reklam alanı

Şanlıurfa’da sağlıkçılar ayaklandı: Kaç sağlık emekçisi daha ölmeli?

Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesinde dün başhekim yardımcısı ve bir güvenlik görevlisine yapılan saldırı sonrası, sağlık sendikalarından ortak basın açıklaması geldi.

Şanlıurfa’da sağlıkçılar ayaklandı: Kaç sağlık emekçisi daha ölmeli?

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine Bağı Akşemsettin Mahallesinde bulunan Balıklıgöl Devlet Hastanesinde dün İ.H.K. isimli bir şahıs, Başhekim Yardımcısı İsmail Aydoğdu ve bir güvenlik görevlisine bıçaklı saldırı yaparak ikisini yaraladı. 

Sağlıkta şiddete tepki gösteren Şanlıurfa’daki sağlık sendikaları bugün hastane önünde basın açıklaması düzenledi. 

Açıklamaya, Şanlıurfa Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Birlik Dayanışma Sendikası, Hekimsen, Hekim Birliği ve Şanlıurfa Aile Hekimleri derneği katıldı. 

Basın açıklamasını Sendikalar adına Şanlıurfa Tabipler Odası’ndan Dr. Derya Bulgur ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eşbaşkanı Figen Saat okudu. 

Bulgur açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

BULGUR: BU SİSTEMDE HALKIN SAĞLIĞI DA, HEKİMİN YAŞAMI DA DEĞERSİZDİR

“30 Temmuz 2025 akşamı Balıklıgöl Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görev yapan bir meslektaşımız ve bir güvenlik görevlisi, Acil Servisi elini kolunu sallayarak gelen bir kişi tarafından bıçaklı saldırıya uğramış, yaralanmışlardır. Meslektsşımız ve çalışma arkadaşımız, geçirdikleri ameliyatın ardından hala yatarak tedavilerine devam etmektedirler. Bu saldırıyı lanetliyor, acil şifalar diliyoruz.

Ancak artık sadece “geçmiş olsun” demeyeceğiz.

Çünkü bu saldırı münferit değil.

Çünkü bu ilk değil, son da olmayacak.

Çünkü bu şiddetin faili sadece bıçağı tutan el değil.

Bu saldırının asli sorumlusu, yıllardır sağlık sistemini bir müşteri-hasta pazarı haline getiren, sağlık çalışanlarını hedef gösteren, tüketimi körükleyen, emeğimizi değersizleştiren politikalardır. Hekim ile hastayı karşı karşıya getiren bu sistem, her gün biraz daha parçalanmakta, şiddeti normalleştirmekte, çalışanı korumasız ve yalnız bırakmaktadır.

Bugün hastaneler, şifa dağıtılan yerler değil, öfkenin, sabrın tükendiği, umudun bıçakla savrulduğu alanlara dönüşmüştür. Çünkü bu sistemde halkın sağlığı da, hekimin yaşamı da değersizdir.

Yetkililere soruyoruz:

• Kaç doktor daha yaralanmalı?

• Kaç hemşire daha darp edilmeli?

• Kaç sağlık emekçisi daha ölmeli?

“ARTIK YETER!”

Sağlık kurumlarında ve çalışma alanlarında karşılaştığımız sağlıkta şiddet, artık vandalizme dönüşmüş durumdadır.

Sağlık Bakanlığının başlıca görevlerinden biri çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi ve şiddetten arındırılmasıdır. Ne yazık ki sağlık kurumlarına silahla, sopayla, kesici-delici aletlerle rahatça girilebilmekte, sağlık çalışanları çoğu kez bir odaya kapanarak veya kapı arkasında barikat kurarak saldırılardan korunmaya çalışmaktadır.

Sağlık Bakanlığının Beyaz Kod Sisttemi kurulduğundan beri en az 122 bin şiddet vakası bildirimi yapılmıştır.

Sağlığın kalitesi değil, başvuru sayısı ile övünülen popülist sağlık politikaları sonucu acil Servisler  kaotik çalışma alanları haline gelmiştir. Acile başvuru sayıları OECD ülkelerinde her 100 kişii başına 27 iken ülkemizde 177’dir.

Tüm bunların yanısıra güvenlik görevlileri sağlıkta şiddete maruz kaldıklarında cezai ve tazmin süreçlerinde hiçbir hak talep edemeyecekleri bir düzenlemeye tabiiler. Bu duruma da dikkat çekmek ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini hatırlatmak isteriz!

“BİZ SAĞLIK EMEKÇİLERİ KURBAN DEĞİLİZ”

Kolluk kuvveti de değiliz, müşteri temsilcisi hiç değiliz!

Biz bu ülkenin sağlığını ayakta tutan insanlarız.

Ama ne yazık ki, çalıştığımız yerler artık güvenli değil. Ne acil servisler, ne poliklinikler, ne ameliyathaneler…

yaşanan  Bu şiddet olayı münferit bir olay değildir ve sorumlular adil şekilde yargılanmadıkça şiddet bitmeyecek!

Yalnızca saldırgan değil, bu ortamı yaratan sağlık politikaları da yargılanmalıdır.

TALEPLERİMİZ

Sağlıkta Şiddete karşı cezasızlığın son bulması için TTB’nin hazırladığı “Sağlıkta Şiddet Yasası” bir an önce yasalaştırılmalıdır:

*Sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçlarda cezalar arttırılmalı, cezasızlık son bulmalıdır.

*sağlık çalışanlarına yönelik işlenen suçlarda infazın hükmü açıklanmasının geri bırakılması ve denetimli serbestlik uygulamaları kaldırılmalıdır.

*TCK’da “sağlık çalışanlarına yönelik şiddet” başlığı ile yeni suç kategorisi tanımlanmalıdır.

AÇIKÇA BELİRTMELİYİZ Kİ:

• Sağlıkta şiddet bir güvenlik sorunu değil, bir sistem sorunudur.

• Bu düzene razı değiliz.

• Her saldırının hesabı sorulana, sağlıkta şiddet sona erene kadar susmayacağız.

• Yetkilileri uyarıyoruz: Bu çöküşü izlemekle değil, sorumluluk alarak durdurabilirsiniz!

Sağlıkta şiddetin sona ermesi için vereceğimiz mücadeleyi sonuç alıncaya kadar sürdürmekte kararlıyız! Mesleğimizi, emeğimizi, yaşam hakkımızı savunuyoruz!”

SAAT: SAĞLIK EMEKÇİLERİNE YÖNELİK ŞİDDETİ KINIYORUZ

SES Urfa Eşbaşkanı Saat ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Değerli Basın Emekçileri, Kıymetli Sağlık Emekçiları, Saygıdeğer Halkımız.

Dün, Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi'nde yaşanan talihsiz ve kabul edilemez bir şiddet olayıyla bir kez daha derin bir üzüntü ve öfke duyduk. Psikolojik sorunları olduğu belirtilen bir şahsın, elinde bıçakla güvenlik görevlimize ve doktorumuza saldırması, sağlık emekçilerinin can güvenliğini bir kez daha sorgulamamıza neden olmuştur. Bu saldırıda yaralanan arkadaşlarımız acil olarak ameliyata alınmıştır.Bu olay, ne yazık ki ülkemizde sağlık emekçilerine yönelik şiddetin ne denli yaygınlaştığını ve sistematik hale geldiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sağlık, insan hayatının en temel haklarından biridir ve bu hakkı korumakla yükümlü olan sağlık emekçileri  her gün şiddete maruz kalırken görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Dün yaşanan olay, sağlık emekçilerinin güvenliği konusunda acilen alınması gereken önlemlerin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha göstermiştir.SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) olarak, dün yaşanan bu vahim olay karşısında bugün, sağlık emekçilerine yönelik şiddeti protesto etmek ve sesimizi daha gür bir şekilde duyurmak amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz. Bu eylem, sağlık sisteminin içinde bulunduğu tehlikeli durumun ciddiyetini vurgulamak ve yetkilileri harekete geçirmek amacıyla yapılmaktadır.

Sağlık emekçilerinin maruz kaldığı şiddeti kınamak, çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmak ve toplumsal farkındalık yaratmak için bu basın açıklamasını yapıyoruz ve soruyoruz:

Daha kaç arkadaşımız şiddete uğrayacak?Daha kaç canımızı yitirmeden sağlıkta şiddet durdurulacak?Etkin yasa,etkili önlem,gerçek koruma nerede?

Hastanelerimiz, yeterli güvenlik önlemleri alınmaksızın adeta açık hedef haline gelmiştir. Güvenlik görevlilerinin sayısının artırılması, hastanelere girişlerde detaylı güvenlik taramalarının yapılması ve acil durum planlarının etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Özellikle, birkaç ay önce yine aynı hastanede başka bir doktora ve güvenlik görevlilerine yönelik şiddet olayının yaşanmış olması, bu güvenlik eksikliklerinin ne denli ciddi olduğunu göstermektedir.

Sağlık emekçilerine yönelik şiddet suçlarının cezalarının ağırlaştırılması ve caydırıcı hale getirilmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Suçluların hak ettikleri cezaları alması, benzer olayların tekrarlanmasının önüne geçecektir.

Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin önlenmesinde toplumun rolü büyüktür. Toplumun sağlık emekçilerine saygı duyması ve şiddetin hiçbir koşulda kabul edilemez olduğu bilincinin yaygınlaştırılması için eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

SES olarak, sağlık emekçilerinin can güvenliğini sağlamak ve şiddeti sona erdirmek için her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede yalnız olmadığımızı, halkımızın ve vicdanlı herkesin yanımızda olduğunu biliyoruz.Sağlık emekçilerine yönelik şiddeti bir kez daha kınıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Unutmayalım ki, sağlık emekçilerinin güvenliği, toplumun sağlığıdır.”

Şanlıurfa’da sağlıkçılar ayaklandı: Kaç sağlık emekçisi daha ölmeli?

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.