Allah kullarını yeryüzüne bir sınav için gönderdi. Kimisini yoklukla kimisini varlıkla kimisini güçle kimisini de acizlikle sınava tabii tuttu. Birbirinize zulmetmeyin birbirinize iyi davranın diye de tembihledi. Müslümanlara sizler kardeşsiniz diyerek kardeş kardeşin derdini, sıkıntısını gidermekte mücadele etsin diye emretti.
Ancak insanlar başta kendi nefsine daha sonra başka insanlara zulmü bir güç gösterisi olarak kendilerine nüksettirdi.
Müslüman müslümanlara yapılan zulmü fonlamaya ne zaman başladı?
Ya da müslüman ülkesi diye varlık içinde yaşayan satanist kimlikli ülkeler mi yapmakta bunları?
Ana Haber Bültenlerinde geçen alt yazı
"Sudan'da Birleşik Arap Emirliklerinin desteklediği terör örgütü Sudan'da yaşayan çoğunluğu müslüman halka zulmedip yerinden etmeye çalışmaktadır. "
Yeryüzünde en çok zülme uğramış olanlar Müslümanlardır.
İslamiyetin geldiği günden bugüne daha açıklayıcı olacak şekilde son yüzyılda müslümanlara zulmün çeşidi ve miktarında artış görülmektedir. Doğu Türkistan, Suriye, Irak, Lübnan, Libya, Filistin, Gazze, Afrika Kıtasında son günlerde de yaşananlarla birlikte Sudan ülkesi...
Tek suçları başta müslüman olmak daha sonra yaşadıkları coğrafyanın altında bulunan zenginlik.
Sudan, Altın rezervi olarak dünyanın belki de en çok rezervine sahip ülkesi konumundadır. Bunu gören aç gözlü yırtıcı vahşiler, bu zenginliği yıllardır fakirliğe ittikleri Afrika halkına ki başta müslüman kesimine büyük oranda zulümle çok görmekte olup onlara bırakmamaktadırlar. Başta Çin ve daha sonra özellikle Birleşik Arap Emirlikleri adında müslüman kimliğini kullanan takiyyeli satanistler, Sudan halkına besledikleri örgütler aracılığıyla büyük vahşetlere imza atmaktalar.
Ulvi olarak düşününce kıyametin sirayeti kendini göstermektedir. Kötülüğün artmış olması kıyametin yakınlığını göstermektedir.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlardı:
“–Yabancı kavimlerin, yiyicilerin birbirlerini sofralarına dâvet ettiği gibi, birbirlerini sizin üzerinize çullanmaya çağıracakları zaman yakındır!” Orada bulunanlardan biri:
“–O gün sayıca azlığımızdan dolayı mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem):
“–Hayır, bilâkis o gün siz çok olacaksınız. Lâkin sizler, bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.
“–Zaaf da nedir, ey Allâh’ın Resûlü?” denildi.
“–Dünya sevgisi ve ölümden hoşlanmama duygusu!” buyurdular. (Ebû Dâvûd, Melâhim, 5/4297; Ahmed, V, 278)
Aynı şu an Birleşik Arap Emirliklerinin ve diğer Arap ülkelerinin bazen de ülkemizin yaptığı durum gibi hadis bizlere mesajını iletmiştir.
Zalimin müslümanlara zulmü biz müslümanların dünyalığa kendimizi kaptırmış olup daha önce Panparaizm yazımızda da belirtmiş olduğumuz paraya tapma mevzumuzdan kaynaklanmaktadır.
Gün geçmedikçe yeryüzünde yeni bir müslüman topluluğuna zulüm yapılıyor haberlerine ulaşmaktayız.
Bu bizim zaafiyetimizdendir.
Sudan'da geçici Arapça eğitimi almaya giden bir kardeşimizin dilinden;
"Sudan halkı kendi topraklarının altında çıkan altın rezervlerinde Çin ve BAE Devletleri'nin yetkilileri tarafından çok cüzi miktarlar karşılığında çalıştırılarak çıkarılan altın rezervlerini de bu iki devletin getirmiş oldukları teknolojik aletlerle bire alıp dörde işleyip geri vermeleriyle hem altınlarından çalıp hem emeklerinden çalıp hem de geleceklerinden çalmalarının yani sıra şehirde büyük bir sorun olan alt yapı sorununun düzeltilmesine müsaade edilmemekteler. Sudan'ın fakirliğe itilmesine sebep olmaktadırlar. "
Çok büyük bir acı değil mi?
Küçücük çocuklar yerlerinden edilmeye zorlanılması, kadınlara tecavüz edilmesi ardından bu kadar olaya iki milyardan fazla müslümanın sessiz kalması!
Hatta bu vahşettin fonlayıcısı adı müslüman olan BAE ülkesi…
Kıyamet çok yakındır.
Ben artık buna inanmış vaziyetteyim.
Kötülük artmış bir vaziyettedir.
Çok güçlenen kötülük yavaştan gücünü kaybedeceği gün yaklaşacaktır.
Ama bu bizim elimizle olmayacaktır.
Bizim neslimizin bunu yapacağına ya da şu an var olan müslüman topluluklar başta olmak üzere insanlığın bunun önüne geçeceğine inancım yoktur.
Yüce Rabbim'den en yakın zamanda yeryüzünde hiçbir insanın zülme maruz kalmadığı günleri görmeyi başta Gazze, Doğu Türkistan ve Sudan'da bulunan müslüman kardeşlerimizin üzerinlerinde bulunan zulmün bir gün önce bitmesini niyaz ediyorum.
