Nereden nereye! Şanlıurfa'da bir zamanların gözdesi şimdilerde tarih oluyor...

ÖZEL HABERI Şanlıurfa’da eski bir el sanatı olan muşamba ve çadır dikimi mesleği, günümüzde az da olsa varlığını sürdürüyor.

Kırsal bölgelerde uzun yıllar boyunca evlerin ve ahırların üstünü suya ve güneşe karşı korumak için yapılan bu meslek, günümüzde artık sadece hayvancılıkla uğraşanlar ile mevsimlik işçi olarak başka illere gidenlerin ihtiyaçlarını karşılamak için yapılıyor.

Şanlıurfa’da da kırsal alanların dışında pazar yerleri, bahçe örtüleri, tente ve açık alan korumaları gibi alanlarda da az da olsa talep görüyor.

Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Dabakhane Çarşısında esnaflık yapan Murat Çadırcı, Gazeteipekyol.com’a satışlardaki son durumu anlattı.

ÇADIRCI: MEVSİMLİK İŞÇİ OLARAK BAŞKA İLLERE GİDENLER TALEP EDİYOR

Çadırcı, eskiden talebin çok daha fazla olduğunu ancak artık azaldığını belirterek şunları kaydetti:

“Eskiden köylerde evlerin üstünü korumak için yaptığımız muşamba işleri oldukça yoğun talep görüyordu. Şimdilerde ise daha çok hayvancılıkla uğraşanlar veya mevsimlik işçi olarak başka illere gidenler talep ediyor. Fiyatlar ürünün boyutuna ve kullanım amacına göre bin 500 liradan başlayıp 15 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Eskiden evlerin üstünü kaplardık, şimdi ise sadece ihtiyaca yönelik üretim yapıyoruz. Gittikleri yerlerde sağlam bir çadır kurmak isteyenler bize geliyor ve istedikleri ölçülerde ürün yaptırıyorlar.”

“ESKİDEN HER KÖYDE MUTLAKA ÇADIR DİKİMİNİ BİLEN BİR USTA VARDI”

Çadırcı, birkaç yıl içinde bu geleneğin tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek şunları ifade etti: 

“Gerçekten, eğer genç nesil bu mesleğe ilgi göstermezse, birkaç yıl içinde bu el sanatı tamamen kaybolabilir. Bu meslek sadece bir iş değil, aynı zamanda geçmişten günümüze aktarılan bir kültürel miras. Eskiden her köyde mutlaka çadır dikimini bilen bir usta vardı.  Şimdi ise üretim çok azaldı ve işin ustaları yaşlanıyor. Gençlerin ilgilenmemesi durumunda, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi ve teknikler birer birer kaybolacak. Bu nedenle hem mesleğin hem de kültürel birikimin korunması için gençlerin yetiştirilmesi, meslek kursları ve atölyelerle desteklenmesi şart”