sıra komşu illere de fayda sağlayacağını dile getiren Dr. Levent, şehir dışından da hasta alınacağını aktardı. Dr. Levent, "Daha önce bu merkez Şanlıurfa'da yoktu. Hastalarımızın çoğu Elazığ, Mersin, Adana'ya gidiyordu. Ama şimdi çevre illerden biz kendimiz hasta kabulüne başlayacağız. Merkezin Şanlıurfa'ya çok büyük faydaları olacaktır. Sadece Urfa da değil, Doğu Anadolu, İç Anadolu Bölgesinden de hastalarımıza hizmet vereceğimizi düşünüyorum. Bu bağlamda Türkiye'ye çok katkısı olacaktır" ifadelerini kullandı. 'İLK HASTAMIZI SALI GÜNÜ ALDIK' İlk hastanın Salı günü başvurduğunu ve ilk aşamada ilaçla tedavisine başlandığını söyleyen Dr. Levent, "Dün ilk madde bağımlısı hastamızı aldık. 30 yaşında erkek bir hastaydı. Ayakta tedavi verdik hastamıza, ailesiyle birlikte gelmişti. Ailesine çeşitli uyarılarda bulunduk, kendisi için ilaç tedavisine başladık. Sıkı kontroller ile hastamızı takip edeceğiz. Merkezimizin hem ailelere hem de hastalarımıza destek olması açısından olumlu olacağını düşünüyorum" sözlerine yer verdi. 'TEDAVİ SÜRESİ ETKENLERE GÖRE DEĞİŞİYOR' Madde bağımlılığında uygulanan tedavi sürelerine değinen Dr. Levent, bu sürenin kişiye göre değiştiğini aktardı. Dr. Levent, "Tedavi süreçleri kişiye göre değişen süreçlerdir. Sabit bir tedavi sürecimiz yok. Kişiye, biyolojik yapısına, daha önceki psikiyatrik öyküsüne, madde kullanım tedavi sürecine göre değişiyor bu süre. Kişiye göre farklı tedavi süreleri ve farklı tedavi uyguluyoruz" diye konuştu. 'SADECE TEDAVİ İLE SINIRLI KALINMAYACAK' Madde bağımlılarının tedavi süreçlerinin sadece merkezle sınırlı kalmayacağını belirten Dr. Levent, hem ailelere hem de bağımlılara eğitimler verildiğini ifade etti. Dr. Levent, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an hem ayakta hem de yataklı tedavi verdiğimiz AMATEM 30 yataklı. Yakında ÇEMATEM'in de faaliyete girmesiyle 50 yatak olacak. Aynı zamanda merkezimiz Türkiye'nin 2. yataklı rehabilitasyon merkezi konumunda. Hastalarımıza hem tedavi esnasında hem de sonrasında psikoeğitimler de vereceğiz. Sadece buradaki tedaviyle kalınmayacak, eğitimlerimiz olacak." 'TAKI, RESİM, MÜZİK, TARIM...' Merkeze yatırılan hastaların özellikle odalarda tedavi edilip, kapatılmayacağını belirten Dr. Levent, çeşitli hobi alanlarına da değindi. Atölyeler ile hastaların zaman geçirmelerinin sağlanacağını kaydeden Dr. Levent, merkezdeki tarım arazisiyle hastaların sebze ve meyve yetiştirebileceğini ekledi. Dr. Levent, "Burada çeşitli uğraş atölyelerimiz var.Takı, resim, müzik atölyelerimiz olacak. Hastaların spor yapabilecekleri bir ortam olacak. Hastalar hem tedavi hem rehabilite edilecek" açıklamasında bulundu. 'ORTALAMA 14 GÜN MERKEZDE KALACAKLAR' Alkol bağımlısı olan hastaları uzun soluklu bir tedavi sürecinin beklediğini dile getiren Dr. Levent, "Alkol bağımlılığı olan hastalarımız biraz daha uzun süre kalabiliyor. Madde bağımlılığı olan hastalarımız rahatladıkları zaman çıkmak istiyor genelde. Yaklaşık ortalama süre 14 gün olarak düşünüyoruz" dedi. 'AİLELER BU KONUDA ÖDÜN VERMEMELİ' Madde bağımlılığıyla mücadele noktasında ailelere büyük görev düştüğünü aktaran Dr. Levent, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Ailelerin bu noktada hastalara destek olmaları önemli. Madde bağımlığı uzun soluklu bir tedavi. Tedavi sonrasında da hemen normal hayata adapte olmalarını beklemememiz gerekiyor. Hastaların kaygıları olabilir, içe kapabilirler. İsteksizlikler, çeşitli davranışsal bozukluklar gösterebilirler. Bunları önceden bilerek yaklaşılmalı. Arkadaş çevresi konusunda destek olunmalı, uyarılarda bulunmalı. Biz burada hastaların kendi kendilerini kontrol etmeleri için eğitimler veriyoruz. Aileler bu konuda ödün vermemeli." Özlem DİKMEN/ÖZEL HABER