Urfa Emek ve Demokrasi Platformundan uluslararası yardım talebi!

Urfa Emek ve Demokrasi Platformundan uluslararası yardım talebi!

Urfa Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’de Alevi, Ermeni ve Dürzi vatandaşlara yönelik saldırılara dikkat çekmek amacıyla uluslararası kuruluşlara acil önlem çağrısında bulundu.

reklam alanı
Urfa Emek ve Demokrasi Platformundan uluslararası yardım talebi!

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Urfa Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’de Beşar Esad yönetiminin 8 Aralık 2024’te devrilmesinin ardından iktidarı ele geçiren HTŞ yönetiminin, Alevi, Ermeni ve Dürzi halklarına yönelik artan saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. 

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde bulunan Novada AVM önünde gerçekleştirilen basın açıklamasınna DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, İnsan Hakları Derneği üyeleri ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı.  Basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Demet Aykut okudu.

Açıklamada, özellikle son bir haftadır Lazkiye, Ceble ve Humus’ta sivilleri hedef alan yoğun saldırıların bölgede yaşayan Alevi ve Ermeni topluluklarını ağır biçimde etkilediği belirtilerek “Bu saldırılar savaş suçudur, insanlığa karşı suçtur” denildi.

“HALKLARIN YAŞAM HAKKI AÇIK VE SİSTEMATİK BİÇİMDE İHLAL EDİLMEKTEDİR”

Platform tarafından yapılan açıklamada, yerleşim yerlerinin kasten hedef alındığı ve sivillerin zorla göç ettirildiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:

“Suriye’de 8 Aralık 2024’te Beşar Esad’ın başkanlığını yürüttüğü Baas rejiminin devrilmesinin ardından iktidarı ele geçiren, eski cihatçılardan oluşan HTŞ yönetiminin Alevilere ve diğer etnik ve inanç kimliklerine yönelik zaman zaman artan saldırıları devam etmektedir. Özellikle son bir haftadır Lazkiye, Ceble ve Humus’ta yoğunluklu olarak Aleviler ve Ermeni nüfusunun da yaşadığı bölgelere yönelik, HTŞ saldırılarının devam etmesi, İnsan hakları savunucuları olarak tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da bizleri ciddi olarak endişelendirmektedir. İnanç ve kimlik temelli bu saldırılar, doğrudan sivilleri hedef almakta; kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler başta olmak üzere savunmasız halkların yaşam hakkı açık ve sistematik biçimde ihlal edilmektedir. Bu saldırılar yalnızca bir ‘çatışma’ durumu değil; uluslararası hukuka göre açık birer savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliğindedir.”

“İNANÇ VE KİMLİK ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN HER TÜRLÜ ŞİDDET İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR”

Özellikle kadın ve çocuklara yönelik kaçırma, cinsel saldırı, zorla evlendirme ve infaz gibi ağır ihlallerin arttığının belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: 

“Alevi, Ermeni ve Dürzi halkları tarihsel olarak defalarca katliam, sürgün, asimilasyon ve yok sayma politikalarına maruz bırakılmış topluluklardır. Bugün Suriye’de yaşananlar, bu tarihsel travmaların yeniden üretildiğini ve bölgenin çok inançlı, çok kimlikli, çok kültürlü yapısının bilinçli biçimde tasfiye edilmek istendiğini göstermektedir. Bu saldırılar, yalnızca belirli halkları değil, bütün bir toplumun birlikte yaşam umudunu hedef almaktadır. Özellikle kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, kaçırma, cinsel saldırı, zorla evlendirme ve yaşam hakkı ihlalleri, savaşın en ağır sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Suriye’de yaşanan bu tablo, cezasızlık politikalarının ve uluslararası toplumun etkisizliğinin doğrudan sonucudur. Buradan bir kez daha açıkça ifade ediyoruz: Sivilleri hedef almak savaş suçudur. İnanç ve kimlik üzerinden yürütülen her türlü şiddet insanlığa karşı suçtur. Katliamlar hiçbir koşulda meşrulaştırılamaz.”

ULUSLARARASI TOPLUMA 6 MADDELİK ACİL ÇAĞRI

Açıklamada Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve tüm ilgili uluslararası kuruluşlara acil çağrıda bulunularak şu talepler sıralandı: Alevi, Ermeni ve Dürzi halklarına yönelik saldırılar derhal durdurulmalıdır. Sivillerin korunması için acil ve etkin uluslararası mekanizmalar devreye sokulmalıdır. İşlenen suçlara ilişkin bağımsız, tarafsız ve etkin soruşturmalar yürütülmeli; failler uluslararası yargı önüne çıkarılmalıdır. Zorla yerinden edilenler için insani yardım koridorları açılmalı; barınma, sağlık ve temel ihtiyaçlara erişim sağlanmalıdır. Yerinden edilen halkların güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüş hakkı garanti altına alınmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere bölge devletleri çatışmayı derinleştiren politikaları terk etmeye; barışı ve halkların birlikte yaşam iradesini esas almaya davet edilmelidir. İnsan hakları ihlallerinin takipçisi olacağız”

 

Urfa Emek ve Demokrasi Platformundan uluslararası yardım talebi!

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.