ÖZEL HABER I Zamana yenik düşen mesleklerden biri olan kalaycılık, günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Şanlıurfa’da da bir dönem evlerin vazgeçilmezi olan bakır tava ve tencereler, artık yerini tozlu raflara bırakmış durumda.
Bu mesleğin kentteki son temsilcilerinden biri olan Ahmet Kalaycı, her sabah erken saatlerde dükkanının kepengini açarak mesaisine başlıyor.
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunan tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda 50 yıldır baba mesleğini sürdüren Kalaycı, Gazeteipekyol.com’a açıklamalarda bulunarak, küçük yaşlarda öğrendiği mesleği bugün hâlâ yaşatmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.
Geçmişte evlerin vazgeçilmezi olan bakır mutfak gereçlerine olan talebin her geçen gün azalması, kalaycılığı yok olma noktasına getirdi. Kentte bu mesleği sürdüren usta sayısının giderek azaldığını belirten Kalaycı, bir zamanlar 30’lara yaklaşan kalaycı sayısının bugün bir elin parmaklarını geçmeyecek seviyelere düştüğünü ifade etti.
Mesleğin geleceği konusunda endişeli olduğunu dile getiren Kalaycı, zor şartlara ve azalan ilgiye rağmen kalaycılığı ayakta tutmak için mücadelesini sürdürdüğünü belirtti.
KALAYCI: BU MESLEK BİTME NOKTASINA GELDİ, BİZLERDEN BAŞKA YAPAN YOK
Mesleğini 50 yıldır devam ettirdiğini söyleyen Kalaycı, şunları kaydetti: "Ben bu işe 12-13 yaşlarında başladım, 10 yaşından beri bu işin içerisindeyim. Dededen babadan geliyor bu meslek. Gençlerin bu tür işlerde merakı yok. Bizim zamanımızda ve bizden sonraki nesilde merak vardı ama şimdiki yeni nesilde böyle bir merak ya da ilgi yok. Şimdiki gençler masa başı iş istiyorlar. Eskiden okullar bittiği zaman çocuklar gelirdi buraya ve 'çırak lazım mı' diye sorarlardı. Şimdi ise ne gelen oluyor ne de giden. Kimse gelmiyor. Bu meslek bitme noktasına geldi, bizlerden başka yapan yok"
“BİR ANLIK DİKKATSİZLİK HEM KABI BOZABİLİR HEM DE BÜTÜN EMEĞİ ZİYAN EDEBİLİR”
Kalaycı, mesleğinin zor yanlarının olduğunu ancak işini severek yaptığını belirterek " Ateş ocağının karşısında, yüksek ısı altında belirli aşamalarla kalay işlemini yapıyoruz. Bu iş hem dikkat hem de tecrübe ister. İlk aşamada ilaçlama işlemi var, sonrasında kumlama işlemine geçiyoruz. Kap önce güzelce yıkanıyor, ardından kumlanıyor. Eğer kapta eğiklik, çatlak ya da kırık varsa kaynak işlemi yapıyoruz. Bunlar düzeltilmeden kalaya girmesi mümkün değil. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra kalay aşamasına geçiyoruz. Pamuk ve nişadır yardımıyla kalaylama yapıyoruz. Kalayın her yere eşit şekilde dağılması gerekiyor. Bir anlık dikkatsizlik hem kabı bozabilir hem de bütün emeği ziyan edebilir. Ateşin başında çalışmak kolay değil ama bu meslek sabır isteyen, emek isteyen bir iştir. Zor şartlarda çalışıyoruz ancak işimizi severek yapıyoruz. Bu meslek bizim için sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir kültür ve miras. Eskiden her mahallede kalaycı vardı, şimdi ise sayımız giderek azalıyor. Buna rağmen elimizden geldiğince bu mesleği ayakta tutmaya çalışıyoruz.” dedi.


0 Yorum