Şanlıurfa’da Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Şanlıurfa İl Temsilciliği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ndeki yıllık tüketim limitini 5.000 kWh’den 3.000 kWh’e düşürme planını eleştirdi.
EMO ŞANLIURFA: EPDK KARARI DÜŞÜK GELİRLİ AİLELERİ ZOR DURUMA SOKACAK
Oda tarafından yapılan açıklamada özellikle düşük gelirli bölgelerde yaşayan ailelerin bu değişiklikten doğrudan etkileneceğini belirtilerek: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK), Son Kaynak Tedarik Tarifesi Tebliği’nde konut aboneleri için yıllık tüketim limitini 5.000 kWh’ten 3.000 kWh’e düşürmeye hazırlandığı yönündeki haberleri endişeyle takip ediyoruz. Bu değişiklik, yalnızca büyük şehirlerdeki yüksek tüketimli konutları değil, Şanlıurfa gibi düşük gelirli bölgelerdeki milyonlarca haneyi de doğrudan etkileyecektir. Bugün kentimizde özellikle sıcak yaz aylarında elektrikle soğutma, tarımsal sulamada elektrik kullanımı ve kırsal konutlarda artan enerji ihtiyacı, mevcut sınırın zaten aşılmasına yol açmaktadır. Bu durumda binlerce Urfalı aile, ulusal tarifeden çıkarılarak serbest piyasa fiyatlarına tabi hale gelecektir. Bu durum, açık bir şekilde örtülü bir zam anlamına gelmektedir. Elektrik Mühendisleri Odası olarak yıllardır vurguladığımız gibi, elektrik bir ticari meta değil, kamusal bir hizmettir. EPDK’nın söz konusu değişiklikle izlediği politika, kamusal fiyat istikrarını korumak yerine özel sektör lehine maliyet aktarımı sonucunu doğurmaktadır.” İfadelerine yer verildi.
“EPDK KARARI ŞANLIURFA’DA ENERJİ YOKSULLUĞUNU DERİNLEŞTİRİYOR”
Açıklamada, son kaynak tarife sınırının düşürülmesinin Şanlıurfa’da yaz aylarında klima veya soğutucu kullanımını neredeyse imkânsız hâle getireceği vurgulanarak şunlar kaydedildi:
“ 2018’de yalnızca büyük sanayi tesislerini kapsayan son kaynak tarifesi sınırının yıllar içinde 50 milyon kWh’ten 5 bin kWh’e kadar düşürülmesi ve şimdi de 3 bin kWh seviyesine indirilmek istenmesi, kamusal enerji tarifesinin tasfiyesi anlamına gelmektedir. Bu süreç, özellikle gelir seviyesi düşük bölgelerde yaşayan yurttaşların enerjiye erişim hakkını tehdit etmektedir. Şanlıurfa kent merkezinde yaşayan binlerce aile, zaten yüksek gelen elektrik faturalarını ödemekte zorlanırken, EPDK’nın son kaynak tedarik limitini 3.000 kWh’a düşürmesi, bu yükü daha da artıracaktır. Yeni düzenleme, çok sayıda haneyi ulusal tarifeden çıkararak serbest piyasa fiyatlarına tabi hale getirecek; bu da doğrudan faturalara yansıyacak gizli bir zam anlamına gelecektir. Artan maliyetler, özellikle asgari ücretle geçinen ve kirada oturan aileler için ciddi bir ekonomik sorun yaratacaktır. Şanlıurfa gibi sıcak iklime sahip bir kentte, yaz aylarında klima veya soğutucu kullanmak neredeyse imkânsız hale gelecektir. Faturalar yükselirken, birçok aile karanlıkta oturmayı ya da temel cihazlarını kapatmayı tercih etme yoluna gidecektir.”
Oda yetkilileri, enerjiye erişim hakkının korunması ve politikaların toplumcu bir anlayışla yeniden düzenlenmesi çağrısıyla açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Son kaynak tarifesi sınırının yıllar içinde 50 milyon kWh’ten 5 bin kWh’e düşürülmesi ve şimdi de 3 bin kWh seviyesine indirilmek istenmesi, kamusal enerji tarifesinin tasfiyesi anlamına gelmektedir. Bu süreç, özellikle gelir seviyesi düşük bölgelerde yaşayan yurttaşların enerjiye erişim Artan maliyetler, özellikle asgari ücretle geçinen ve kirada oturan aileler için ciddi bir ekonomik sorun yaratacaktır. Şanlıurfa gibi sıcak iklime sahip bir kentte, yaz aylarında klima veya soğutucu kullanmak neredeyse imkânsız hale gelecektir Bu tablo, kentte enerji yoksulluğunu derinleştirecek ve dar gelirli aileleri piyasanın insafına bırakmaktadır. Elektrik Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilciliği olarak, enerji fiyatlarının piyasa mekanizmalarına terk edilmesine karşı kamusal üretim ve sosyal tarife ilkelerinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. EPDK’yı, Anayasa ve Enerji Piyasası Kanunu gereği kamu yararını gözetmeye, vatandaşların enerjiye erişim hakkını korumaya çağırıyoruz. Enerji politikaları, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamayı esas alan toplumcu bir anlayışla yeniden şekillendirilmelidir.”


0 Yorum