Gazete İpekyol köşe yazarı Sabri Dişli, sosyal medyada sık sık karşılaştığı Urfa–Antep kıyaslamalarına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yazısında, iki kentin farklı ekonomik dinamikleri ve kültürel yapıları üzerinden yapılan karşılaştırmaların çoğu zaman adil olmadığını savundu.
Dişli köşesinde şu ifadelere yer verdi:
“Sosyal medyada sık sık önüme düşüyor: Hep örnek şehir, hep rol model!
Peki, Urfa? O hep kıyasın öteki tarafında…
Yahu biraz insaf!
Gaziantep bir sanayi şehri. Fabrikası, OSB’si, ihracatçısı, iş insanı dolu.
Şanlıurfa ise bir tarım şehri. Tarlası, pamuğu, buğdayı, mercimeğiyle memleketin ekmek teknesi.
Yani biri makine yağı kokuyor, öbürü toprak kokuyor.
Bu kadar farklı iki yapıyı aynı terazide tartmak adil değil.
Sosyal hayata gelince…
Urfa’da hâlâ feodal gölgeler siyasete ve günlük yaşama yön veriyor. Ağa, aşiret, derebeyi…
Antep’te ise kentli kimliği önde: sanayici, tüccar, iş insanı…
Biri “ağa” diye anılırken, diğeri “iş adamı” diye anılıyor.
Son yıllarda Urfa sanayide biraz kıpırdadı ama borsada işlem görecek kadar değil.
Rubunis Tekstil bile Urfa orijinli değil.
Bildiğim kadarıyla Astor Enerji’nin de Urfa’da üretim tesisi yok.
Kaldı ki Astor büyüdükçe büyüdü; Urfa’da kalsaydı belki bu kadar gelişemezdi.
Bugünlerde üretimini Amerika’ya taşıyacağı konuşuluyor… Akıllı adam.
Bu gelişmeyi derinlemesine araştırmak isterdim doğrusu.
Urfa felsefe katmaz ki… Keşke katsa!
Fıstığı, sade yağı üretir; Antep baklavayı yapar.
Ama sofrada her ikisinin de yeri başkadır.”
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ..


0 Yorum