Reklam Alanı

PAKİSTAN- HİNDİSTAN SAVAŞI

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Dünya'nın ilk gününden bugüne kadar yeryüzünde iyi ve kötünün savaşı hep süre gelmiştir. Sebepler ne olursa olsun, olan hep masumlara, kadınlara ve çocuklara olmuştur. Ancak yaşadığımız son yüzyıla bakılınca en çok zulme ve katledilme hususu Müslümanlara olduğu kadar başka bir dinin mensuplarına olmamıştır. Konuya böyle başlama isteğim temelde yatan sorunun ne olduğunu anlamaktır. 

Önümüze bir dünya haritası alalım. Ve o dünya haritasının hemen hemen çoğu yerinde savaşlar, zulümler ve katliamlar meydana geldiğini göreceğimiz aşikardır. Başlıca Ortadoğu olmak üzere birçok bölgede katliamlar yapılmakta olup suçsuz günahsız insanların ölmesine sebebiyet olunmuştur. Amaç ne olursa olsun yalnızca bilinmesi gereken şey ölenlerin çoğu Müslüman olmasıdır. Asıl mesele budur. 

Ortadoğu başta olmak üzere dönemlerce devam eden ki hala sinyallerini koruyan Suriye, Irak, Lübnan ve son dönemlerde demek isterdim ki yetmiş yıldan fazladır süren Filistin katliamı burada yaşayan insanların hemen hemen hepsinin Müslüman olması ve öldürülmesi, yerinden edilmesi yaşanan savaşın yeryüzüne hak olan davanın yaygınlaşmasını istemeyip yeryüzünden İslam'ı silmek istekleridir. Ne yaparlarsa yapsınlar bu husus amacına ulaşamayacaktır. 

Yine dönemlerce devam eden Pakistan- Hindistan sürtüşmesi günümüzde de 21. Yy savaşlarının şeklini ve savaşların amacını değiştirmeye yönelik ilk adım olduğu ve bu iki ülke arasında yaşanan olayların temel sebeplerinden en önemlisi aralarından bir nehirden akan sudur. 21. Yy'ın savaşları herkesin az çok bilgi sahibi olduğu Su savaşları kendini kabuk kırarak yavaş yavaş çıkardığını göstermektedir. 

İki ülke arasında fitili ateşlenerek yaşanan olaylarda en çok mağdurun Müslümanlar olacağı göz ardı edilmemelidir. Çünkü iki yüz milyon Müslüman nüfusu Hindistan topraklarında yaşamaktadır. Hindistan ve Pakistan köken olarak iki ırktan meydana gelen kardeşlerdir. Bugün ülkemizdeki Türk Kürt manasını hatırlayalım. 

Hindistan ve Pakistan'da aynı şekilde aynı durum yaşanmaktadır. 

İngilizler, 1950'li yıllarda Hindistan'dan çıkıp gideceği zaman ki İngilizler gittiği her yere nifak ve entrika götüren bir topluluk olduğu bilinmektedir. Burada da aynı durum söz konusu olup yüz yıllarca meydana gelecek bir nifak tohumunu yani "KEŞMİR" sorununu miras bırakarak o şekilde Hindistan'dan ayrıldı. 

Muhammed Ali Cinnah ve Mahatma Gandi iki aynı ırkın kökenine sahip kardeş diyeceğimiz milletten olup bağımsızlık mücadelesini verirken İngilizlere karşı dikkatli olunmasını bütün halkına söylemelerine rağmen araya atılan nifak tohumları ilk başta "KEŞMİR" sorunu daha sonra Hintlilerin, Hindistan'da yaşayan iki yüz milyon gibi bir Müslüman nüfusunu yok saymaya çalışması ile bugün birbirlerine saldırmaları iki ülkeninde nükleer güce sahip olmaları yaşanacak savaşın boyutunun korkunç olacağını hatırlatmakta fayda vardır. 

Her savaş gibi bu savaşta dünyanın güç savaşını göstermektedir. Pakistan'ı destekleyen Türkiye, Çin, Hindistan'ı destekleyen ABD, İsrail, Rusya ve İngilizler. İki ülkede uyanık olup Keşmir sorununun çözümü için elinden gelen her şeyi yapıp nifak tohumlarına dikkat etmelidir. 

Türkiye olarak her savaşta olduğu gibi bu savaşta da gücünü ve etkisini göstermiş olduğu ortadadır. 

Türkiye'nin kardeş ülkeleri olarak nükleer gücü olan tek ülke Pakistan'dır. 

Aynısını veya daha iyisini elde edene kadar Pakistan'a her türlü desteği gerekirse bu savaşın sebebi olan İngilizlerin sistemi gibi “Devletlerin dost ve düşmanları olmaz çıkarları olur” manasını hatırlayarak yürünmelidir. 

Türkiye'nin Pakistan'a İha,Siha ve çeşitli savunma sanayi kapsamında büyük desteği olduğu savaşın gidişatından bellidir. Türkiye bu süreçte barışın elçisi olduğunu hatırlatmalı ancak taraf tutması gerekiyorsa Müslüman ve Çanakkale harbinde yanında olan Pakistanlı kardeşlerinin yanında yer almalıdır. 

Savaş çok şiddetlenmeden tez zamanda sona ermesi ve yine yeryüzünde barış ve huzurun yuva yapması dileğiyle. 

PAKİSTAN- HİNDİSTAN SAVAŞI
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.